Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/249 E. 2021/740 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/249 Esas
KARAR NO: 2021/740
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.
DAVA: Davacı vekili — harç tarihli dava dilekçesinde özetle; — müvekkiline ait — plakalı araç seyir halinde iken, sürücü—- plakalı aracın müvekkiline ait araca çarptığını ve araçta maddi hasarın yanı sıra ciddi bir değer kaybı meydana geldiğini, —– plakalı araçta oluşan ve tamir edildiği servis tarafından faturalandırılan maddi hasar ilgili sigorta şirketi tarafından karşılandığını, kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta oluşan değer kaybının ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvurduklarını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkiline ait araç daha önce bir kez hasarlı kazaya maruz kaldığını, işbu kaza sebebi oluşan değer kaybının tahsili için dava açtıklarını,— dilekçe ekinde sunulan kararından da görüleceği üzere — bir değer kaybı olduğu hükme bağlandığını bu hüküm miktar itibarı ile kesin nitelikte olduğunu, belirtilen sebeplerle; müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybını belirsiz alacak davası yönünden, değer arttırma ve fazlaya ilişkin kısmı talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik — davalıya başvuru tarihi dikkate alınarak —- tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aracında meydana gelen değer kaybı talebi ile ilgili müvekkili sigorta şirketine başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirmede, değer kaybı talebine başvurusu öncesinde —üzerinde olduğu tespit edildiğini belirterek, — hesaplama yöntemi uyarınca — üzerindeki araçlar için ayrı bir formül düzenlendiğini, bu formül uyarınca — üzerindeki araçlar için değer kaybı hesaplaması yapılmadığını, davacıya ait aracın —– olduğunu, bahsi geçen araç değer kaybı hesaplamasına konu dahi olamayacağını, mağdura ait araca ilişkin bir ödeme yapılamayacağını bu nedenlerden dolayı davanın usulden ve esastan reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava —- tarihli trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı bedelinin davalı sigortadan tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
—tarihli duruşmanın — nolu ara kararı ile kusur ve değer kaybı konusunda uzman bilirkişiden bilirkişi raporu alınmasına, bilirkişinin raporu tanzim ederken kaza tarihinin ve dava tarihinin — tarihli kanundan önce olması ve — karar sayılı anayasa mahkemesi iptal kararı nedeniyle—- belirtilen değer kaybı hesabının da uygulanamayacağı gözetilerek kanunun geriye yürümezliği ve yukarıda açıklandığı şekliyle iptal kararı da göz önüne alınarak hesabın aracın kazadan önceki hali ile kaza sonrası hali arasındaki fark göz önüne alınarak hesaplanmasına karar verilmiş ve dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle; “Bu kazanın oluşumunda Davalı—- plakalı araç Sürücüsü—- Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmeliğin ilgili bentleri gereği TAM ve ASLİ KUSURLU OLDUĞU, bu kazanın oluşumunda—- plakalı araç sürücüsü—-kusurunun olmadığı, bu kazanın sonucunda Kaza tarihi itibariyle — Plakalı araçta oluşan değer kaybının yaklaşık —- seviyelerinde olduğu, uyuşmazlık hususunda tüm ve nihai takdirin — sonucuna ulaşıldığı anlaşılmıştır.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde uyuşmazlığa konu trafik kazasından kaynaklanan alacak, — düzenlenen haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanmaktadır.Davalı sigorta ise ise haksız fiile sebep olan aracın —- uyarınca sorumlu olacaktır.
Hükme esas alınan yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere —- plakalı araç sürücüsünün meskun mahal yerleşik alan içerisinde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak ,trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde ters yönde hareket ederek kazaya sebep olması nedeniyle davalı sigortanın sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu;davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda değer kaybı hesabının mahkememizin — tarihli ara karara uygun olarak yapıldığı ,kaza tarihi itibariyle değer kaybı hesabının aracın kaza meydana gelmeseydi 2.el fiyatı ile kaza meydana geldikten sonraki 2.el fiyatı arasındaki fark şeklinde yapılması gerektiği ve bilirkişinin ara karara uygun şekilde hesap yaptığı görülmüştür.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda değer kaybı miktarı olarak —- belirlenmiş ve mahkememizce bu bedele itibar edilmiştir.
Temerrüt tarihinin ,sigortaya başvurudan itibaren — iş günü sonrası olduğu,davalı sigortanın hasar dosyası için verdiği müzekkere cevabında başvuru tarihinin— olduğunu belirttiği,— iş günü sonrasının — olduğu görülmekle temerrüt tarihi olarak — tarihi kabul edilmiştir.Araç trafik kaydı ve ruhsatında kullanım amacının hususi olduğu görülmekle yasal faize hükmedilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davacı vekilinin —- tarihli talep artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; —- değer kaybı tazminatının sigortaya başvuru tarihinden — iş günü sonrası olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken —– harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan—- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-1320,00 TL zorunlu arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021