Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/150 E. 2021/510 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/150 Esas
KARAR NO : 2021/510

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı/Borçlu —–”——— kusuru nedeniyle zarara uğradığını, müvekkili şirket tarafından, hasara uğrayan———— ödendiğini, davalının, sigortalı aracı dışarı çıkarttığı sırada —— tarihinde davalı tarafı bilgilendirmek üzere rücu bilgilendirme yazısı gönderildiğini, ancak netice alınamaması nedeniyle İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğü ——— sayılı dosyasıyla icra takibi ikame edildiğini, davalı tarafça takibe itiraz edilmiş olduğunu beyan ederek; İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü ———– dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine hükmedilmesine, Vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu —–dışında olduğunu, kaza yapan ——– olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu —– esas sayılı dosyası,——– tarihli cevabi yazısı ile tüm dosya kapsamı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, 6102 Sayılı TTK’nun 1472. maddesi uyarınca — tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan ————-davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
“Bu tür davalarda görevli mahkemenin sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir. (— sayılı–)
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği — tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı, sigortalısına ödediği tazminatı sorumlu davalılara rücu etmektedir. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” (Y –. HD —
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı sigorta şirketinin sigortalısı ve ——— olsa da davalı tarafın celbedilen — incelenmesinde tacir olmadığı, uyuşmazlığın da haksız fiilden kaynaklandığı hususları göz önünde bulundurulduğunda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halinde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.