Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/242 E. 2022/187 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/242 Esas
KARAR NO: 2022/187
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/04/2021
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalılar arasındaki borç ilişkisi ve borcun dayanağı faturaların —- icra takibine konu olduğunu, davalıların kendilerine tebliğ edilen ödeme emrindeki borca ve tüm fer’ilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiklerini, dava şartı —- görüşmelerinin tamamlandığını, müvekkili şirket —– faaliyet göstermekte olup davalı —– plakalı aracının parça değişimi ve bakımı amacıyla davacıyla ulaştığını, müvekkili şirket, davalının talepleri doğrultusunda aracın bakım ve onarımını gerçekleştirmek için birtakım masraflar yaptığını ve parçaları değiştirdiğini, davalıya da yaptığı masraflara ilişkin olarak fatura hazırlayarak tarafına gerekli bildirimde bulunduğunu, davalı açıkça listelenmiş ve fiyatları belirtilmiş parça veyahut işlemlere ilişkin olarak müvekkile hiçbir surette ödeme yapmadığını, müvekkili ise yasal hakkı olan icra takibi yoluna başvurarak alacağını takibe koyduğunu, ancak bu sefer takip borçlusu davalı borçlular kötü niyetli ve haksız olarak takibe itiraz ettiklerini, hiçbir geçerli sebebi bulunmaksızın haksız ve mesnetsiz bir şekilde takibi durduran borçlu yalnızca ödemeyi geciktirmek kastında olduğunu, ilgili sigorta şirketi olan —— davaya taraf edilmesi zorunluluğu hasıl olduğunu beyan ile, haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamını, her iki davalı bakımından da %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki dava hem yasa hem de sözleşme hükümlerinde öngörülen sürelerin geçmiş olması nedeniyle — davaya konu — plaka sayılı araç müvekkili şirket tarafından——– geçerli olacak şekilde meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığını, davacı yan tarafından, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın —- hasarlandığı iddiası ile yapılan hasar ihbarı —- Dosyası açıldığını ve inceleme başlatıldığını, yapılan incelemede,—- görüşmede iş yerlerinin hasarlarını sigortalı tarafından karşılandığının ifade edildiğini, sigortalı sürücü —- kendi aracını da kendisinin yaptıracağını şöylediğini, ancak —- hasar yüksek çıkınca — müracaat ettiğini, sigortalı sürücü — yapılan görüşmede — istendiğini, ancak taraflarına —- kendisinin— olduğu —gönderdiğini, — kazanın saat—-meydana geldiğinin görüldüğünü, araçtan sağ taraftan ——- İndiği yanında genç bir şahsın daha olduğunun görüldüğünü, sürücünün kim olduğunun tespit edilemediğini, sürücünün kazadan sonra —– yapılan görüşmede kaza gecesi araç için ihbar olmadığı bilgisi alındığını, sürücü ile yapılan görüşmede kazadan sonra polisi aramadığını ifade beyan etmiş daha sonra kaza raporunu tespit edip kazadan sonra rapor tutulduğu bunu neden söylemediği sorulduğunda kazadan sonra kendisinin de olay yerinde olduğunu polisin sürücü olduğuna inanmadığını ifade ettiğini, sürücünün beyanında belirttiği araçtaki yolcunun telefonu arandığında numaranın kullanılmadığının görüldüğünü, sigortalı aracın plakasından yapıları sorgusunda kaza gecesi —– maddeden yani ölümlü yaralamalı kaza sonrası—– izni olmadan olay yerini terk etmekten araca ceza yazıldığı tespit edildiğini, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda sigortalı aracın kazasının doğru olduğunun tespit edildiğini, kaza anı videosu temin edilmiş kazanın—- meydana geldiği aracın sağ kapısından iki şahsın indiğinin görüldüğünü, sürücü olarak beyanda bulunan —– yapılan görüşmede polisi aramadığını beyan etmiş kaza raporunu tespit edip sorduğumuzda ise pplisin kendisine inanmadığını kaza yerinde olduğunu sözlü olarak ifade ettiğini, kazanın doğru olduğu ancak sürücünün ehliyeti olmayan bir şahıs ya da alkollü bir kişi olduğu bu yüzden olay yerinden kaçıldığı kâanaatine varıldığını, yapılan tespitler neticesinde hasar ile beyanın uyumsuz olması ve sürücü değişikliği yapılması nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davacının araçta oluştuğunu iddia ettiği hasar bedeli son derece fahiş olup piyasa şartları ile de örtüşmediğini, davacı tarafça her ne kadar hükmedilecek tazminatın — dahil tutarı talep edilmiş ise de tazminata—- dahil edilebilmesi ancak onarıma ilişkin kiranın davacı tarafça sunulması halinde mümkün olacağını, davacının haksız faiz talebini de kabul ediklerini beyan ile, esasa ilişkin cevap bilahare delil sunma hakkı saklı kalmak kaydıyla, davacı delillerinin taraflarına tebliğini, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın öncelikle usulden , aksi halde esastan reddini, davacının haksız icra takibi ve dava ikamesi nedeniyle, müvekkili —– aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi raporu özetle, Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, davacı vekilinin talepleri, davalı —- alındığında mevcut dosya kapsamındaki verilere göre tarafımızca sorulan hususlar doğrultusunda denetime elverişli sonuç bildirir rapor tanzim edilememiş olup, sağlıklı bir inceleme yapılarak sonuç bildirir rapor tanzimi için; Dava konusu tazminat talep edilen araçta —- tarihli kaza, nedeniyle oluşan hâsar yönünden sağlıklı bir değerlendirme yapılarak sonuç bildirir —– raporunu da içeren ayrıntılı hasar dosyası ile, davacı taraftan renkli hasar fotoğrafları, tamir süreci ve tamirat sonrasına ait seçilebilir renkli onarım fotoğraflarına ihtiyaç duyulmuş olup, —- belgelerin temin edilir bir inceleme yapılarak sonuç bildirilmesi halinde sorulan hususlar doğrultusunda sağlıklı rapor tanzim edilebileceği kanaatine varmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmıştır.—- tarihli bilirkişi raporu özetle, Dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; —-aracın hasarlanmasında dava dışı araç sürü— kusurlu olduğu, —- tarihinde meydana gelen hasarın, olay anı görüntüleri, hasar fotoğrafları ve onarım faturası da dikkate alındığında, — plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, dava konusu —- olabileceği, Dosya kapsamında —- tutarındaki İrsaliyeli fatura fotokopisi bulunduğu, Dava dosyasında —— olduğuna ilişkin vey; ü lay esnasında alkollü olup olmadığı ve trafik kazasının alkolün etkisi ile meydana gelip gelmedi dava dosyasında bilgi ve belgeye rastlanılmadığından bu hususta kesin değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, Bu husustaki hukuki durumun değerlendiril ve delillerin taktiri — olmak üzere, davaya konu olayda davalı — kuruluşunun sorumlu olduğunun — kabulü halinde ise, bu durumuna göre değerlendirme yapıldığı, Davacı alacaklı —- tarihinde başlatılan—- sayılı dosyasından yapılan dosya borçluları tarafından yapılan borca itirazın iptali ile—– asıl alacak üzerinden icra takibinin devamı gerektiği sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; — tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında—- plaka sayılı aracın sürücüsü trafik kazasının oluşumunda %100 ASLİ KUSURLU olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle —– hasar bedelinin kaza ile uyumlu olduğu, söz konusu aracın davacının işletmesinde tamir edildiği, davalı —– şirketinin zarardan sorumlu olmamasından bahisle ödemede bulunmadığı, aynı şeklide diğer davalı—- konusu hasar bedeline ilişkin faturayı ödemediği, her iki davalının da icra takibine itirazda bulunduğu, davalı —— geçerli olmak üzere kazaya karışan aracı genişletilmiş —– teminat altına aldığı, söz konusu kaza nedeniyle araçta oluşan hasar bedelini araç kullanıcısının alkollü araç sürücüsü olduğu yönündeki değerlendirmeler muvacehesinde mezkur kazadaki hasar bedelinin —– teminatı dışında gerçekleştiğine istinaden ödemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar dosyaya sunulan video kayıt görüntülerinden kaza sonrası hasarlanan aracın sağ tarafından iki kişi indiğinin sabit olduğu görülmekte ise de söz konusu kişilerden hangisinin kaza anında şoför olarak araçta bulunduğunun video kayıtlarından anlaşılamadığı, bu haliyle davalı —-yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı, söz konusu —– teminat kapsamına ilişkin itirazlarının poliçe sahibi ve araç maliki ile kendi iç ilişkilerinde rücu davasına konu olabileceği, sözleşme dışı davacı şirkete karşı ileri sürülemeyeceği, davalı — itirazlarının kesin ve net olarak tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle bilirkişi tarafından —– talebinin yerinde olduğu hususları hep bir arada değerlendirilerek davalılar hakkında başlatılan icra dosyasındaki itiralarının yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit olması konusunu—- kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. —– Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir —-olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına —– uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturalara bağlı alacak olması ve kabul edilen miktarın davalının ticari defter ve kayıtlarından tespit edilebiliyor olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TASHİH
Her ne kadar—– asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,” şeklinde hüküm kurulmuş ise de ——- olarak yanlış yazılmış ve davacı vekili tarafından yanlışlık hakkında bir beyanda bulunulmamış ise de gerekçeli karar yazım aşamasında durum fark edilmiştir.
6100 sayılı kanunun 304. Maddesi “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. ” hükmüne yer verilmiştir. Henüz karar tebliğe çıkartılmadan söz konusu hata fark edildiğinden resen tashih yapılmıştır. Bu nedenle hükmün (2). Maddesinin “Kabul edilen —– asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,” şeklinde resen tashih edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalılar tarafından — icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazların —- bakımından iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Kabul edilen —– asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.340,18 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 236,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.103,23 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 236,95 TL peşin harç toplamı 296,25‬ TL ile 2.197,75 TL —– olmak üzere toplam 2.494‬,00 TL olan yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalılar tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——- Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2022