Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/246 E. 2022/640 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/246 Esas
KARAR NO : 2022/640
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/04/2021
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; —- aracın bir yenisi ile değişimi ile ticari amaçla alınmış olunan araç için aracın alındığı tarih olan —– itibaren sürekli arızalanmasından kaynaklanan yapılmış olunan masraflar ve masrafların faizi ile iadesi, aracın ticari amaçla alınmasından kaynaklı olarak yaşanan aksamalar ile uğranılan hak ve kazanç kayıpları ve bunların işlemiş ticari faizi, bunların dışında kalan munzam zararların iadesi ile tüm bunların fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak iadesine; bunun mümkün olmaması durumda sözleşmeden dönme ile aracın iadesine, peşin olarak ödenmiş olunan araç bedelin tarafımıza iadesine, iade edilecek tutara işlemiş olan ticari faiz, aracın sürekli arızalanmasından kaynaklanan yapılmış olunan masrafların faizi ile iadesi, aracın ticari amaçla alınmasından kaynaklı olarak yaşanan aksamalar ile uğranılan hak ve kazanç kayıplarının, bunların dışında kalan munzam zararların iadesi ile tüm bunların fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak iadesine; iadesine,—— manevi tazminata karar verilmesi talepli gizli ayıptan kaynaklı —- kullanılması için açılmış olunan davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Araç satım bedeli üzerinden eksik harcı tamamlaması için davacıya kesin süre verilmesini, aksi halde —– yapılacağının ihtar edilmesini, —-, ——–uyarınca dosyanın heyete tevdi edilmesini, süresinde ayıp ihbarı yapılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla yenisiyle değiştirilmesi, değiştirilmesi talebinin mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönülmesi ile araç bedelinin iadesi, aracın arızlanması nedeniyle yapılan masraflara, hak ve kazanç kayıplarına, munzam zararlara ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK. ‘nın 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-2.maddesinin “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içerdiği,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dava dilekçesinin ekinde sunulan arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın fotokopi belge niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Kanun arabuluculuk evrak aslı veya arabulucu tarafından aslı gibidir şeklinde onaylı örneğinin dosya arasında olmasını şart koşmuştur.
Mahkememizin—— tarihli tensip ara kararı gereği davacı vekiline kesin süre verildiği ve kararın tebliğ edildiği, davacı tarafça anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği veya aslının sunulmadığı, yukarıda açıklanan düzenlemeye ilişkin madde emredici nitelikte olup, hakime takdir yetkisi tanımamıştır. Bu açıklamalar ışığında; davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından sunulmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Davacı tarafça dava dilekçesinin ekinde arabuluculuğa ilişkin son tutanağın fotokopisinin sunulduğu, tensip ara kararı gereği davacı vekiline kesin süre verildiği, süresi içerisinde arabuluculuk tutanağının sunulmadığı görülmekle mahkememize açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 85,39 TL’den mahsubu ile hazineye irat kaydına, karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla alınan 7.270,68‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk ücreti hakkında bu aşamada mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzene karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2022