Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/21 E. 2021/605 K. 02.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/21 Esas
KARAR NO: 2021/605
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 12/01/2021
KARAR TARİHİ: 02/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalıya——- tarihinde verdiğini, müvekkilin —– eksiksiz ifa ettiğini, bu kapsamda davalı adına —– bedelli fatura düzenlendiğini, bu fatura tutarının ödenmediğini, diğer taşımacılık işi için —- ikinci fatura düzenlendiğini, bu faturaya istinaden —–yapıldığını, borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, fakat davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin savunma dilekçesinde özetle; müvekkilin temlik eden sıfatına haiz şirketten herhangi bir hizmet almadığını, davacı ile herhangi bir sözleşme imzalamadığını, müvekkil şirket imza yetkilisinin hiçbir belgede imzasının bulunmadığını, fatura konusu işlemlerin gerçekleştiğini gösterir sevk irsaliyelerine yer verilmediğini, davacının düzenlediği faturaların müvekkile teslim edilmediğinden hareketle davanın reddini ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi raporu özetle, Belirtilen durumlara göre; Davacıya ait yasal defterlerin—–maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, —– hükümlerine uygun olarak noter açılış kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı, Mahkememizin—-numaralı ara kararında taraf ticari defterlerinin —— — edilmesi yönünde taraflara ihtarat yapılmasına, tarafların yerinde inceleme talep etmesi halinde ise ticari defterlerin bulunduğu yer ile incelemede muhatap alınacak kişi iletişim bilgilerinin dosyaya—- süre içerisinde yazılı olarak beyan edilmesi yönünde karar kurulduğu, buna karşın davalının belirtilen tarihte defterlerini Mahkeme salonunda hazır bulundurmadığı ve ayrıca yerinde inceleme de talep etmediğinin görüldüğü, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen —incelendiği,,—- taşıyıcının —- olduğu, davalı adına düzenlenen faturalarda iletişim bilgisi olarak yer alan —– belgelerine konu taşıma işinin gerçekleşeceği bilgisinin taraflar arasında paylaşıldığı, buna karşın —– davalı ile olan bağının tespiti noktasında nihai değerlendirmenin —- takdirinde olduğu, —– gönderi nolu —- alıcısına teslim edilmediğinin belirtildiği, buna karşın davalı adına ——faturaların davalı nezdinde kayıtlı bulunduğu hususunun dosyaya celp edilen davalıya ait —-beyannamelerinden tespit edildiği, davacı cari hesap ekstresi incelendiğinde —- düzenlendiği ve huzurdaki davaya konu faturaların da söz konusu — içerisinde yer aldığı, davalının adına düzenlenen faturaları —günlük yasal itiraz süresi içerisinde herhangi bir itiraz gerçekleştirmeden kayıtlarına aldığı, buna karşın faturaların ödendiğinin ispat yükü üzerinde olan davalının dosyaya herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği, işbu raporda yer alan tespit ve değerlendirmeler neticesinde Sayın Mahkemenin davacı lehinde hüküm kurması halinde takip tarihi ve —- tarihi itibariyle davalıdan istenebilir anapara tutarının —- olacağının anlaşıldığı, davacının takibinde en yüksek mevduat faizi oranında—— birikmiş faiz talebi olduğu; muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla mütemerrit olduğu —- yönde temerrüt ihtarına dosyaya rastlanılmadığından birikmiş faiz talebine, mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği sonuç ve kanaatine varmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı başlatılan takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
—–beyannamelerine yer verilmiştir. Yapılan incelemede davacının davalı adına —- fatura düzenleyerek kayıtlarına intikal ettirdiği görülmüştür.
——— gönderilen müzekkere cevabında davalının— beyannamelerine yer verilmiştir. Yapılan incelemede davalının davacıdan —- tutarlı fatura alarak kayıtlarına intikal ettirdiği görülmüştür.
Dava konusu — kaynaklanmaktadır. Mahkememizce —numaralı ara kararı ile taraf ticari defterlerinin —- Mahkeme salonunda ibraz edilmesi yönünde taraflara ihtarat yapılmasına, tarafların yerinde inceleme talep etmesi halinde ise ticari defterlerin bulunduğu yer ile incelemede muhatap alınacak kişi iletişim bilgilerinin dosyaya —- haftalık kesin süre içerisinde yazılı olarak beyan edilmesi yönünde karar kurulmuş olmasına rağmen davalının belirtilen tarihte defterlerini Mahkememiz salonunda hazır bulundurmadığı gibi yerinde inceleme de talep etmediği görülmüştür.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacıya ait yasal defterlerin —-esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği,—- olarak noter açılış kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı, davalının belirtilen tarihte defterlerini Mahkeme salonunda hazır bulundurmadığı ve ayrıca yerinde inceleme de talep etmediğinin görüldüğü, davalı adına—- faturaların davalı nezdinde kayıtlı bulunduğu hususunun dosyaya celp edilen davalıya ait — beyannamelerinden tespit edildiği, davacı cari hesap ekstresi incelendiğinde ——– konusu üç adet fatura içerisinde yer aldığı, davalının, adına düzenlenen faturaları —- günlük yasal itiraz süresi içerisinde herhangi bir itiraz gerçekleştirmeden kayıtlarına aldığı, buna karşın faturaların ödendiğinin ispat yükü üzerinde olan davalının dosyaya herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği,” yönünde tespitlerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
—– belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak —– vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.—– şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır——maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Ticari defterlerin delil olması için gerekli şartlar HMK’nın 222/2 maddesinde “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. ” ifadesi ile sayılmıştır. Buna göre ticari defterlerin delil olması için;
a) Ticari bir dava olması,
b) Uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir işlemden kaynaklanması,
c) Ticari defterler kanuna uygun eksiksiz tutulmuş olması,
d) Ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması,
e) Uyuşmazlık konusu işle ilgili olarak defterlere geçirilen tüm kayıtların birbirini doğrulamış olması gerekir. —-yapılan değişiklik ile davalının ticari defterlerini sunmaması halinde davacı kayıtlarının davacı lehine (aleyhine kayıtların ise aleyhine) olacağı düzenlenmekle görüş ayrılıklarına temel teşkil eden kanunun ilk düzenlendiği zaman var olan eksiklik giderilmiştir. Nitekim burada unutulmaması gereken husus davacı ticari defterlerinin —-maddesine uygun tutulmuş olmasıdır. Davacı ticari defterlerinin usulune uygun olmaması halinde davacı lehine delil teşkil etmeyecek —-maddesi uyarınca aleyhine delil olacaktır. Nitekim defter inceleme ara kararı sonrasında mahkememize sunuln davacı ticari defterlerinin iddialarını doğrular nitelikte olduğu görülmekle faturanın ispat gücü ve ticari defterlerin ispat gücü göz önüne alınarak faturalara konu edimlerin davacı tarafından ifa edildiği kabul edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında inceleme günü belirlenmesi ve ticari defterlerin sunulmaması halinde yaptırımının ne olacağına ilişkin ihtarat içeren açıklamanın mahkemizce ara karar altına alındığı ancak davalının ticari defterlerini sunmadığı; davacının sunmuş olduğu ticari defterlerinde yer alan kayıtların ise iddiasını doğrular nitelikte olduğu aynı şekilde vergi dairelerinden celbedilen taraflara ait — — davacının iddiasını doğrular nitelikte olduğu görülerek davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmiştir. Takip öncesinde davalı temerrüde düşürülmediğinden ve —-yalnızca tedarik sözleşmeleri için geçerli olduğundan işlemiş faiz yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak, hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davalı adına —- faturaların davalı nezdinde kayıtlı bulunduğu hususunun dosyaya celp edilen davalıya ait ——- edildiği, taraflar arasındaki takibe konu miktar olan ücretin davacı tarafça ispatlandığı anlaşılmış alacağın faturaya bağlı olması nedeniyle belirli likid olduğu kanaatine varılmış kabul edilen asıl alacak miktarı olan — takip tarihi olan — üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının — davalıdan alınarak davacıya verilmiştir —-Tarafların tacir olduğu ve alacağın yabancı para alacağı olduğu görülmekle— sayılı takip dosyasına yapılan itirazın — üzerinden iptali ile kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren — göre faiz işletilerek takibin devamına karar verilmiştir. —- alınarak yapılmıştır.
Her ne kadar kısa kararın —— olduğu gerekçeli karar yazım aşamasında fark edilmiştir. Ancak yapılan hesaplama — üzerinden yapıldığı dikkate alındığında söz konusu maddi hatanın —- sonuca etkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1— sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile —— takip tarihinden itibaren — maddesine göre faiz işletilerek takibin DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
–tarihindeki — çarpılması sonucu oluşan — üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının—davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.657,50 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 293,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.364,44 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 293,06 TL peşin harç toplamı 352,36‬ TL ile 1.051,00 TL —– olmak üzere toplam 1.403,36‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,91 ve red 0,09 oranına göre hesaplanan 1.277,05 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin kabul oranına göre 1.201,2‬0 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin red oranına göre 118,80 TL davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.636,31 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/09/2021