Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/284 E. 2021/567 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/284 Esas
KARAR NO : 2021/567

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin — —-hakkının davalıya verildiğini, davalının 13/11/2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin varlığını reddederek makinanın alınmasını ihbar ettiğini, davalı bu ihtarname ile sözleşmeyi sona erdirdiği gibi doğmuş olan cari hesap alacağını da ödemeyeceğini bildirdiğini, müvekkilinin bu ihtarnameye, ihtarname ile karşılık verip cari hesap alacağını ve süresinden önce — sözleşmeden geriye kalan —- kısmını talep ettiğini, daha sonra müvekkilinin İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —-sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalı tarafın takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, bu nedenlerle takibin devamı ile davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin site yönetimi olduğunu, tacir vasfının bulunmadığını, davaya Tüketici Mahkemelerinin bakması gerektiğini, taraflar arasında böyle bir sözleşmenin bulunmadığını, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, ticari ilişki olduğu kabulü halde dahi davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, sözleşmenin standart sözleşme olması, genel işlem şartı içermesi nedeniyle müvekkili aleyhine aykırı olan genel işlem şartlarının geçerli olmadığını, fesih yasağı, cezai şartın uygulanamayacağı, sözleşmenin müvekkili tarafından fesih edildiği, davalının basiretli tacir gibi davranmayıp — almayarak zararın artmasına neden olduğunu, bu nedenlerle davanın husumet, görev ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:—-
——— tarihli cevabı yazısı, — tarihli cevabı yazısı ile tüm dosya kapsamı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibinin vaki itirazının iptali talebine ilişkindir.
“Dava, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen — dayalı olarak açılmıştır. Davacı şirket yüklenici, — iş sahibidir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1. maddesindeki tanımlara göre tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler — ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, — mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
6502 sayılı Yasa ile eser sözleşmesi de bu yasa kapsamına alınmış olup ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmeyen site yönetimi olan iş sahibinin taraf olduğu eser sözleşmesi de tüketici işlemidir. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli olduğu ve bu nedenle tüketici mahkemesinde görülmek üzere göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekirken esastan inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.” ( —.)
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; yukarıda yer verilen Yargıtay ilamı ışığında dava konusu uyuşmazlıkta ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmeyen site yönetimi olan davalının taraf olduğu sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, bu haliyle dava konusu uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevsiz, tüketici mahkemelerinin ise görevli olduğu anlaşılmakla davanın görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili —- Nöbetçi TÜKETİCİ Mahkemesine gönderilmesine,
3-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halinde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı