Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/148 E. 2021/636 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/148 Esas
KARAR NO : 2021/636

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 08/03/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ ——- faaliyette bulunan sektörde tanınan ve bilinen —— firmalarından bir olduğunu, davalı—– kurulumu, bakım ve tamiri ile iştigal etmekte olan bir firma olduğunu, —– ile yaptığı anlaşma çerçevesinde gerçekleştireceği işin “— müvekkili ile imzaladığı taşeronluk sözleşmeleri kapsamında müvekkiline verildiğini, Müvekkili —- kendisine teslim edilen bölümlerini, aldığı sipariş ve kendisine yapılan yer teslimi doğrultusunda tam ve eksiksiz biçimde yerine getirdiğini, müvekkilinin görev yaptığı sistemlerin 2018 yılı Kasım ayından itibaren dava dışı —-tarafından kullanılmaya başlandığını, yapılan hakedişler neticesinde, müvekkili tarafından yapılan işlerin faturasının 27.09.2019 tarihinde kesilmiş ve davalıya gönderilmiş olduğunu, ancak davalı — firmasından kendi alacaklarını tahsil edemediğini belirterek söz konusu faturaları iade ettiğini, davalı firma yetkilisi—-tarafından bu faturaların daha sonra ödeme yapılacağı zaman tekrar kesilmesini talep ettiğini, sebeple müvekkilinin işi teslim edeli neredeyse 1 yıl olmasına karşılık ücretini alamadığını, müvekkilinin daha evvel 27.09.2019 tarihinde fatura edilmiş olan işler—- tutarlı faturaların tebliğ ettirildiğini, söz konusu ihtarnamenin tebliğine müteakip 3 gün içerisinde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile toplam —- müvekkili alacağının ödenmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı, asıl alacak, faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinden davalının sorumlu olacağı davalı tarafa ihtar edildiğini, müvekkilinin davalı aleyhine —sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, Davalının takibe haksız ve kötüniyetli olarak itirazda bulunduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar müvekkili şirket ile davacı şirket arasında akdedilen —- Sözleşmesi”) kapsamında düzenlediğini iddia ettiği faturalara ilişkin huzurdaki dava kapsamında hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan mesnetsiz iddia ve taleplerini yöneltmiş olsa da, —– olarak taraflar arasında akdedilmiş olan ——— uyarınca hukuk muhakemeleri kanunu’nun — maddeleri uyarınca, huzurdaki uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi gerektiği yönündeki tahkim ilk itirazımızını bulunduklarını, huzurdaki davanın —— usulden reddine karar verilmesini gerektiğini, Dava dışı—– bulunan—- üstlenen yüklenici olduğunu, Müvekkili —- sözleşmesi uyarınca, Müvekkili —– ilişkin belirli işlerin —— yüklendiğini—- kapsamında —— kapsamında belirtilen işlerin gerçekleştirilmesi için gerekli———davalıya ——edilmiş olduğunu, söz konusu edimlere ek olarak, ek Sözleşme ile de tarafların belirli yükümlülükleri yerine getirmesi öngörüldüğünü, anılan——- ifa etmekle yükümlü olduğu edimleri henüz tamamlanmamış ———- sahibi —— işveren———- yüklenicilerinden olan ve Müvekkili —kapsamındaki —– kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirememesi ve yaşamış olduğu— neticesinde keşide etmiş olduğu çeklerin karşılıksız çıkması sebebiyle sonlandırdığını, bu kapsamda davacı her ne kadar müvekkili ile akdettiği —– tüm işleri yapıp teslim ettiğini iddia etmekteyse de bu iddiaların gerçek dışı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı şirketin Müvekkil Şirket adına düzenlemiş olduğu—– tutarındaki faturaların, Müvekkil Şirket’e davacı şirket tarafından hiçbir zaman için sağlanmamış olan mal ve hizmetlere istinaden düzenlenmiş olduklarının ortada olduğunu, bu nedenle, davacı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak —-dosyası kapsamında başlatmış olduğu icra takibine, ödeme emrine ve sözde borç tutarına karşı Müvekkili Şirket tarafından ileri sürülen itirazın yasa ve usule uygun olması sebebiyle davacı yan tarafından Sayın Mahkemeniz nezdinde ikame edilmiş olan işbu davanın tümüyle reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi nedeniyle — alacağı üzerinden talep edilen—sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır
—– Esas sayılı takip dosyasının, dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.
Davalı tarafın cevap dilekçesi ile birlikte tahkim ilk itirazında bulunmuş olduğu görüldü
İlk itirazlar 6100 sayılı HMK’nın 116.maddesinde düzenlenmiştir.6100 sayılı HMK’nın 116.maddesi ” İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:
a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.
b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.
c) İş bölümü itirazı. ” şeklinde düzenlenmiştir.Davalı tarafın —– bulunması nedeniyle —– hangi koşullarda geçerli olduğu irdelenmelidir.Buna göre tahkim şartının geçerliliğinin söz konusu olması için aşağıda beliritlen şartlar bulunmalıdır.
1-Tahkime elverişli bir konu (uyuşmazlık) bulunmalıdır.
Taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar tahkime elverişli değildir (HMY m. 408).
Tahkim yoluna başvurabilmek için tarafların tacir olması gibi bir zorunluluk yoktur.
2-Sözleşme, yazılı olarak yapılmalıdır.
Tahkim sözleşmesi yazılı şekilde yapılır (HMY m. 412/3). Yazılı şekil, tahkim sözleşmesinin geçerlilik koşuludur. Buna göre, yazılı şekil koşulunun yerine getirilmiş sayılması için tahkim sözleşmesinin taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye veya taraflar arasında —— geçirilmiş olması ya da dava dilekçesinde yazılı bir tahkim sözleşmesinin varlığının iddia edilmesine davalının verdiği yanıt dilekçesinde itiraz edilmemiş olması yeterlidir. Asıl sözleşmenin bir parçası hâline getirilmek amacıyla tahkim koşulu içeren bir belgeye yollama yapılması durumunda da tahkim sözleşmesi yapılmış sayılır (HMY m. 412/3).
3-Tahkim sözleşmesinde, uyuşmazlık açıkça belirtilmelidir.
Taraflar ileride hangi uyuşmazlık hakkında tahkime gideceklerini önceden belirlemiş olmalıdırlar. Uyuşmazlığın konusu belli değilse bu tür tahkim sözleşmesi geçerli değildir. —— arasında çıkacak bütün uyuşmazlıklar, —–aracılığıyla çözülecektir.” biçimindeki bir sözleşme geçerli değildir. Zira tahkim sözleşmesinin, hangi uyuşmazlık için yapıldığı belli değildir.( A) ve (B) arasında yüzlerce farklı türde uyuşmazlık çıkabilir.
4———-açık ve kesin olmalıdır.
—–, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olmalı, tarafların uyuşmazlığın — görülmesi iradesi kararlı bulunmalıdır. Örneğin “Taraflar anlaşmazlığın çözümü konusunda —yazılı olarak başvuruda bulunabilir.” ifadesi ile kesin bir tahkim iradesinden ve tahkim koşulundan söz edilemeyeceğinden, mahkemece tahkim itirazının reddi ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir
Geçerli bir tahkim sözleşmesinden söz edebilmek için—- giden yolun (başvuru olanağının) taraflarca kapatılması gerekir. Başka bir deyişle, tarafların hakemlerce verilen hükmü yetersiz bulmaları ya da beğenmemeleri durumunda devlet mahkemelerine başvurabileceklerine ilişkin bir kaydın tahkim sözleşmesinde yer almaması gerekir.
Hakem mahkemeleri yanında —— yetkisi de —-saklı tutulmuşsa tahkim iradesi hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde açığa çıkmadığı için uyuşmazlık devlet mahkemelerinde görülür. (—–
Yukarıda belirtilen —-geçerliliğine ilişkin koşullar göz önüne alındığında taraflar arasında yazılı şekilde yapılmış sözleşme içeriğinde tahkim şartının belirlendiği,tahkim sözleşmesinde uyuşmalığın açıkça belirli olduğu,tahkim iradesinin açık ve kesin olduğu,tahkim sözleşmesine konu uyuşmazlığın —-olduğu görülmekle süresi içerisinde verilen cevap dilekçesi ile ileri sürülen tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tahkim ilk itirazı nedeniyle davanın HMK 413/1. Maddesi uyarınca usulden reddine,
2- Alınması gerekli 59,30 TL peşin harcın dava açılırken yatırıldığı görülmekle başkaca harç alınması yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—– Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
7-Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.