Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/176 E. 2022/732 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/176 Esas
KARAR NO : 2022/732

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 13.04.2008 tarihinde,—–karayolunda meydana gelen çift taraflı ölümlü trafik kazasında, Müvekkili —– oğlu ve desteği —— yaşamını yitirdiğini, söz konusu trafik kazası neticesinde tanzim edilen kaza tespit tutanağında müteveffa sürücü —– 8/8 tam ve asli kusurlu olarak tespit edildiğini, ancak davaya konu trafik kazası nedeniyle,—– Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış, söz konusu soruşturma kapsamında tanzim ettirilen kusura ilişkin bilirkişi raporunda bu kez Müteveffa —— kazanın oluşumunda 6/8 asli kusurlu, kazaya karışan diğer araç sürücüsü ise 2/8 tali kusurlu olarak tespit olunduğunu, bunun üzerine ekte yer alan İddianame hazırlanarak sağ kalan sürücü hakkında ceza davası açıldığını, kazada asli kusurlu sürücü , söz konusu araç davalı —–poliçe No.lu Karayolları —–Poliçesi ile sigortalandığını, bu nedenle destekten yoksun kalan Müvekkilimin hak kazandığı destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi istemi ile —– Asliye Ticaret Mahkemesi —–Sayılı dosyada dava açıldığını, söz konusu dosyada görülen yargılama neticesinde davanın davalılardan —— yönünden reddine, diğer davalı ——- Yönünden ise kabulü ile Müvekkiline 16.809,09 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesine karar verildiğini, ancak Müvekkiline ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatının tazmininden davalı ——(dava tarihinde —— sorumlu olması gerekçesi ile söz konusu karar taraflarınca temyiz edilmiş ve bu kez—— Sayılı ilamında yerel mahkeme ilamının BOZULMASINA karar verildiğini, Müteveffa —— ve Müvekkilinin yaşları, vefat nedeniyle Müvekkilinin almaya hak kazandığı bakiye destekten yoksun kalma tazminatı miktarı, kesinleşen ——Sayılı dosyada toplanan delillere ve tanzim ettirilen bilirkişi raporu ile tüm diğer deliller bir arada değerlendirildiğinde, davalıların limit dâhilinde zarardan sorumlu olacağı, sayın Mahkemeniz tarafından lüzüm görülmesi halinde tanzim ettirilecek bilirkişi raporunda da bu durum açıkça anlaşılacağı, Müteveffanın kazadan önceki kazancında asgari ücretin esas alınmasına muvafakatlerinin olduğunu, bu nedenlerle işbu belirsiz alacak davası hükümlerine göre tazminat istemli işbu ek davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin de müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu talepler zamanaşımına uğradığını, dava konusu deliller taraflarına tebliğ edilmediğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın —— dairesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirket sigortalının kusur oranında sorumlu olduğunu, davacıya bu kaza sonucu ——tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilmelidir, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirket ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğin beyan ederek; davanın öncellikle reddine; temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın delilleri taraflarına tebliğ edilmediğini, bu durum 6100 sayılı hmk’nın 194. ve 121. maddesine açıkça aykırı olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için davanın haklı olduğu varsayılsa bile, müvekkilleri şirket’in faizden sorumluluğu sınırlı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkili Şirket dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, zira, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğu, müvekkili şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceği izahtan vareste olup Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğunu beyan ederek h aksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—— Sayılı dosya sureti, ——- kök ve ek bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, bakiye destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere ——- yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları —— Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu—— motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (——Diğer taraftan,—— sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; —— sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Somut olayda; 13/04/2008 tarihinde —– kışla karayolunda——plaka sayılı —-sürücüsü davacının desteği —–sevk ve idaresindeki aracıyla seyir ederken —–idaresindeki —–plaka sayılı otomobilin ön ilerisini kapatarak —- otomobilin çarpması sonucu ölümlü yaralanmalı ve maddi hasarla sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiği ve davacının desteği ——-vefat ettiği,
Davaya konu —— plakalı —– davalı —– şirketi nezdinde —– poliçesi ile sigortalı olup, kazaya karışan —— plakalı aracın ise —– nezdinde——poliçesi ile sigortalı olduğunu, Davalılar —— şirketleri sigorta ettiği aracın işletilmesinden doğan zararları poliçe kapsamında teminat altına almıştır. Bu kapsamda davalı sigorta şirketleri zarardan sigorta hukukunin genel ilkeleri ve poliçe koşulları çerçevesinde sorumlu olacaktır.Davacı tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasında yapılan yargılamanın ——Asliye Ticaret Mahkemesi’nin——Esas sayılı ilamı ile davalı——yönelik davanın reddine, davalı ——-karşı açılan davanın kabulü ile 16.809,09 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ve alacağa 09/08/2008 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verildiği, kararın davacı vekili ve davalı —— vekili tarafından temyiz edildiği, ——Hukuk Dairesi’nin —— sayılı kararı ile kararın bozulduğu, bozma üzerine ——Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——-Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama neticesinde davacı bakımından 16.809,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ——-müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği ve tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine kararın 26/02/2021 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı,
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesindeki kusurun değerlendirilmesi; ——-Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dosyasında davalı —— sigorta poliçesi ile sigortalı —– plaka sayılı —– sürücüsü müteveffa —— yönünden iki şeritli karayolunda seyrederken geriye dönmeden önce yolun sağına yanaşıp arkadan ve karşıdan gelen araçların geçişini tehlikeye düşürmeden ilk geçiş hakkını arkadan ve karşıdan gelen araçlara verdikten sonra tedbirli dikkatli geri dönüşe geçmesi gerekirken trafiği kontrol etmeden aniden geriye dönüş yaparak kendisi ile aynı istikamete seyir eden —— yönetimindeki otomobilin ön ilerisini kapatarak ——çarpmasına maruz kalarak 2918 sayılı K.T.K. 84/f maddesine göre, doğrultu değiştirme, manevralarını yanlış yapma kuralını ihlal nedeniyle, trafik kazasının meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, davalı —–sigorta poliçesi ile sigortalı —– plaka sayılı otomobil sürücüsü dava dışı—–yönünden her an durabilecek biz hızla seyir etmesi gerekirken kendisinin önündeki aracı yakın takip ettiğinden etkin fren tedbirine başvurmadığı, 2918 sayılı K.T.K. 52/b maddesinde belirtilen sürücülerin hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar ve 56/c maddesinde belirtilen önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli bir mesafeden izlemek zorundadırlar kurallarını ihlal ettiği nedenle olayda %25 oranında kusurlu olduğunu belirten bilirkişi raporunun sunulduğu, mahkememiz dosyasında kazaya karışan araç sürücülerin kusur oranlarının mahkememizce de esas alındığı, Vefat sebebiyle hak sahiplerine —– 26/05/2015 tarihli yazısı ile herhangi bir gelir ya da aylık bağlanmadığının belirlendiği,
Davacıya davalı —–Tarafından 25/07/2008 tarihinde 6.185,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödendiği,Davacıya davalı —— Tarafından 02/07/2010 tarihinde 3.937,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödendiği,—–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2020 tarihli,—– Esas ve ——–Karar sayılı sayılı dava dosyasında yapılan yargılama neticesinde davacı bakımından 16.809,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ——müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği ve 26/02/2021 tarihinde kesinleştiği,Davacının eşi ve desteğin babasının 08/07/2008 tarihinde vefat etmiş olduğu, 13/04/2008 tarihinde trafik kazasının meydana geldiği,
Dosyanın —– bilirkişisine tevdi edilerek hazırlanan raporda; ——- yaşam tablosuna göre terditli hesaplama yapıldığı, desteğin gelirinin asgari ücret üzerinden kabul edildiği, davalı ——- Tarafından 25/07/2008 tarihinde 6.185,00 TL ve davalı ——-Tarafından 02/07/2010 tarihinde 3.937,00 TL yapılan ödemelerin güncellenerek mahsup edildiği, davalıların teminat limitinde sorumluğu bakiye destekten yoksun kalma tazminatı 50.340,32 TL olduğunun tespit edildiği,Davacı vekilinin 01/07/2021 tarihli rapora karşı itiraz dilekçesinde ——.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2020 tarihli,—– Esas ve—— Karar sayılı sayılı ilamına konu 16.809,09 TL tazminatın ——-Esas sayılı icra dosyasına ödendiğinin beyan edildiği,Mahkememiz ara kararı gereği dosyanın —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyası ve taraf vekillerinin itirazlarını karşılanması amacıyla bilirkişi ye tevdi edildiği,——ek bilirkişi raporunda; davacının bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 31.964,53 TL olduğunun tespit edildiği,
Mahkememizin —–nolu celsesinin ara kararı gereği güncel asgari ücret üzerinden ——yaşam tablosu teknik faiz indirimsiz progresif rant yöntemine göre hesaplanması amacıyla—– bilirkişisine ek rapor düzenlenmesi amacıyla tevdi edildiği, —— bilirkişisi tarafındandavacının bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 45.716,26 TL olduğunun tespit edildiği,
Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesiyle dava değerinin artırılarak 45.716,26 TL olarak belirlendiği,Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ölümlü trafik kazasından kaynaklı tazminat talebinde ceza zamanaşımı gözetildiğinde dava tarihi itibariyle talebin zamanaşımına uğramadığı, kazanın oluşumunundaki ——plaka sayılı —– sürücüsü davacının desteği —–olayda %75 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü——- plaka sayılı otomobil sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği, —— hesabında ——-yaşam tablosuna göre yaşam süresi ve destek süresinin belirlendiği, pay oranlarının belirlenmesinin Yargıtay Uygulamalarına uygun olduğu, davalı taraflarca yapılan ödemelerin güncellenerek mahsup edildiği, davacının bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 45.716,26 TL olduğu, davacı vekili tarafından ıslahla dava değerinin 45.716,26 TL olarak belirlendiği, kazaya karışan araçların ——-tarafları olan davalı sigorta şirketlerinin poliçe limitlerinde müteselsilen ve müştereken sorumluluklarının bulunduğu anlaşılmakla, Davanın kabulü ile 45.716,26 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüd tarihi 22/12/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 45.716,26 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüd tarihi 22/12/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.122,87 TL harçtan, peşin yatırılan 128,26 TL peşin harç ile 80,70 TL ıslah harcının düşümü ile geri kalan 2.913,91 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 128,26 TL peşin harç, 80,70 TL ıslah harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 187,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.755,26 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan——vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.