Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2023/626 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/276
KARAR NO : 2023/626

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin lehtar olduğu, keşidecisinin —– olduğu 30.000-TL bedelli, 28.02.2019 keşide tarihli, —— Seri Numaralı ve yine müvekkil şirketin lehtar olduğu, keşidecisinin —– olduğu, 30.000-TL bedelli, —— Seri Numaralı 29.03.2019 keşide tarihli iki adet çekin müvekkil şirket yetkilisi—— tarafından kaybedildiği, müvekkil şirket yetkilisi tarafından iki adet çekin kaybolduğunun fark edilmesi üzerine firma yetkilisi tarafından 23.02.2019 tarihinde çeklerin kaybolduğu ve 3. kişilerin eline geçmiş olabileceğinden bahisle —– Merkezi Amirliği’ne 23.02.2019 tarihinde şikâyette bulunulduğu, —– Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —–Soruşturma ve—–sayılı kararıyla; müvekkilin şikâyetine ilişkin yapılan soruşturmaya suçun niteliği yönünden TCK md. 160 kapsamında Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf nitelemesi yapılarak müvekkilin eşyayı bulan kimse hakkında şikayetçi olmadığının ve eşyayı bulan veya kullanan kimsenin de tespit edilmediği gerekçeleri ile 05/03/2019 tarihinde Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına dair karar verildiği, müvekkili şirketin lehtarı olduğu rızası dışında elinden çıkan çeklerin vadesi gelmeden taraflarınca —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- Esas sayılı dosyası aracılığıyla ödemeden men yasağı ile birlikte çek iptali talep edildiği, müvekkil şirketin rızası dışında çıkan çeklerin vade tarihleri geldiğinde davalarına konu 28/02/2019 keşide tarihli, —– seri numaralı, 30.000,00 TL bedelli çekin, bankaya ibraz sonrasında —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyasında verilen ödemeden men yasağı gereği banka tarafından ödeme yapılmaması üzerine——. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkil şirket ile keşideci şirket aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, müvekkil şirket aleyhine başlatılan —-İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasına karşı taraflarınca şikayet yoluna gidildiği, —-. İcra Hukuk Mahkemesi’nin—- Esas sayılı dava dosyası ile imzaya ve borca itiraz edildiği, işbu mahkemede toplanan delillerle ve yapılan yargılama neticesinde; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılan takibe konu çek üzerindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının tespit edildiği ve imza itirazlarının kabulüne karar verildiği, taraflarınca ayrıca … ve dava dışı diğer çeki elinde bulunduranlar hakkında —-CBS’nin —– numaralı soruşturma dosyası aracılığıyla dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik işlendiği iddiası ile suç duyurusunda bulunulduğu, davalı … —– CBS’nin —– numaralı soruşturma dosyası kapsamında 23/06/2020 tarihinde kollukta alınan ifadesinde: Bahsettiğiniz çeki bana öz oğlum —- verdi. Çekin tahsil edileceği tarihte, ——olmayacağı için bana verdi ve ben tahsil etmek için aldım. Daha sonra çekin tahsil günü geldiğinde çek ile beraber —– —— gittim. Çeki bankaya sunduğumda çekin karşılığı olmadığını ve çekin durdurma kararı olduğunu öğrendim. Ve bana çeki tekrardan bana iade ettiler. Ben daha sonrasında çeki alıp oğlum geldiğinde ona tekrardan verdim. Benim çek konusu ile alakam yoktur ben sadece oğlum yerine çeki tahsil etmeye gittim. Çekteki ciroda ben tahsil etmeye gittiğimden imzam vardır.” şeklinde beyanda bulunulduğu, işbu davalarına konu çekin müvekkil şirket yetkilisinin elinden rızası dışında çıktığı, müvekkili şirketin davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığı, ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; —–ait, keşidecisi ——olan, 28/02/2019 keşide tarihli, —— seri numaralı, 30.000,00 TL bedelli çekin davalıdan istirdadına, müvekkil şirketin haklı hamil olduğunun tespitine ve çekin müvekkil şirkete teslimine, Davaya konu çekin icra takibi yapılması sebebiyle —– İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyası aracılığıyla keşideciden tahsil edilmiş olması halinde 30.000.00 TL’nin çekin vade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, İşbu dava sebebiyle doğan avukatlık ücreti ile yargılama masraflarının davalıya yükletilmesine karar verilmesini” dava ve talep etmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle istirdat davası süresi içerisinde açılmadığı, İcra İflas Kanununun 72. Maddesi uyarınca istirdat davasının, borcun icra tehdidi altında ödenmesinden itibaren bir yıl içerisinde açılması gerekiği, buradaki tek kriterin, borcun ödenmesi olduğu, dosyaya konu borcun ödenmesinden itibaren iki yıl geçtiği, dolayısıyla hak düşürücü sürenin de dolduğu, davacının daha önce açmış olduğu bir menfi tespit davası da bulunmadığı, bu şekilde bir dava açılsaydı, bu davanın istirdat davasına dönüşmesinin söz konusu olabileceği, açılan davanın her türlü süresi içerisinde olmadığı, bu nedenle huzurdaki davanın süresi içerisinde olmaması nedeniyle usulden reddi gerektiği, müvekkilin, dosyaya konu sadece tahsil için bankaya ibraz ettiği, ilgili çeki asıl kullanan kişinin oğlu —–olduğu, ve —–bu çeki aldıktan sonra davacı şirketle görüştüğü, çekte herhangi bir problem olup olmadığını sorduğu ve bir sorun olmadığının söylenmesi üzerine de çeki teslim aldığı, müvekkiline teslim edilen çek üzerinde bulunan imzaya itiraz edilmiş olsa da, aynı imzaya sahip olan başka çeklerin bizzat davacı firma tarafından ödendiği, yani davacının, piyasaya sunduğu çekler üzerindeki imzaları, değişik kişilere attırıp verdiği, günü geldiğinde de istediğini ödediği, istemediğini ise imzaya itiraz suretiyle ödemediği, bu konu ile alakalı devam eden iki savcılık dosyası ve bir tane de imzaya itirazla alakalı dosya bulunduğu ve halen bu dosyaların derdest olduğu, bu konuda bir karar verilmeden, müvekkiline yapılan ödemenin haksız olduğundan da bahsedilemeyeceği, izah ettikleri nedenlerle, öncelikle davanın süresi içerisinde olmaması nedeniyle usulden reddine, bu mümkün olmazsa esastan reddine karar verilmesini “ cevap ve talep etmişlerdir.

DELİLLER:
—– Cumhuriyet Başsavcılığının—– soruşturma numaralı dosya sureti, —– İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosya sureti, Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.12.01.2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 06.04.2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Davacı—— ait 2018, 2019 Yılları Ticari Defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğundan lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, görülmektedir. Davalı yan incelemeye katılmamış Defter Ve Belge sunmamıştır. Bu nedenle; Sayın mahkemenin görevlendirme kararında —— kanuni defterleri üzerinde inceleme yapılamamış ve çekin kayıtlarda bulunup bulunmadığı tespit edilememiştir. Davacının defterlerinin incelenmesi neticesinde Davacı yana ait incelenen 2018, 2019 yıllarına ait ticari defterlerinde dava dışı——. ile arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, Davacının Defter İncelemesi Neticesinde; Davacı şirket’ e ait 2018 yılı Ticari Defterlerinde ilk kaydın 2017 yılından devir gelen 9.490,15 TL borç bakiyesi olduğu, Davacı şirketin 31/12/2008 tarih itibariyle 48.785,92 TL dava dışı şirketten alacaklı olduğu, Alacak bakiyesinin 2019 yılına devir ettiği, Davacı şirket’ e ait 2019 yılı Ticari Defterlerinde ilk kaydın 2018 yılından devir gelen 48.785,92 TL borç bakiyesi olduğu, Davacı şirketin 31/12/2019 tarih itibariyle 40.294,76 TL dava dışı şirketten alacaklı olduğu, Alacak bakiyesinin 2020 yılına devir ettiği, Davacının 2018, 2019 yıllarına ait Ticari Defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı tarafından dava konusu çekin —— alındığına dair sunulan 02/10/2018 tarih ve —- nolu makbuz ibraz edilmiş ise de —-Şubesi’ ne ait, keşidecisi —–. olan, 28/02/2019 keşide tarihli, —–seri numaralı, 30.000,00 TL bedelli çekin davacı defterlerinde yer almadığı, Davacı yana ait incelenen 2018, 2019 yıllına ait Ticari Defterlerinde Davalı … ile arasında ticari bir ilişkinin varlığının tespit edilemediği şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, asıl talebin çekin istirdatı, teslimi ve çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti, yardımcı talebin ise çek bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Davacı yanca dava dilekçesinden, 30/04/2021 tarihli beyan dilekçesinden ve 31/10/2022 tarihli beyan dilekçesinden; keşidecisinin —– olduğu 30.000-TL bedelli, 28.02.2019 keşide tarihli, —– Seri Numaralı ve yine müvekkil şirketin lehtar olduğu, keşidecisinin —– olduğu, 30.000-TL bedelli,—— Seri Numaralı 29.03.2019 keşide tarihli iki adet çekin müvekkil şirket yetkilisi —–tarafından kaybedildiği, çek iptali talep edildiği, vade tarihi geldiğinde davaya konu —– seri numaralı çek bakımından ——.İcra Müdürlüğü’nün —–Esasında icra takibi başlatıldığı, imzaya ve borca itiraz edilmesi neticesinde —–.İcra Hukuk Mahkemesi’nin ——Esasında çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı ve imza itirazının kabulüne karar verildiği, terditli olarak çekin istirdatına ve çekin teslimine, kabul edilmemesi halinde çekin bedelinin tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı yanca cevap dilekçesinde istirdat davası açması için 1 yıllık dava açma süresi olduğu, aynı imzaya sahip olan başka çekler bizzat davacı şirket tarafından ödendiği, davacının piyasaya sürdüğü çekler üzerindeki imzaları diğer kişilere artırıp verdiğini, savunmuştur.—–İcra Hukuk Mahkemesi’nin —— Esasında; davacı şirketin imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulduğu ve çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının bilirkişi raporuyla tespit edildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek 20/09/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davaya konu —– seri numaralı çek bakımından —–.İcra Müdürlüğü’nün —– Esasında icra takibinin incelenmesinde keşidece borçlu—— Tarafından 40.296,42 TL’nin 11/04/2019 tarihinde ödenerek infazen kapatıldığı, UYAP üzerinden ilgili dosya ayrıntılı bilgilerinden yapılan kontrolde takip alacaklısının …, takip borçlularının … ve —— olduğu anlaşılmıştır.Çek örneği üzerinden yapılan incelemede keşidesinin —–lehdarının davacı şirket olduğu ve son hamilin ise davalı … olduğu gözükmektedir.Yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı ve delil niteliğine sahip olduğu, davacı kayıtlarında 2018,2019 yıllarında keşideci ——İle ticari ilişkinin mevcut olduğu, çekin davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının davalıyla arasında ticari ilişkinin bulunmadığı anlaşılmıştır.Yargıtay —–.Hukuk Dairesi’nin —-Esas ve——- Karar sayılı onama ilamına konu menfi tespit davasında ilk derece mahkemesince “—-İcra Hukuk Mahkemesinin —–sayılı dosyasında görülen davada kesinleşen mahkeme ilamına göre davalı—– yetkilisinin çeki ciro etmediğinin sabit olduğu,” şeklinde gerekçeye göre imza inkarında eli ürünü olup olmadığı bakımından İcra Hukuk Mahkemesinde verilen karara göre esas alınmıştır.—–Bölge Adliye Mahkemesi —–Hukuk Dairesi’nin —-Esas ve —–Karar sayılı ilamında ” Somut olayda ise uyuşmazlık TTK 792.maddesi uyarınca çek istirdatı istemine ilişkin olup, konusu bir miktar para alacağı değildir. Dava devam ederken çekin bedelinin davalı tarafça tahsil edilmesi halinde davanın çek bedelinin istirdatına dönüşmesinde de durum değişmeyecektir. Zira çek bedelinin istirdatı istemi de çek istirdatı isteminin kabul edilmesine bağlıdır ve terditli bir talep olarak ileri sürülebilmektedir. O halde ilk derece mahkemesince davacının talebi olan çek istirdatı talebinin 6102 sayılı TTK 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken,” şeklinde belirtildiği,—–Bölge Adliye Mahkemesi —-.Hukuk Dairesi’nin —– Esas ve —– Karar Karar sayılı ilamında; ” 6102 sayılı TTK’ nın 4. maddesinde belirtilen uyuşmazlıklardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir. Somut olayda; üçüncü şahıs tarafından açılan menfi tespit ve istirdat davasında, istirdat talebi bir miktar paranın ödenmesi talebini içerdiğinden, arabuluculuk dava şartına tabi olmakla birlikte, menfi tespit davası konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi değildir. Bu durumda, Yargıtay ——. Hukuk Dairesi’nin “..aralarında bağlantı bulunan ve miktara tabi olan ve olmayan talepleri bir arada içeren, talep yığılmasının söz konusu olduğu davaların ticari arabuluculuğa tabi olmaksızın mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiğine” ilişkin 10.02.2020 tarih ve —– 10/06/2020 tarihli—- Esas——Karar sayılı emsal kararları gereğince, arabuluculuğa tabi olmayan menfi tespit davası ile birlikte açılan istirdat davası da arabuluculuk dava şartına tabi olmayacağından, aksi yöndeki mahkeme gerekçesi yerinde değildir.” şeklinde belirtildiği görülmüştür.Bu açıklamalar ışığında somut olayda; davaya konu çekin savcılık dosyasına gönderildiği ve emanete alındığı, çek istirdatı talebinin bu nedenlerle yerinde görülmediğinden çek istirdatı talebi ve diğer feri niteliğindeki taleplerin reddine karar verildiği, terditli olarak ikame edilen çek bedelinin tahsili isteminin ise —-.İcra Hukuk Mahkemesi’nin——Esasındaki kesinleşen mahkeme ilamına göre davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının bilirkişi raporuyla tespit edildiği anlaşıldığından, davalının çeki davacıdan ciro yoluyla elde etmediğinin anlaşıldığı, çekin icra dosyasında tahsil edildiği, davacı tarafın davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak çek bedelinin istirdatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl talep bakımından davacının istirdat, tespit ve çekin teslimi taleplerinin REDDİNE,
-Asil talebin reddedilmiş olduğundan, yardımcı talep bakımından davanın KABULÜ ile —- Şubesi, —- seri numaralı, 02 Ağustos 2018 basım tarihli, keşide yeri —-keşide tarihi 28/02/2019, keşidecisi —– Şirketi adına düzenlenmiş, 30.000 TL bedelli çek bakımından 30.000,00 TL bedelin keşide tarihi 28/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.049,30 TL harçtan, peşin yatırılan 512,33 TL harcın düşümü ile geri kalan 1.536,97‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 512,33 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 1500,00 TL bilirkişi ücreti ve 96,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.168,13‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.