Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/209 E. 2022/18 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/209 Esas
KARAR NO : 2022/18

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —– dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davalı …—- poliçe ———- çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkiline ait bulunan araçta katma değer — tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak davalının hasar onarım bedelini ödemediğini, izah edilen sebeplerle belirsiz alacak davası niteliğindeki davada hasar onarım bedeli için şimdilik 100,00 TL ve değer kaybı bedeli alacağının 10,00 TL’nın ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden kaza tarihinden kabul görmezse ihtar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 16/12/2021 harç tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini artırdığı görülmüştür.
CEVAP: Davalı .——–vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağa ilişkin talebini açık bir şekilde belirtmesine rağmen belirsiz alacak davası açmasında hukuki menfaatinin bulunmadığını bu sebeple davanın usulden reddinin gerektiğini, esasa ilişkin kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun 36.000,00 TL poliçe limiti ve bakiye limiti ile sorumlu olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasar talebine ilişkin 11.977,09 TL hasar ödemesi ile 257,18 TL ekspertiz ücreti ödemesi yapıldığını, davacının aracının onarıldığını, araç——— tarihli düzenlenen fahiş rapora itibar edilmemesi gerektiğini, sigortanın zenginleşme aracı olmadığını, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22. Maddesine— düzenlenen ekspertiz raporunun delil niteliği taşıdığını ve kazadan hemen sonra düzenlenen rapor ile aracın onarımının tamamlandığını, karşı yanın somut maddi zararını gösteren, bakiye maddi hasar ödemesi yaptığını gösteren bir faturanın dosya içeriğinde bulunmadığını, somut olayda onarımın tamamlandığını, onarım nedeniyle herhangi bir zararın doğduğunun ispatlanamadığından huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, davacının—göre değer kaybı oluşmayacağını, bu nedenle ödeme yapılmadığını, aracın dava konusu kaza öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının tespit edilmesi gerektiğini, aynı bölgeden hasarı var ise değer kaybı oluşmayacağını, her ne kadar —– Genel Şartlara yönelik iptal kararı bulunsa da iptal kararının geriye doğru yürümeyeceğini, bu nedenle Genel Şartlara göre değerlendirme yapılması gerektiğini, izah edilen nedenlerle haksız hukuksuz davanın reddinin gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi gerektiğini iddia etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,trafik kazası nedeniyle araç hasar bedeli ve değer kaybının tazminine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekilinin 16/12/2021 tarihinde talep artırım dilekçesi sunarak talebini 4.100,00 TL’ye çıkarmış olduğu görüldü.
Dava konusu; ——- ruhsat bilgilerinin dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
Dava konusu; —- karıştırığı trafik kazasına ilişkin olarak davacı .— başvurusu üzerine oluşturulan hasar dosyasının——-
12/10/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 01/12/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Dava konusu— nedeniyle davacıya ait bulunan—- onarım bedeli tespit edilmiştir. Davalı …—–. tarafından hasar dosyası kapsamında toplam 11.977,09 TL ödeme yapılmış olması nedeniyle hasar onarım bedeli yönünden bakiye zarar tespit edilmemiştir. Hasar dosyası kapsamında yapılan onarım haricinde eksik kalan bir onarım, değişmesi gereken —— yapılması gereken —tespit edilmemiştir.
—- Davacıya ait buluna—— aracın dava konusu — kazanın öncesindeki piyasa değeri ile onarıldıktan sonraki piyasa değeri arasında 4.000,00 TL değer kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
—–” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde uyuşmazlığa konu trafik kazasından kaynaklanan alacak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.vd maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanmaktadır davalı … ise haksız fiile sebep olan aracın— nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın— kısmında yer alan 1401.vd maddeleri uyarınca sorumlu olacaktır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere sigorta tarafından ,dava öncesi yapılan ödemede davalı sigortanın ,sigortalısının tam kusurlu olduğunu kabul şeklinde ödeme yaptığı ,kaza tespit tutanağında belirtilen olayın oluş şekli çerçevesinde değerlendirme yapıldığında kaza tespit tutanağında yer alan araç sürücüsünün ifadesinde — düşmesi nedneiyle davacıya ait aracı fark etmediğinin belirtildiği ve bu yönüyle davalı sigortanın sigortalısnın yüzde yüz kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporunda yapılan teknik hesaplama sonrasında kazaya uğrayan aracın hasar bedelinin 11.977,09 TL olduğu ve dava öncesinde davalı sigortanın bu bedeli ödemiş olması nedeniyle talep edilebilir hasar tazminatı bedelinin olmadığı kanaatine varılmıştır.
Değer kaybı hesabı yönünden ise aracın önceki değişen parçaları,önceki hasar kayıtları ,kullanım düzeyi gibi teknik etkenler göz önüne alındığında değer kaybı bedelinin 4.000,00 TL olacağı yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilmiştir ve değer kaybı yönünden davanın kabulüne ;hasar tazminatı talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Sigortaya başvuru tarihinin 10/08/2020 tarihi olduğu görülmekle KTK 99/1.maddesi uyarınca 8 iş günü sonrasına tekabül eden 21/08/2020 tarihinde temerrütün vaki olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 4.000,00 TL değer kaybı tazminatının sigortaya başvuru tarihinden—–itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 100,00 TL’lik hasar bedeli talebinin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 4.000,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 273,24‬ TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ve 67,00 TL ıslah harcının toplamı olan 126,3‬0 TL harçtan mahsubu ile bakiye 146,94‬ TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan peşin alınan 59,30 TL ve 67,00 TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan — 13/2’ye göre alınması gereken 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan —-. 13/2’ye göre alınması gereken 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 800,00 TL bilirkişi ücreti, 59,30 TL başvuru harcı ve 53,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 912,40 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen890,14 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.287,80 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 32,19 TL —– davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.