Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/24 E. 2022/704 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/24 Esas
KARAR NO: 2022/704
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/01/2021
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacının İddia ve Talebi: Müvekkilin davalı adına ——-devreye alma bedellerine ilişkin fatura düzenlediğini, faturaların davalıya teslim edildiğini ve davalının —– sürede itiraz etmediğini, borcunu ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını ancak takibe itiraz edildiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalı malları üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasını ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına
mahkûm edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının Savunma ve Karşı Talebi: Davacının müvekkile ———verdiğini, bu kapsamda davacıya ——– avans ödemesi yapıldığını, davacının faturasına konu edilen hizmetin bir işe yaramadığını ve müvekkilin dava dışı—— parça temin etmek zorunda kaldığını, düzenlediği faturalara —–içerisinde itiraz edilmemesinin faturaya konu işin teslim edildiği anlamına gelmeyeceğini, davacının işi teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini, uyuşmazlıkta gizli ayıp bulunduğunu ve bunun davacıya bildirildiğini ileri sürerek davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
DELİLLER:——— ilişkin yazı cevabı, ticari defterler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı—- tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisi ile nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle; Davacının ——- yer alan defter beyan sisteminde defter tuttuğu ve bu durumda işletme defteri için ayrıca noter açılış tasdikinin aranmadığı, işletme defterinde yer alan kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, Davalıya ait ticari defterlerin —— uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, —————yasal süresi içerisinde alındığı, envanter defteri noter açılış tasdikinin ibraz edilmediği, bu noktada davalı ticari defterlerinin delil kabiliyeti ile ilgili nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Faturaya konu makinenin davalıya eksiksiz teslim edildiğinin ispat yükünün davacıda olduğu, bu hususu destekler herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, davalının ürünlerde gizli ayıp bulunduğu, bu durumun davacıya bildirildiği yönündeki savunmasını destekler nitelikte dosya içeriğinde herhangi bir belge görülemediği, Dosyada mübrez üzerinde davacı unvanın yer aldığı fakat üzerinde tarih ve davacıya ait herhangi bir imzanın bulunmadığı servis formunda davalıya teslim edilen faturaya konu ——– hasarlara ve ayrıca resimlere yer verildiği, servis formu ile resimlerde yer alan tespitlerin gizli ayıp olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunun konusunda uzman bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiğinin anlaşıldığı, ilgili aksaklıkların gizli ayıp olarak nitelendirilmesi halinde davacının düzenlediği faturaların —— itiraz süresine bakılmaksızın davalı nezdinde kayıtlı bulunmasının davacının işi eksiksiz yapıp teslim ettiği hususunu ispat etmede yetersiz kalacağı, resimlerde yer alan hasarların gizli ayıp olarak sayılmaması halinde faturaya— itiraz süresinin geçerli olacağı ve davacı iddialarının karşılık bulacağı anlaşıldığı, Mevcut durumda ticari defter deliline göre —— davacı lehinde hüküm kurması halinde —- tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın —- olacağının anlaşıldığı, Takip ile —– birikmiş faiz talebinde bulunulduğu, muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla mütemerrit olduğu—– bu yönde temerrüt ihtarına dosyaya rastlanılmadığından birikmiş faiz talebine, mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediğini tespit edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemeni ilişkindir. İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.————- maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı kayıtlarında ——-alacaklı göründüğü, davalı tarafın envanter defterinin noter açılış tasdikinin bulunmadığı, defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması gerektiği, davalının defterinin açılış onayının bulunmadığından delil olamayacağı, davalının davacının hizmetin işe yaramadığı iddiası doğrultusunda ticari defterinde kayıtlarındaki dava dışı firmaya ilişkin olarak faturanın işlendiği fakat ödeme belgesinin ibraz edilmediği, davacının düzenlemiş olduğu faturaların davalı nezdinde kayıtlı olduğu ve itiraza uğramadığı, taraflara arasındaki eser sözleşmesine konu hizmete ilişkin faturalardaki yapım işine ilişkin parçaların davalı tarafça hurdaya ayrıldığı ve uhdesinde bulunmadığı iddia edildiği, bu halde dosyada sunulan delillerden eserin ayıplı olduğunun davalı tarafça ispatlanamadığı, ticari defter ve belgelerin davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan —— alacaklı olduğu, faiz bakımından takip tarihi öncesi davalının temerrüte düşürülmediğinden davacının faiz talebinin yerinde görülmediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜ K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından ——-alacak üzerinden iptali ile, takibe bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki —— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Asıl alacağın takip tarihinden itibaren faiz İŞLETİLMESİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 65.875,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 4.499,92 TL harçtan peşin alınan 857,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.642,08 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 857,84 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 10.540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 5.152,96‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 102,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2102,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.949,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
9-Kabul red oranına göre belirlenen 1.224,23 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 95,76 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Reddedilen miktar bakımından kesin olmak üzere, kabul edilen miktar bakımından gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022