Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/202 E. 2022/399 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/202 Esas
KARAR NO : 2022/399

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; — davalı … üzerine kayıtlı olan—— sevk ve idare edilen — araç, kontrolsüz ve % 100 kusurlu olarak— plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasara yol açtığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından sigortalıya— kapsamında, oluşan maddi hasarın karşılığı olarak —– aracın hasarı sebebiyle—–tarihinde —- ödeme yapıldığını, olay esnasında —- plakalı araç sürücüsü —- olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle davacı … — tarafından yapılan ödemenin rücuya tabi olduğunu, davalı .—– işi ile iştikal ettiğini, dava konusu — plakalı aracın kiralandığını, bu nedenle dava konusu işin ticari iş niteliğinde iş olduğunu, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde sonuç alınamadığını fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulünü, davalı/borçluların yasal dayanaktan yoksun ve haksız İtirazlarının harca esas değer olarak bildirilen miktar üzerinden iptali ile takibin devamını, davalı/borçluların hakkında alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu —- dava dışı ——– kiralandığını, bu nedenle olay tarihi itibariyle dava konusu aracın işleteninin dava dışı —- olduğunu, dava konusu hasarla ilgili sorumluluğun—-ait olduğunu, davaya konu olaya ilişkin hasarın rücu için olayın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin tespiti gerektiğini, davanın reddini, davacının yasal dayanaktan yoksun ve haksız takibinin iptalini, davacı hakkında alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere haksız takip nedeniyle tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletümesine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu;— meydana gelen olayda: Kusur Yönünden: Dava konusu —— sayılı araç sürücüsü dava dışı —- kusursuz olduğu, Davacı tarafa sigortalı, davalının—— sayılı araç sürücüsü dava dışı ——%100 (Yüzde /iiz) oranında kusurlu olduğu, Hasar Yönünden—– tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin, ——– meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Dava konusu ———– meydana gelen toplam hasar tutarının serbest piyasa koşullarında kaza tarihi itibariyle —- olabileceği, Rücuan Alacak Ve İtirazın İptali Davasi Yönünden: Hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere: Davaya konu —aracın davaya konu 24/03/2020 olay tarihi itibariyle davalı … tarafından —- isimli kişiye kiralandığının kabulü halinde, bu kiralama sebebiyle işletenin sıfatı —- geçmiş olup, davaya konu hasara ilişkin sorumluluk 2918 sayılı Kanunu’nun 85. Maddesi gereği, —-geçmiştir. Bu itibarla, davalı ..— sorumluluğunun bulunmadığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır. Dava dosyasından mevcut — tarih ve saat: — sıralarında tutulan tutanakta, —- sürücüsü — karışmış olduğu kaza neticesi olay yerine intikali sonucunda, kazaya sebebiyet veren —— olduğunun tespit belirtilmiştir. Bu duruma göre, davaya konu trafik kazasının, —- alkollü araç sürücüsü ——— alkolün etkisi ile meydana geldiğinin Sayın Mahkemece de kabulü halinde buna göre değerlendirme yapılmıştır. Hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davaya konu olayda davalının sorumlu olduğunun kabulü halinde ise: Davacı .— tarafından davalı … aleyhine olarak başlatılan —- Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından yapılan borca itirazın iptali ile —-. asıl alacak, —- yasal faiz olmak üzere toplam (26.951,46) TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği, Kanaatine varılmış olup, hukuki olgular konusundaki takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, tarafımızdan tanzim olunan iş bu bilirkişi heyet raporunu saygılarımızla arz ederiz.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen bedelin rücuen tazmininden kaynaklı itirazın iptalı istemine ilişkindir.
Davacı ..—-. tarafından davalı … aleyhine olarak —- tarihinde başlatılan ——- Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından yapılan borca itirazın iptali ile (25.800,00) TL. asıl alacak, (1.151,46) TL. işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam (26.951,46) TL. üzerinden icra takibinin devamını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu — dava dışı —– kiralandığını, bu nedenle olay tarihi itibariyle dava konusu aracın işleteninin dava dışı —– olduğunu, dava konusu hasarla ilgili sorumluluğun —– ait olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı yanın uzun süreli kira sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki savunmaları karşısında işletenlik sıfatının aracı kiralayan dava dışı——-geçip geçmediğinin tespiti bakımından, …— ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak kira bedeline ilişkin sunulan faturaların ticari defterlere işlenip işlenmediği, ticari defterlerin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği, ibraz edilen kira sözleşmesinin vergi dairesine bildirilip bildirilmediği hususlarında inceleme ve araştırma yapılmasına,(——– tarihleri arasındaki —— bilgisinin davalı şirket tarafından ne zaman bildirildiği ve—– ——— sistemine ne zaman yüklendiği araştırma konusu yapılmış olup, 20/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda konu hakkında; “Dava dosyasında mevcut—- —- tarihleri kiralandığı, Dava dosyasında mevcut——— kiralama sözleşmesinde —- aracın —-tarafından kiralandığı tespit edilmiştir. Davaya konu ——-plakalı aracın davaya konu 24/03/2020 olay tarihi itibariyle davahı … tarafından —- isimli kişiye kiralandığının kabulü halinde, bu kiralama sebebiyle işletenin sıfatı— geçmiş olup, davaya konu hasara ilişkin sorumluluk 2918 sayılı Kanunu’nun 85. Maddesi gereği, —- geçmiştir. Bu itibarla, davalı —– sorumluluğunun bulunmadığı” değerlendirilmiştir. Aynı şekilde —– yazıya—– gönderilen ——sayılı aracın —– evrakında —- tarihinde ——-kira bitiş tarihi olarak 17/04/2020 tarihi bildirildiği, bildirimin ise—- yani kazadan—— bildirildiği tespit edilmiştir.
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla—- kayıtlı görülen veya aracın —- gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise,——- adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
Diğer yandan, 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse —- uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.—-taraflar arasında uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin ——- bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı …—- sıfatının devam edip etmediği hususları araştırılmış olup, davalı ile dava dışı sürücü —— arasında kira sözleşmesinin bulunuyor olması, kiraya ve kazaya karışan aracın kaza öncesi —- bildirilmiş olması, ——– bildirilen —–ile aracı kiralayıp kazaya karışan kişininin aynı kişi olması hususları hep bir arada değerlendirilerek davalının kazaya karışan arac üzerindeki işletenlik sıfatını —– istinaden devrettiği anlaşılmış olup davalının fiili tasarrufu bulunmadığı vicdani kanaati ile davalı .—- yöneltilen davanın usulden reddine karar verilmiştir.
—— karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin ——mahkemesi kararına yönelik; “Kabule göre de; davalı —— aleyhindeki dava, trafik kaydına dayanılarak açılmış olup, adı geçen davalının —–kiraladığına” ilişkin savunması üzerine davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir. Trafik kaydına göre davanın adı geçen davalıya yöneltilmesinde davacının bir kusuru bulunmamaktadır. Bu halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin bu yönden de istinaf talebi yerindedir.” şeklindeki tespitleri nazara alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yönünden davanın USULDEN REDDİNE,
2- Davalı lehine vekalet ücretine yer olmadığına,
3-Peşin alınan 460,27 TL harçtan, alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 379,57‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6—– ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.