Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/158 E. 2021/638 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/158 Esas
KARAR NO: 2021/638
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tarihleri arasında geçerli olmak üzere,—-tarihinde sigortalı—–yaparken kapının tam açılmadığını fark edemeyerek kapıya çarpması neticesinde, otomatik seksiyonel kapıda hasar meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından bu hasara ilişkin olarak eksper marifetiyle hasar tespiti yaptırılarak — yapılan ödeme ile sigortalısının haklarına halef olunduğunu, —- sürücüsü işbu hasarın meydana gelmesinde %100 kusurlu olup davalı hasara sebep olan—- —-olarak meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğunu, işbu nedenle müvekkili tarafından oluşan hasarla ilgili rücu ihtarı davalıya gönderilmiş olduğunu, davalı tarafça ödeme yapılmadığını, rücu alacağımızın tahsili amacıyla davalı—–sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyan ile haksız itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ——– yerlerde meydana gelmediğinden, davacı tarafın talebinin reddedildiğini, müvekkili şirketin davacı tarafın taleplerinden sorumluluğu bulunmadığını, işbu nedenle huzurdaki davanın müvekkili şirket yönünden reddi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe limiti olan —- sınırlı olduğunu, davacı tarafın icra inkar tazminatı talep hakkı bulunmadığını beyan ile haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,rücuen tazminat talebi ile başlatılan——-dosyasına yapılan itirazı iptali davasıdır.
— tarihli ara karar ile dosyanın bir hasar konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi ile bir sigortacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve—– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
Hasar Tespiti Yönünden Sonuç
— tarihinde— sıralarında sürücü —- çıkış yaptığı sırada—-seksiyonel kapıya çarpması sonucu seksiyonel kapıda hasar olduğu ekspertiz raporundan anlaşılmıştır. —– tarafından tamir edilmiş yapılan tamirat paket halinde faturalandırılmıştır.
Bahsi —-olduğu ekspertiz raporunda belirtilmiş ve kaza ile ilgili
tutanağın tutulduğu görülmüştür.
Kazanın meydana geldiği yer —– yerde gerçekleşmiş olduğu ekli fotoğraflarda da görüleceği gibi tespit edilmiştir.
Sigortacılık yönünden Sonuç:
Davalı şirket tarafından tanzim edilen—-
Limit açısından; araç başına maddi teminat limiti —olup limit açısından poliçe
teminatı yeterli olduğu ve —- meydana gelen hasarı kapsadığı görülmektedir.
Teminat kapsamı açısından;—– kuralları,
şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve——uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa a) —-dışındaki alanlardan
kamuya açık olanlar ile ——- faydalanılan yerler ile b) —-açık kesimlerinde ve belirli
bir karayolunun bağlantısını — gören araçların,— araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 2. maddesinde bu Kanunun, karayollarında
uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b)
fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; —–tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler ——-kabul edilmiştir. Bu bağlamda,
—–dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile——- —– faydalanılan yerler ile erişme kontrollü —–yararlanılan —-kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını —— araçların, ——araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun
hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla
bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir. Dolayısıyla, Trafik sigortası
şirketinin 3.kişinin zararından sorumlu olması için kazanın —–ya da —-sayılan yerlerden meydana gelmesi gereklidir.
Davaya konu kazanın meydana geldiği yerin ——olmadığının tespiti ile takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere ——–şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Eldeki dosyada dava dışı sigortalısının iş yerinde meydana gelen hasarı karşılayan sigorta —– maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından —– maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak———sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği şüphesizdir.
Yukarıda yer alan—– doğrultusunda uyuşmazlık incelendiğinde; dava dışı sigortalı hangi gerekçe ve hukuki nedenle davalıya karşı talepte bulunabilecek idiyse sigortalının haklarına halef olan davacı sigorta da o nedenlere dayalı olarak talepte bulunabilecektir.Davacı sigorta ile zarara uğrayan dava dışı sigortalı arasında—- poliçesi akdedilmiş bulunmaktadır.Davacı sigorta ,dava dışı sigortalının zararını iş bu poliçe sebebiyle karşılayarak rücuen tazmin talebini zarar veren aracın ——şekildedir : ” Bu Kanun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsar.
Bu Kanun, karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa;
a) ——-dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve ——- faydalanılan yerler ile,
b) Erişme kontrollü—–ödenerek yararlanılan ——— açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, ——-araçlarına ayrılan kısımlarında da,
Bu Kanun hükümleri uygulanır.” Madde metninden de anlaşılacağı üzere zararın, ——teminatı içerisinde sayılabilmesi için ——– veya ———–sayılan yerlerden birinde gerçekleşmesi gerekmektedir.Hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere kazanın meydana geldiği yer depo içerisidir.Dolayısıyla kaza yerinin —- sayılan yerlerden olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2- Peşin alınan 63,01 TL harçtan, alınması gerekli 59,30TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 3,71‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/2’ye göre 3.689,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6——- ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021