Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/297 E. 2022/872 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/297 Esas
KARAR NO : 2022/872

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/05/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 11/05/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirket ile davalı—— tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını——kaynaklı borçlar davalılar tarafından ödenmediği ve söz konusu ihtarnameye herhangi bir itirazda da bulunmadığından——- numaralı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunuDavalılar tarafından yapılan borca itirazın haksız, kötü niyetli ve takibi durdurmaya yönelik olduğunu, bu nedenle davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğiniBu nedenlerle, itirazın iptalini, takibin devamını, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalılar elyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını” iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle ; “Müvekkillerden—— usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediğini,——. 11.12.2017 tarihli kararında “İİK.nın 269.maddesi gereği ödeme ve itiraz süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Davalı borçlu kiracıya usulüne uygun yapılan bir tebligat olmadığından , yedi günlük itiraz ve otuz günlük ödeme süresi de başlamamıştır. Davalı kiracının icra takibini haricen öğrenip icra dosyasına itirazda bulunması hukuki sonuç doğurmaz.” Bu sebeple ——-
Geçerli bir ödeme emri tebliğ edilmediğinden ——- açısından davanın usulden reddini talep ettiklerini
Davacı banka tarafından müvekkillerine ihtarname ile 1 günlük süre verildiğini, makul süre verilmeden takip işlemlerine başlandığını——- belirlenen temerrüt faiz oranının TBK.nın 27. Ve 25.maddelerine aykırı olduğunu
Bu nedenlerle, müvekkil——-açısından davanın usulden reddini, mahkemeniz aksi kanaatte ise davanın esastan reddini, alacaklı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı —— Sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dava, —–. ile müşteri olan borçlu davalı —— ile müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatına haiz diğer davalılar ——- arasında aktedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak kredinin ödenmemesinden kaynaklı başlatılan icra takibine vakii itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı tarafça açılan davanın yargılama sırasında alacağın ——-devredildiği ve davacı yerine geçtiğinin anlaşılmıştır.——-Esas sayılı icra takibi dosyasında davalı takip borçluları aleyhine 281.105,80 TL asıl alacak, 23.605,52 TL kat öncesi işlemiş faiz, ——, kat sonrası işlemiş faiz, ihtarname masrafı, 3.008,56 mevduat hesabı asıl alacak olmak üzere toplam 307.719,88 TL alacak ve 2.225 TL gayri nakdi alacak bakımından takip başlatıldığı, davalılar tarafından borca itiraz edildiği, borca itiraz üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.—– ile davalı—– arasında 23/10/2017 tarihli 600.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalılar —– ile—— müteselsil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefil sıfatı bulunan davalıların borçtan kefalet limiti dahilinde sorumlu olduğu, davalı asil ——– eşi sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket yetkilisi olduğu, eş rızasına gerek olmadığı, kefalet tarihi, kefil olunan miktarın azami rakamının belirtildiği, kefelat şeklinin müteselsil kefil olduğunun belirtildiği, kısacası kefaletin şekil şartlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.—— tarafından—–.Noterliği’nin 11/05/2021 tarihli ve——yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğe çıkarıldığı, davalılara —— çıkarılan ihtarnamelerin 15.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, diğer davalı ——- ise 16.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı ve ihtarnamede taraflara süre verildiği, davalıların temerrüte düştükleri anlaşılmıştır.09/12/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir bankacılık konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 17/01/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere;
1-) Davacı Bankanın, davalıdan 20.02.2020 takip tarihi itibariyle tahsil tekerrür olmamak kaydı ile;
Anapara Tarih İşl.Akdi F. %19.00 Toplam
281.105.80 16.10.2019/15.02.2020
17.803.32 15.02.2020/20.02.2020%38 1.483.61 300.392.73
3.008.56 (KMH) 3.008.56 Toplam 303.401.29
Bu tutarları (Talep 307.719.88TL) aşan taleplerin, yerinde olmadığı
2-) Davacının, asıl alacak tutarlarına tahsil edilinceye kadar yukarıda belirtilen oranlardan temerrüt faizi ve gider vergilerini davalı(lar)dan talep edilebileceği
3-) Tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı,
Sonuç ve kanaatine varılmıştır.Konunun hukuki nitelemesi, sözleşme ve yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesi, ve nihai kararı HMK’nun 266.md.gereğince ve HMK’nun 282 madde hükümleri nazara alınarak münhasıran yüce Mahkemeye ait olmakla, teknik kanaatimizi takdir ve değerlendirmelerine arz ederiz.”
Mahkememizin 24/05/2022 celse tarihli duruşmasında “Takip talebinde işlemiş faiz talebi yönünden hesap kat ihtarına konu alacakların tümü açısından toptan işlemiş faiz talep edildiği ve kat ihtarı içeriğinde KMH yönünden de temmerüd ihtarı bulunduğu görülmekle takibe konu işlemiş faiz talebinin takipte yer alan tüm asıl alacaklar için toplam miktar olarak talep edildiği göz önüne alınarak KMH alacak talebi yönünden işlemiş faiz hesabı yapmak ve takip talebinde yer alan gayri nakdi depo talebi yönünden de rapor tanzim etmek üzere —— Şubesinde yerinde inceleme yapmak suretiyle ek rapor alınmasına,” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edildiği görüldü.
Bilirkişi ek raporunda özetle;
“Gayrinakdi Kredi Alacağı :Gerek ihtarnamede gerekse takip talebinde——-no’lu çekin borçlu nezdinde olduğu ve iade edilmediği, bu nedenle yasal yükümlülük tutarı olan 2.225.00TL’nin depo edilmesi talebinde bulunulduğu,Karşılıksız Çek Yaprağı Başına Bankanın Yükümlülüğü :
Karşılıksız Çekte Muhatap Bankanın Yükümlü Olduğu Tutar:
2.225.00TL (30.01.2020 tarihinden itibaren)
Davacının bu tutar için depo talebinde bulunabileceği, ancak bu çek yaprağının borçluda olduğu kanıtlanması halinde böyle bir talepte bulunulabileceğiBunun için de bu çek serisinin müşteriye verildiğini kanıtlayacak ÇEK TESLİM TUTANAĞININ dosyaya ibraz gerekir. Şubede bulunamadığı.
1-ÇEK TESLİM TUTANAĞININ dosyaya ibrazı halinde bu çek yaprağı için 2.225.00TL depo talebinde bulunulabileceği izahtan varestedir.
2- Bu tutarları 306.594.50TL (Talep 307.719.88TL) aşan taleplerin, yerinde olmadığı
Davacının, asıl alacak tutarlarına tahsil edilinceye kadar yukarıda belirtilen oranlardan temerrüt faizi ve gider vergilerini davalı(lar)dan talep edilebileceği
3-) Tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, Sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.——Sayılı ilamında “——– dava konusu genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması..” ——-Sayılı ilamında “… hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı ” gerekçeleri ile asıl alacağın ne şekilde hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.Bilirkişi ek raporunda özetle; Davacının, davalılardan 20.02.2020 takip tarihi itibariyle tahsil tekerrür olmamak kaydı ile; 281.105,80 TL asıl alacak, 19.286,93 TL işlemiş %38 oranında temerrüt faizi, 3.193,21 TL KMH olmak üzere toplam 306.594,50 TL talep edebileceğinin bildirildiği, ek bilirkişi raporundaki alacak hesaplamasına ilişkin tespitlerin denetime elverişli olduğun kanaatine varıldığı, bununla birlikte taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak KMH miktarı olarak 3.008,56 TL’ye hükmedilmesi gerekirken kısa kararda bilirkişi raporu ile belirlenen 3.193,21 TL’ye hükmedilmiş ise de çelişki oluşturmaması amacıyla düzeltme yapılmamış olup taraf vekillerinin rapora itirazlarının yerinde görülmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle yukarıdaki karar doğrultusunda çek tazminat talebinin——tarafından sunulan çek teslim tutanağı da dikkate alınarak davalı borçlu ——- yönünden kabulüne, kefiller yönünden reddine karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalılar tarafından ——– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, 281.105,80 TL asıl alacak, 19.286,93 TL işlemiş %38 oranında temerrüt faizi, 3.193,21 TL KMH olmak üzere toplam 306.594,50 TL yönünden iptaline, takibin bu şekilde devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-2.250,00 TL gayri nakdi alacağın davacı bankaya ait faiz getirmeyen bir hesapta davalı borçlu tarafından depo edilmesine,
3-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 281.105,80 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 306.594,50 TL lik kısım yönünden alınması gereken 20.943,47 TL harçtan peşin alınan 3.716,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.226,98 TL karar harcının davalılardan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 3.716,49 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 45.923,23 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7- Davalı —— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 1.125,38‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 1.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 424‬,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.174‬,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.166,04 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.355,02 TL Arabulucu ücretinin davalılardan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 4,98 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.