Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/218 E. 2022/363 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/218 Esas
KARAR NO : 2022/363
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili — harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı firmaya kaynak bant işçiliği yaptığını, ——- tutarlı faturanın halen ödenmediğini, davalının başlattıkları icra takibine İtiraz ederek takibi durdurduğunu, haksız itiraz nedeniyle duran takibin devamına karar verilmesi için bu davanın açılması zaruretinin doğduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptali ile dava konusu takbin devamı ile alacağın işleyen ve işleyecek değişken oranlarda yasal faizi ile birliktr tahsiine karar verilmsieni, kötü niyetli borçlunun aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, dava masrafları ve avukatlık vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri ile dilekçeleri ekindeki——- görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacaklı firma tarafından teslim alınıp yurt dışına gönderilen ürünlein —— firma tarafından teslim şartlarına uygunsuz ürün olması nedeni ile kabul edilmediğini ve müvekkili şirketin —— alıcı firmaya karşı hukuki işlem başlatttığını henüz sonuç alamadığını, müvekkili şirkete de alıcı firma tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkilinin de oradaki hukuki işlemlerin sonucunu beklediğini, davacı firma tarafından müvekkiline ayıplı ürün teslim edilip edilmediğinin bu hukuki süreç sonunda ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettkleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,faturaya dayalı —- ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
—— dosyasının incelenmek üzere —- üzerinden celp edildiği görüldü.
— tarihli ara karar ile davalı şirketin talimat yolu ile ticari defterlerinin incelenmesi amacı ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Talimat mahkemesince alınan raporda özetle;
“1- Davalı — Davacı —- borcunun bulunduğu Yasal Defterlerinden Tespit edilmiştir.
2- Davalı — defter kayıtlarında borcu olmasına rağmen —-tarihinde takibe yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
3- Rapor ekinde Davalı —- suretleri sunulmuştur.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
—- tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1.Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu;
2.Davacı——– defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu;
3.Davacı—- incelenen kayıtlarına göre; Davacı —- davalı —- davaya ve takip konu fatura tutarı —-alacaklı olduğu;
—- tarihli Bilirkişi Raporunda “Davalı —davacı — tarih itibari ile ———— borcunun bulunduğu, davalı — defter kayıtlarında borcu olmasına rağmen —- tarihinde takibe yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı” kanaat ve sonucuna varıldığı;
5.Tarafların muavin defter kayıtları arasındaki — farkın, davalı tarafından — tarihinde davacıya yapılan banka havalesini, davalının banka masrafıyla birlikte kayıtlarına almasından kaynaklandığı, davacı —davalı ———şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturadan kaynaklanan alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu,süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle,adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir.Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Her iki ticari defterlerde yer alan kayıtlar birbiri ile uyuşması halinde ticari defterler ,içeriğine göre delil vasfına sahip olabilecektir.
Eldeki dosya incelendiğinde takibe ve davaya konu faturanın her iki taraf ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu,davalının faturayı kabul edip ticari defterlerine işleyerek fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağı,her ne kadar cevap dilekçesi ile ayıp definde bulunulmuş ise de malın ayıplı olduğunu ispat külfeti davalı üzerinde olmakla malların ayıplı olduğuna ilişkin herhangi bir tespit yaptırılmadığı görülmekle ticari defterlerin kesin delil niteliği uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.
Alacak faturaya dayalı olduğundan ve faturaya dayalı alacaklar likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; —– sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebi doğrultusunda devamına,
2- Kabul edilen asıl alacak miktarı olan —–üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.518,29 TL harçtan, peşin yatırılan 798,86 TL harcın düşümü ile geri kalan 3.719,43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 798,86 TL Peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 128,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.286,26‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 9.398,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7- 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022