Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/223 E. 2022/27 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/223 Esas
KARAR NO : 2022/27

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın; davalılardan —– sürücüsü, yine —- olarak iş
sözleşmesi ile bağlı olduğu davalı —— işleteni, davalı ———sigortacısı olduğu —–Plaka sayılı araç içerisinde bulunan
davacılardan —— oğlu, — ise ağabeyi olan —– —- tarihli kaza sebebiyle kaldırıldığı hastanede 04.10.2020 tarihinde vefatı
sonucu oluşan manevi zararın tazmini talebine dayandığını, kazada kusuru olan ve —– içinde bulunduğu aracın —– nezdinde Kasko Poliçesi bulunduğu öğrenildiğini, ancak poliçe içeriğine ulaşılamadığı için davalı sigorta şirketine “bilgi edinme başvurusu” 19.10.2020 tarihinde yapıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından, e-posta yoluyla sigorta poliçesine ulaşıldığını, 250.000-TL lik ihtiyari —- olduğunun tespit
edildiğini, arabuluculuk görüşmeleri sonucunda manevi tazminat talebi yönünden anlaşmaya
varılamadığını, müvekkilleri —– oğlu, diğer müvekkili
—- ise ağabeyi olan Müteveffa ——–tarihinde —- İlinde ekte yer alan trafik kaza tespit tutanağından da görüleceği üzere Şirketinizden —– numaralı 09.08.2020 tarihli poliçe ile sigortalı —- ait fakat işleteninin —– olduğu—- plakalı aracın % 100 kusurlu olduğu kazada; —-
plakalı araçtan çıkarılarak ağır yaralı olarak ——– —Hastanesi’ne kaldırıldığını, ekteki ölüm raporundan ve ölü muayene tutanağından da anlaşılacağı üzere
yapılan tüm müdahalelere rağmen 04.10.2020 tarihinde vefat ettiğini, kaza ile ilgili —–dosyasından yargılama devam ettiğini, davalılardan —– sevk ve idaresinde olan —- plaka sayılı aracın karıştığı trafik kaza tespit tutanağına göre tam kusurlu olduğunu, davalılardan —–aracın işleteni konumunda olduğunu, davalılardan —–. ise dava konusu manevi tazminatları ve ferilerini teminat altına alan sigortacı konumunda olduğunu beyan ile, müteveffa ——- ölümü ile tarif edilemez elem ve keder çeker müvekkillerinden,
—— yönünden —- manevi tazminatın kaza tarihinden (davalı sigortacı yönünden ihbar tarihinden) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte——– yönünden 140.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (davalı sigortacı yönünden ihbar tarihinden) işleyecek yasal faiziyle birlikte, —– 70.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden (davalı sigortacı yönünden ihbar tarihinden) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) alınarak davacı müvekkillerine verilmesini, yargılama gideri, arabuluculuk vekalet ücreti ve dava vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekâleten arz ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı —–evap dilekçesinde özetle; Davacıların talepleri hukuki dayanaktan yoksun olup, reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın görevsiz mahkemede ikame edildiğini, müvekkilinin dava konusu olaya dahil bulunan
aracın işleteni sıfatında bulunmamakta olduğundan, müvekkili yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili işleten
kabul edilse dahi, müvekkilinin olay sebebiyle kusuru bulunmadığı gibi, kazanın meydanagelmesinde araçtaki herhangi bir bozukluk da söz konusu olmadığını, söz konusu kazanın gerçekleşmesinde müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gibi, kaza, araçtaki herhangi bir arızadan, bozukluktan, bakım ve onarım eksiğinden ileri gelmediğini, arkadan
çarpma şeklinde gerçekleşen kazaya, araçtan kaynaklı bir durum sebebiyet vermediğini,——— Başsavcılığı tarafından aldırılan rapora göre de, diğer davalı —– dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak maktul —- ölümüne neden olduğu anlaşıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müteveffa —– hatır taşıması sebebiyle kazaya sebebiyet veren araçta yer aldığından, manevi tazminat hususunda bu durumun dikkate alınması gerektiğini beyan ile, hukuki dayanaktan ve gerekçeden yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı—-. vekili cevap dilekçesinde özetle; —- sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde———-ile sigortalı olduğunu, —- yer alan İhtiyari —- teminatı gereği, manevi tazminat için azami limit olay başına 500.000 TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından talep olunan manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, olayın meydana gelmesinde, sigortalı aracın kusur sorumluluğunun ne olduğu hususuna da uzman gözüyle ışık tutulmalıdır. Sigortalı araca düşen kusur oranının tespiti gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirket ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, dava konusu kazada bir çok zarar gören bulunduğunu, zarar görenlerin çokluğu halinde teminatların garameten paylaştırılması gerektiğini beyan ile, müvekkili şirket hakkındaki davanın reddini, —kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasını, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesini, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğini, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı
yana tahmiline karar verilmesini, müvekkili şirket adına vekaleten arz ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle;Kaza günü —–
marketler tarafından kiralanmış araç ile—- cenazeye giderken kaza geçirdiklerini, kazada araçta arka koltuktan oturan— vefat etti, —– hatır taşıması kapsamında—— cenazeye götürdüğünü, araç —– hizmetinde olduğunu,
kendisinin kaza tarihinde ———–çalışanı olduğunu, araç —–tarafından
markete hizmet amacı ile tarafına tahsis edildiğini, yıllık izindeyken de aracın kendisinde olduğunu, şirketin haberi olduğunu, seyir halindeyken önlerinde yarısı emniyet şeridinde
yarısı sağ şeritte —– —- seyir halinde olduğunu, römorkun—- olduğunu,
solundan traktörü geçmek istediğinde traktörün sola doğru sağ şeride girmeye başladığını, kendisinin de direksiyonu sola doğru çevirmek zorunda kaldığını, öndeki kamyona çarptığını,
sola geçiş aşamasında traktör ile arasında çok büyük bir mesafe olmadığı için onun sağ şeride tam nizami girmek istemesi nedeni ile ona çarpma ihtimali doğduğunu, kendisinin hem
tam sola geçmek için hamle yaptığını hem de frene bastığını, bu esnada araç hakimiyetimi kaybettiği için öndeki ve sağ şeritte bulunan kamyona çarptığını, —– emniyet kemeri takılı olmadığını, sol arkada oturduğunu, arkada iki kişi oturduklarını, kaza bu şekilde olduğunu, belirtmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 20/08/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 26/09/2020 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda;
Davalı sürücü —- plaka sayılı otomobil sürücüsü) —- —-n %100 (Yüzde
yüz) oranında kusurlu olduğu Dava dışı sürücü—- sayılı kamyon sürücüsü) —-kusursuz olduğu, davcılar yakını maktul yolcu —– kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, İlk tespitleri içeren Kaza Yeri krokisindeki araçların konumları, viraj mahallinde otomobile ait sol şeritte başlayan sağa yönelen 59m fren izini takiben sağ şerit üzerinde çarpışmanın gerçekleştiği hususu da dikkate alındığında, ————- Dairesi tarafından ——Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben
hazırlanan 25/12/2020 tarihli Rapordaki kusur dağılımına tarafımızca uyulduğu
( Bu raporda; sürücü —– —– ASLİ KUSURLU olduğu,kamyon sürücüsü——-KUSURSUZ olduğu belirtilmiştir)
bu husustaki hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, dava dosyasında mevcut araç kiralama sözleşmeleri
ve davalı ——— beyanı ile birlikte değerlendirildiğinde davaya konu —- plakalı araç işleteninin davalı—-. olduğu,
davalı —– poliçesi ihtiyari mali mesuliyet manevi tazminat
klozu kapsamında sorumlu olduğum teminat limit miktarının 250.000,00 TL. olduğu, manevi tazminat miktarının tayin ve tespiti, Sayın Mahkemenin taktirinde bulunduğu, davalı sigorta kuruluşu bakımından temerrüt tarihinin 07.04.2021 dava tarihi olduğu sonuç ve kanaatine varmışlardır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davasıdır.
26/09/2020 tarihinde davalı sürücü ——– yönetimindeki — plaka sayılı otomobil ile yerleşim yeri dışında gündüz vakti bölünmüş—– istikametine sağ şeridi takiben seyir halinde iken olay yeri tehlikeli viraj mahalline geldiğinde aynı istikamette seyir halinde olan traktörü sollayarak geçmek istediği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek —– otomobilinin ön kısımları ile sağ şeritte seyir halinde olan dava dışı sürücü—–yönetimindeki —— plaka sayılı kamyona arkadan çarpmasını takiben su kanalına düşerek son konumunu alması sonucu—- plaka sayılı otomobilde bulunan davacılar yakını yolcu —- ile neticelenen dava konusu olayın meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Dava dosyasında mevcut————adına kayıtlı ve ————– sevk ve idaresindeki —— plakalı araç davaya konu —- tarihini kapsayan —- tarihleri arası davalı———– olay başına maddi/bedeni ayırmaksızın 250.000,00 TL olay başına manevi tazminat 250.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
—— hitaben hazırlanan 25/12/2020 tarihli Rapordaki kusur dağılımında sürücü ——– —- ASLİ KUSURLU olduğu, kamyon sürücüsü———- edilmiştir.
20/08/2021 tarihli heyet raporunda da özetle: “Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 26/09/2020 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda;
1)Davalı sürücü —– plaka sayılı otomobil sürücüsü) —- %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
2-)Dava dışı sürücü—- sayılı kamyon sürücüsü—nün kusursuz olduğu,
3)Davcılar yakını maktul yolcu —— kazanın oluşumunda kusursuz Olduğu” tespit edilmiştir.
Davacıların yakını ——- kaza tarihi olan 26/09/2020 tarihinden 8 gün sonra 04/10/2020 tarihinde vefat ettiği aile nüfus kayıt örneğinden anlaşılmıştır.
Davacılar kaza nedeniyle vefat eden oğullarından/kardeşinden kaynaklı kaza anında araç sigortacısı davalı —-, işleten sıfatını haiz —- Şirketinden ve kazada araç sürücüsü ——- —– —-ölümü nedeni ile manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. madde/fıkrasında; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve dosya bir bütün olarak incelendiğinde; 26/09/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle vefat eden ————— kusursuz olduğu, davalı sürücü ——-% 100 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacıların iddiası ve davalı —- —–kazadaki kusur oranı dikkate alındığında tam kusurlu oluşu, taraflara ait ekonomik sosyal durum araştırmaları ve olayın (kazanın) oluş şekli hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda, olayın meydana geldiği tarih, tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları gibi nedenler dikkate alındığında davacılar için takdir edilen manevi tazminat miktarının, duyulan üzüntüyü bir nebze hafifletebilmek için adalete uygun olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Benzer konuya ilişkin —- esas ve — karar sayılı ilamında:”Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; her bir davacı lehine kabul edilen manevi tazminat miktarları yönünden —- uyarınca ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.” şeklindeki değerlendirmelere istinaden her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların madde tazminat talepli davasının KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davacı—– için 100.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar —– —– tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte; —– temerrüd tarihi olan 19/10/2020 tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —– verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı —- 100.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar —- —–ölüm tarihi olan 04/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte; —— temerrüd tarihi olan 19/10/2020 tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —– verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı —- için 50.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar —- —- ölüm tarihi olan 04/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte; —— temerrüd tarihi olan 19/10/2020 tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı — adına velayeten — verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 17.077,5‬0 TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan ( Tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 45 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,71 ve red 0,29 oranına göre hesaplanan 31,95‬ TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Devlet hazinesinden karşılanan ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 2.079,00 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,71 ve red 0,29 oranına göre hesaplanan 1.476,09 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Devlet hazinesinden karşılanan ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 2.079,00 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,71 ve red 0,29 oranına göre hesaplanan 602,91‬ TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davalı—- tarafından yapılan ( Tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 9 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,71 ve red 0,29 oranına göre hesaplanan 2,61 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı —- verilmesine, bakiyesinin davalı —– üzerinde bırakılmasına,
10-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin kabul oranına 937,2‬0 TL’sinin göre davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin red oranına 382,8‬0 TL’sinin göre davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
12-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
13-Davacı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —ücretinin davalılardan tahsili ile davacı —verilmesine,
14-Davacı — davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 13.450,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı —- verilmesine,
15-Davacı —– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—– uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 7.300,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı —- velayeten —– verilmesine,
16-Davalı —– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 13.450,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı —- verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.