Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/183 E. 2021/533 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/183
KARAR NO : 2021/533

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 343. Maddesi uyarınca ortağın şirketten olan alacağının sermaye arttırımında ayni sermaye olarak konulabilmesi için —- ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 342. Maddesi ” Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri,—gelmemiş alacaklar sermaye olamaz” hükmünü getirmiştir.
Aynı kanunun 343. Maddesi ” Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, — bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından — adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular (…)(1) ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir” hükmünü getirmiştir.
Mahkememizce tensip zaptının— nolu ara kararı ile davacının davalı şirkete verdiği ve muaccel hale gelmiş, istenebilir durumda olan alacaklarının tespiti için dosya uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle davacının davalıya —- kararlaştırıldığını, bu krediye ait —– kadar uzatıldığı, —– ile geri ödeme tarihinin — sözleşmesinin 04.02.2022 tarihine uzatıldığı, bu tarihte muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığı,—- kredi vereceğinin kararlaştırıldığı, kredi vadesinin 04.02.2018 tarihinde muaccel hale geleceği, ——- tarihine uzatılacağının kararlaştırıldığı, kredi tutarının ————- geleceğinin kararlaştırıldığı, yapılan incelemede alacağın üzerinde haciz veya tedbir olmadığı ancak vadesinin gelmediği, ——— —- alacağının rapor tarihi itibarı——— belirtmiştir.
Bilirkişi raporu davacıya tebliğ edilmiş süresi içinde bir itiraza uğramamıştır.
Kanunun emredici hükmü gereği vadesi gelmemiş alacak sermaye olamayacaktır. — ilgili olarak “– vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı” belirtilmiştir. 6102 sayılı kanundaki vadesi gelmemiş alacak ile ilgili bu yeni hüküm vadesi gelmemiş alacakların şirkete sermaye olarak konulamayacağına ilişkindir. İlk olarak sermaye şirketlerine sermaye olarak konulan vadesi gelmemiş alacak nakdi sermayenin tescilden önce ———- buna aykırı olur. — gelmemiş alacağın sermaye olarak konulması , nakit taahhüt eden ve tescilden önce en — ödeyen diğer ortaklara eşit işlem yapılmamış olması sonucunu doğurur. —
Denetime el verişli bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davacının şirkete verdiği borçlardan 1. Kredi olan– kredinin– edildiği, vadesinin 04.02.2022 olduğu bu tarihte muaccel hale geleceği, diğer kredinin de 2 kez temdit edildiği ve aynı tarihte muaccel hale geleceğinin kararlaştırılmış olduğu dolayısı ile dava tarihi itibarı ile davacı ortağın şirketten olan alacaklarının henüz vadesinin gelmediği, dolayısı ile şirketin — konulmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının — yönelik DAVASININ REDDİNE;
2- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3- Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair karar, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 597. maddesi gereğince kesin olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oy birliği açıkça okunup usulen anlatıldı.