Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/256 E. 2022/637 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/256 Esas
KARAR NO : 2022/637

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili Sigorta Şirketi tarafından —– poliçe numaralı —– adına sigortalı—–, 23.04.2018 tarihinde kendileri yüklenici firma olarak tanıtan kimliği belirsiz şahısların davalı muteriz borçlu şirketin personeli olan şantiye güvenliği tarafından herhangi bir kontrol yapılmaksızın içeri alınması sonucu sigortalı ve sigorta ettiren yüklenici firmaya ait depo duvarının kırılmak suretiyle depoya giriş yapılması ve muhtelif malzemelerin çalınması sonucu yaşanan hırsızlık olayı sebebiyle zarar meydana geldiğini, İşbu nedenle dava konusu hasar sigortalı proje inşaatının güvenlik hizmetini sağlamakla yükümlü bulunan davalı şirket personeli, sigorta ettiren firma olan dava dışı—–ile yapmış olduğu sözleşmenin 2.1. maddesinde yer alan “şirket çalışanlarına ziyaretçiler ile ilgili bilgi verme ve onay alınması —– İş yerinde oluşabilecek hırsızlık ve kaçak girişlerin önlenmesi” hususlarına uygun davranmamış olduğundan yine aynı sözleşmenin 4.15 maddesi uyarınca “Yüklenici, kendisinin veya çalışanlarının ihmalkar ve/veya kusurlu davranışları nedeniyle İşveren’in her türlü araç ve eşyaların doğrudan ve dolaylı yollardan meydana gelen zararları tazmin etmekle mükelleftir.” personelinin ihmali nedeniyle meydana gelen tüm zarardan davalı şirket sorumlu olduğunu beyan ederek,
—— Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptali ile takibin devamına ve haksız itiraz nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, dava dışı—— güvenlik hizmeti değil danışman ve gözetim hizmeti verdiğini, Davacı, müvekkilleri aleyhine açtığı davanın gerekçesi olarak müvekkil ile——-Hizmet Sözleşmesi’ni dayanak göstermiş, müvekkili şirketin gözetim, denetim ve güvenlik hizmetini ayıplı sunmuş olması nedeniyle kusurlu olduğunu iddia ettiğini, Öte yandan davacının dava dilekçesinde de belirttiği müvekkil ile site yönetimiyle yapılan —— hizmet sözleşmesi’ incelendiğinde görülecektir ki müvekkil şirketin gözetim, denetim ve güvenlik ile sorumlu olmadığı yalnızca gözetim sorumluluğu olduğu sözleşmede açıkça belirtildiğini, Bu sebeplerden ötürü gerçekleşen hırsızlık olayında, müvekkillerinin iş yeri yönetimine güvenlik açığının giderilmesi için üstüne düşen ihtar külfetini yerine getirdiği, iş yeri yönetiminin ihtar külfetine uymayarak verilen hizmetin layığı ile yapılmasına kendisi engel olduğu için müvekkilinin gerçekleşen haksız fiilde hiçbir kusuru olmadığını, Müvekkili şirketçe, kamera sayısının arttırılması için iş yeri yönetiminin daha önce ikaz edildiğini, Öte yandan şüphelilerin iş yerine girdiği yer iş yeri girişinden yani müvekkili şirketin sorumluluğu olan gözetim noktasından değil tam tersi istikametten görülmeyen bir alandan girdiğini, dava dışı iş yeriyle yapılan sözleşme neticesinde müvekkili şirketin yalnızca gözetim sorumluluğu olup güvenlik ve denetim sorumluluğu olmadığını, Bu nedenle müvekkil şirket elemanlarının görevi, iş yeri içerisinde devriye görevi olmamakta yalnızca girişler çıkışlar kontrol etmek, gelen misafirleri karşılamak ve onlara yön göstermek olduğunu, tüm bunlara rağmen iş yeri yönetimi ikaz edilmiş ancak iş yeri yönetimi gerekli önemleri almadıklarını, İşbu nedenlerle haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak ikame edilen bu davanın müvekkili şirket yönünden reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
—– sigorta tarafından mahkememize sunulan 12/07/2021 tarihli olay yerine ilişkin renkli fotoğraflar, —-raporu,—-soruşturma sayılı dosya sureti,—-icra takip sayılı dosya sureti ile tüm dosya kapsamı.
06/07/2021 tarihli ara karar ile dosyanın dosyanın —- bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 07/10/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Olayın bir hırsızlık olduğu, Hırsızlık oluşumunda kasıt unsuru bulunmadığına, ancak hırsızlığın öngörülebilir ve alınacak önlemlerle, önlenebilir nitelikte bir olay olduğuna, Raporda değerlendirme kısmında belirtilen nedenler ve açıklamalardan dolayı, olayın meydana gelmesinde; davalı Güvenlik Firması olan, — kusurlu olduğu, Meydana gelen hırsızlık hasarının poliçe teminatında olduğu ve dayacının sigortalısına 21.050,00.-TL. hasar bedelini ödeyerek zarar sorumlularına rücu hakkı bulunduğu, Davacının talep edebileceği zarar bedelinin 21.050,00.- TL, olarak belirlendiği,——Sayılı dosyası mahkeme dosyasının içeriğinde bulunmaması sebebiyle inceleme yapılamadığı, Davacının ödeme tarihi olan 10.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek faiz talep hakkı bulunacağı kanaatine varıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sigortacının sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi davalıdan rücu edilmesine yönelik başlatmış olduğu icra takibine ilişkin itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Mahkememizce çözülmesi gereken uyuşmazlık davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemeye ilişkin zararı doğuran rizikonun sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı, sigorta teminatı kapsamında ise davacının gözetim hizmet sözleşmesine dayanarak davalıya rücu edip edemeyeceği, davalının gözetim hizmet sözleşmesine göre zararın meydana gelmesine ilişkin kusurunun bulunup bulunmadığı, kusuru bulunmakta ise zarardan hangi oranda sorumlu olduğunun belirlenmesidir.Davacı sigorta şirketi ve dava dışı —-arasında yapılan —Poliçesiyle dava dışı sigortalı —- inşaat sahasının risklerini teminat altına alındığı, poliçe teminatında inşaat, montaj malzemeleri, ekipmanları ve iş makineleri hırsızlık özel şartının bulunduğu, 23/04/2018 tarihinde —- projesinin şantiye alanında hırsızlık olayının meydana geldiği, hırsızlık olayına ilişkin şüpheli/şüphelilerin kimliğinin tespit edilemediği,Soruşturma dosyası incelendiğinde sigortalıya ait şantiye sahasında bulunan deponun —- panelinin kırılmak suretiyle yüklenici —- ait vanalar ve bakır boruların çalındığı, davacı sigorta şirketi tarafından 21.050,00 TL ‘nin dava dışı —– 10/01/2020 tarihinde 21.050,00 TL ödeme yaptığı, dava dışı ——. İle davalı şirket arasında gözetim hizmet sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu rizikonun 23/04/2018 tarihinde meydana geldiği, davacı tarafça ödemenin 10/01/2020 tarihinde yapıldığı, icra takibinin ise 10/03/2020 tarihinde başladığı,Soruşturma dosyasındaki kamera görüntülerine ilişkin çözüm tutanağının incelenmesinde; olayın yaşandığı şantiyeye beyaz renkli plakası ve sürücüsünün eşkali belli olmayan —- tipi araç geldiği ve hırsızlık olayının yaşandığı deponun bulunduğu bölüme doğru gittiği, kameranın görüş açısından çıktığı, kameranın olay yerine uzak olduğu ve kamera açısı nedeniyle aracın plakası ve şüpheli eşkalinin tespit edilmediğinin tespit edildiği,—— hazırlamış olduğu bilirkişi müşterek raporunda; hırsızlık olayının meydana geldiği, meydana gelen hırsızlık hasarının poliçe teminatında olduğu ve dayacının sigortalısına hasar bedelini ödeyerek zarar sorumlularına rücu hakkı bulunduğu, hırsızlığın öngörülebilir ve alınacak önlemlerle, önlenebilir nitelikte bir olay olduğu, olayın meydana gelmesinde; davalı —– kusurlu olduğu ve tüm zararlardan davalının sorumlu olduğunun tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; meydana gelen hırsızlık olayına ilişkin rizikonun teminat kapsamında olduğu, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi zararın meydana gelmesine neden olan 3.kişilere rücu etme imkanın bulunduğu, davalı tarafından sözleşme gereğine ilişkin hizmetin yerine getirilmesinde kusurlu davrandığı, rizikonun meydana gelmesinde gözetim hizmet sözleşmesine göre davalı Güvenlik şirketinin tam kusurlu olduğu, davalı şirketin kusurlu eylemleri ile hırsızlık olayının meydana geldiği, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak; ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminin yerinde olduğu, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilerek, alacağın varlığı yargılama gerektirdiğinden likit olmadığı sonucuna varılarak icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, —– esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile 21.050,00 TL asıl alacak ve 475,79 TL işlemiş faiz olmak üzere 21.525,79 TL olarak takibin DEVAMINA,
2-Alacak yargılamayı gerektirip likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.470,42 TL harçtan, peşin yatırılan 259,98 TL harcın düşümü ile geri kalan 1.210,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 259,98 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 1600,00 TL bilirkişi ücreti ve 75,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.994,38‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan—– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.