Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/213 E. 2021/860 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/213 Esas
KARAR NO : 2021/860

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı ——— hesabından gönderildiğini, daha sonra da 50.000,00 TL de karşı—–, tüm yaptığı ödemeler karşılığında da ileri düzenleme —- ayrı senet düzenlendiğini ve bu senetleri de davalı ….—– göstererek aldığını, ileri tarihli olarak düzenlenen senetler de —- işletildiğini ve toplam 85.000,00 TL değerinde iki ayrı senet düzenlendiğini ve müvekkillerinin de imzaladığını, davalının—– ileri düzenleme tarihli —– düzenleme tarihli, — vade tarihli iki adet senet düzenlediğini ve söz konusu senet borçlusu müvekkillerinden ….–olarak da davalı …– gösterildiğini, müvekkili ..– tarihinde senet ödemesi açıklaması ile davalı ..— gönderdiğini,— gönderildiğini, senet bedelinin—ödendiğini, müvekkillerinin senet ödemelerini yaptıklarını ve borçlarını kapattıklarını ancak karşı taraftan senetlerini iade alamadıklarını, davalının ve eşinin müvekkillerini oyaladığını, söz konusu senetleri müvekkillerine teslim etmediği gibi bedeli ödenen senetleri bir kez daha haksız kazanç elde etmek adına müvekkilleri—- yapıldığını ve müvekkilleri adına — hesaplarına, taşınmazlarına ve müvekkillerinin de tüm taşınmaz hisselerine ve araçlarına haciz konulduğunu, müvekkillerinin yapılan icra takibinden —– aksi halde borcun ödenme dekontları da ellerinde olduğu için icra mahkemesinde takibin iptali davası açabilecek iken; süreyi ödeme emri kendilerine ulaşmadığından, başka adreslerine tebligat gitmiş olduğundan kaçırdıklarını tüm bu nedenlerle gönderilen banka dekontları ile de müvekkillerinin brçlu olmadığı sabit olduğundan, haksız, hukuka aykırı olarak, esasen——– malvarlığı üzerinde haciz ve satış tehdidi ile karşı karşıya kalarak mağdur olmaması adına tedbir kararı ile icra takibinin durdurulmasına, akabinde takibin iptaline, davanın kabulü ile müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Öncelikle, davacıların işbu davayı ikame ederken eksik harç yatırmış olduklarını,—– görülen icra takibinde belirtilen tutarlar üzerinden değil, yalnızca asıl alacak üzerinden harç yatırıldığını, bu nedenle öncelikle eksik harcın tamamlatılması talebimiz bulunduklarını, davacıların tüm iddia ve talepleri haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacıların, müvekkiline bir kısım elden ödeme yaptıkları ve bu hususu tanıkla ispatlayacakları iddialarının kabulü mümkün olduğunu, kıymetli evrak niteliğinde olan kambiyo senedine karşı ileri sürülen iddiaların yalnızca yazılı delil ile ispat edilebileceğini, müvekkiline ya da eşine davacılar tarafından hiçbir şekilde elden ödeme yapılmadığını, davacılar ile müvekkili—- başka senetler de bulunduğunu, davacıların— dekontunda yazılı açıklama kısmının bir kısmını kapatarak mahkeme dosyasına sunduklarını, gerçekten de davacı tarafça ödendiği—— bulunmadığını, davacıların müvekkiline herhangi bir borcunun bulunmadığı iddiası gibi, ilgili senetlerin kendilerine haksız olarak iade edilmediğine dair iddialarının da hiçbir gerçeklik payı olmadığını, davacıların, müvekkili tarafından asıl alacağa 15.500,00 TL tutarında faiz işletildiği, bunun için kendilerinden iki adet senet alındığı ve tarihlerinin——–, davacıların iddiaları gerçek ——– davacıların senetlerin düzenlenme tarihinden önce iş bu senetlere ilişkin ödeme yaptıkları iddiası gerçek dışı olduğu gibi—— bu hususun taraflar arasında başka senetlerin de bulunduğunun —–, tüm bunların yanısıra, davacılarca borçtan—– tebliğ olmadığı ve eğer haberleri olsaydı takibin iptali davası açacakları—- olduğunu, davaya konu icra dosyası incelendiğinde, davacılara usulüne uygun tebligat yapıldığı, davacıların —- tebligat gönderildiği, ancak buradan iade olduğu, daha sonra tarafımızca ikame edilen tasarrufun iptali davasına konu —- yapıldığının görüleceğini, davacıların, ilgili icra takibinde haciz konulan taşınmazların değerinin asıl alacağı aşan ölçüde olduğu iddiası da haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacıların kötü niyetli olduklarının en önemli ispatı da tarafımızlarınca——- konu eylemlerinin olduğunu, taraflarınca açılan —- iptali istemli davanın derdest olduğunu, davacıların kötü niyetli ve muvazaalı eylemleri işbu dava neticesinde de ispatlanacağını, tüm bu nedenlerle, öncelikle davacıların haksız ve hukuka aykırı olan icra takibinin durdurulması yönündeki tedbir talebinin reddine, haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine, yargılama— yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Görevsizlik kararı öncesi— dosyası üzerinden —-dosyanın — sistemi üzerinden gönderildiği anlaşılmıştır.
—— dosyası aslının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinde; alacaklısının ..—- takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın — mukabilinde, icra takibinin durdu-rulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal —- İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme — kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur..” —-
—— görevsizlik kararı verildikten sonra mahkememizin —- esasına kaydı yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin aleyhine başlatılan takibe konu iki adet senetten kaynaklanan borçlarını ödediklerini, davalının söz konusu senetleri müvekkillerine teslim etmediği gibi bedeli ödenen senetleri bir kez daha haksız kazanç elde etmek adına müvekkilleri aleyhin—- icra takibi yapıldığını müvekkillerinin borçlu olmadığı sabit olduğundan davanın kabulü ile müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili özetle davacılar tarafından verilen —- Sayılı dosyası üzerinde icra takibi başlatıldığını, kıymetli evrak niteliğinde olan kambiyo senedine karşı ileri sürülen iddiaların yalnızca yazılı delil ile ispat edilebileceğini, müvekkiline ya da eşine davacılar tarafından hiçbir şekilde elden ödeme yapılmadığını, davacılar ile müvekkil—- başka senetler de bulunduğunu, banka marifeti ile yapılan ödemelerin dava dışı başka senetlere mahsuben yapıldığını davacıların müvekkile olan borcu bulunmadığı yönündeki iddiasını ispat etmesi gerektiğini, anılan nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Davalı tarafından iş bu davanın açılma tarihi — tarihinden önce davacılara yönelik— üzerinden 18/07/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava, İİK 72. maddeye dayalı ve icra takibinden sonra açılmış olan MENFİ TESPİT davasıdır.
—– takip dosyası aslının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinde; alacaklısının …—- tarihli bonolara istinaden başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava İİK 72 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğinde olup, TMK 6. maddesi gereğince herkes iddiasının ispatla yükümlü olup, HMK 190. maddesi gereğince de ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafta olduğu, Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu, kanuni karinenin aksini iddia edenin ispat etmesi gerektiği, somut olayda senetlerin TTK’nın öngördüğü bütün unsurları taşıdığı, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, davacılar tarafından verilen senetlerin tahsili için— üzerinde icra takibi başlatıldığı, kıymetli evrak niteliğinde olan kambiyo senedine karşı ileri sürülen iddiaların yalnızca yazılı delil ile ispat edilebileceği, davacıların iddiasının senet üzerindeki bedel, vade, senet verilme nedenine ilişkin olmayıp, ödemenin yapıldığına dair olduğu, TTK 645 maddesi ile kıymetli evrakın tanımıda yapılmış olup, kayıtsız şartsız bir borcu ifade etmekle, içerdikleri hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülemeyeceği, dava öncesi takibe konu belge kıymetli evrak niteliğinde olduğundan buna karşı ileri sürülebilecek iddia ve savunmaların da yazılı olması gerektiğinden ispatlanamayan davanın reddi gerekmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça yemin deliline baş vurmadığı anlaşılmıştır. Benzer konuya ilişkin ——— girmesinden sonra açılan davalarda yasa koyucunun taraflara hangi delilin, hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtme, yani somutlaştırma külfeti getirdiği, bu düzenlemeye göre tarafların iddia ve savunmasını ispatlamak bakımından yemin deliline başvuracaklarını dava ve cevap dilekçeleri ile delil listelerinde açıkça belirtmesi gerektiği, tarafın “sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller” gibi ibareler kullanmış olmasının açıkça yemin deliline dayanmış olduğu biçiminde yorumlanamayacağı, bu bağlamda hakimin ispat yükü kendisine düşen ancak açıkça yemin deliline dayanmayan tarafa “yemin teklifinde bulunma hakkını” hatırlatamayacağına” karar verilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde sair delil dediğinden mahkemece yemin delili hatırlatılmamıştır.” şeklinde gerekçelere yer verildiği anlaşılmakla davacı yana yemin delili hatırlatılmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3—– mahkemesinin— numaralı ara kararı ile icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
4-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.451,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.392,29‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan—- ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.