Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/123 E. 2022/93 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/123
KARAR NO: 2022/93
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- dava dışı sigortalısı —— tarihleri arası oluşabilecek ———- davalılardan —— imzaladığı sözleşme uyarınca müvekkilinin —- bulunduğu —— kurulması işi davalı —— üstlenildiği ve yapıldığını, söz konusu —-sonra ——- bulunan müvekkilinin sigortalısına ait —–meydana geldiği, kısa süre içerisinde —- tesiste etkili olduğu yangında, —- gelerek yangın söndürme çalışmalarına başladığı ve —— çalışmalarının sürdüğünü; söz konusu yangın neticesinde sigortalılarının işyerinde, depo ve montaj bölümü olarak kullanılan yapının ——- içerisinde bulunan—–kullanılamaz hale geldiği, bu yapının bitişiğinde bulunan —— hadiseden kısmen etkilendiğini, sigortalı—– müvekkiline hasar bildiriminde bulunmasına müteakip müvekkili tarafından —- tarafından yapılan incelemeler neticesinde; —– yangından —– meydana geldiği, —- yapısının taşıyıcı sisteminin ağır deformasyona uğraması neticesinde dayanım gücünü ve işlevselliğini kaybettiği, tam zayi durumda olduğu, Bina çatısında bulunan—– bina ile birlikte tamamen yanarak zayi olduğunun tespit edildiğini, yapılan inceleme sonucunda, alevli yangına; henüz—— alınmış ve hadise anında üzerinde elektrik enerjisi bulunan tek ekipman olan ——– —– neden olduğu sonucuna varıldığını, ayrıca yangının kök nedeninin değerlendirilebilmesi için yangın uzmanı—— teknik görüş alındığını, uzman teknik raporunda yangının kaynağı olarak —– olduğu, her ne olursa olsun —– altında üretim yapmış olsa bile akım —–devam etmemesi gerektiği, —– yanma sıcaklığına ulaştırmaması için üretici tarafından konulan limit değer olduğu, —- aynı şekilde bağlı tüm panellerin ısınarak yanma sıcaklığına ulaştırmaması için üretici tarafından konulan limit değer olduğu, bu akımın üzerinde her —– atması gerektiği ve yangının —olması/çalışması nedeni ile meydana geldiğinin sonucuna varıldığını, kaza nedeni ile düzenlenen —- yangının invertörün kusurlu çalışması nedeni ile meydana geldiğinin tespit edildiğini, yangın nedeni ile müvekkili tarafından sigortalısına —– tutarında tazminat ödendiğini, sigortalı —–kalan tüm zararlarının müvekkili tarafından tazmin edilmesi nedeni ile düzenlediği ibranameler ile müvekkilinin tam ve mutlak suretle ibra ederek —- yöneltilecek talep ve davalar bakımından tahsil olunan miktara kadar haklarını müvekkiline devir ve temlik ettiği, sigorta poliçesi kapsamında —-yöneltilecek talepler yönünden halef haline geldiğini; müvekkilinin — zararı tazmin eden sigortacı sigortalısının haklarına kanuni halef olduğu gibi, sigortalısı tarafından düzenlenen ibraname ve temliknameler uyarınca da, sigortalı tarafından —-karşı dava ve talep hakları müvekkiline temlik ve devir etmiş olduğundan müvekkilinin —- uyarınca da akdi halefiyete dayanarak rücu davası açma hakkını haiz bulunduğunu; davalıların meydana gelen zararı tazmin etmekle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, dava açılmadan önce davalılara ödeme ihtarları gönderildiği davalının herhangi bir ödeme yapmaktan imtina etmesi üzerine, işbu dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile —- tazminatlar için —- uygulanmak sureti faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili ile davacıya ödenmesini, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı — dilekçesinde özetle; — açılan — bulunulduğunu, işbu dava ile de davacı —- ödediği zarar bedelinin tazminininin talep edildiğini, işbu dava ile —- kayıtlı dava arasında bağlantı bulunduğu—– aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda,bağlantı var sayılır” bu durumda, davaların birlikte görülmesi gerektiğini, davaların taraflarının aynı olması ve olguların da aynı olması karşısında HMK.m.166 uyarınca birleştirilmesinin usul ekonomisinin gereği olduğunu, bu sebeple,HMK.m.166/2 hükmü uyarınca işbu davanın —-birleştirilmesini, aksi taktirde, HMK.m.165 uyarınca ——dosyasının bekletici sorun yapılmasını, davanın esası yönünden müvekkili şirketin tehlike arz eden işletme sahibi olmadığı gibi üretici/imalatçı olmadığı, müvekkili şirkete sorumluluk yükletilemeyeceğini, imalatçı veya ithalatçı olmadığından olayla ilgisi ve ispat külfeti yönünden özel durumun dikkate alınması gerektiği, müvekkilinin sorumluluğunun ticari satım kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığı konusunda davacının kabulünün mevcut olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla zarar kullanımdan ileri gelmiş ve yeterli önlemler alınmadığından zararın artmasına sebep olduğu, davanın reddini, usul ekonomisi göz önüne alınarak davaların taraflarının aynı olması ve olgularında aynı olması karşısında HMK.M.166 uyarınca HMK.m.166/2 hükmü uyarınca işbu davanın —- dosyası ile birleştirilmesini, aksi taktirde, HMK.M.165 uyarınca—– iş bu dava için bekletici mesele yapılmasını, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, dava dışı sigortalı —–kapsamında ödeme yapıldığının iddia edilerek bu ödemenin rücuen müvekkili ve diğer davalılardan talep edildiğini, ancak sigortacı davacı tarafından sigorta poliçeleri hükümlerine aykırı şekilde hatır ödemesi —– yapıldığı, somut olayda haklı ve talep edilebilir nitelikte bir rücu talebinin söz konusu olmadığını, davacının yapmış olduğunu belirttiği ödemenin sigortalıya ödenmesi gerekmeyen, — —–kapsamında reddetmesi gereken bir talebe ilişkin olduğunu, poliçe hükümlerine göre davacının işbu davayı açma hakkı bulunmadığını, davacı —– ödeme yapmaktan kaçınabileceği halde, sigortalıya ödeme yapıldığını, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin olmadığını; üretici ithalatçı, satıcı, güven/garanti veren olmayan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin dava konusu inventerlerin üretici olmadığı, davacının dava dilekçesinde müvekkilinin üretici olmadığını ikrar ettiğini, müvekkili ile ———bulunmadığını, müvekkili tarafından dava dışı sigortalı —— verilmediği, müvekkilinin ithalatçı da olmadığı, —-yurt dışından ürün getirerek inverter satmadığı, müvekkilinin güven sorumluluğunun da bulunmadığını, zamanaşımı süresi dolduktan sonra davanın açıldığını, davacı tarafından süresinde ihbar yapılmamasına rağmen sigortalıya ödeme yapıldığını, davacı tarafından kanuna uygun bir sigorta eksper raporu ve uzman raporu olmadan ödeme yapıldığını, beyan yükümlülüğüne uymadıkları, sigortalı beyan yükümlülüğüne uymamasına rağmen ödeme yapan, sigortacı müvekkiline rücu hakkına sahip olmadığını; yangının—-kaynaklı olarak meydana gelmediği, aksi yöndeki iddialara itibar edilemeyeceğini, —- davalı —- çıkmasında ağır, tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin şirketin iddia konusu zararla ilgili hiçbir kusur ve sorumluluğunun olmadığı iddia , soyut ve delilsiz olduğu, ayrıca zarar miktarına ilişkin davacı iddia ve taleplerine de itibar edilemeyeceğini, davacının dayandığı belgelerin delil niteliğinin olmadığı, hasar hesaplaması — beyanı ile oluşturulduğunu, ödeme tutarının hesabının da yanlış ve hatalı yapıldığını, davacının— üzerinden talepte bulunamayacağını, tazminatın—- olarak talep edilemeyeceğini, davacının faiz talebinin de fahiş ve haksız olduğunu, davacının rücu hak ve imkanı ve davacı sıfatı olmadığını, davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddini, müvekkili şirketin davalı sıfatının olmadığını, davacının pasif husumet yokluğundan usulden reddini—olarak talepte bulunulmasının mümkün olmadığından—- taleplerinin reddini, talebin esası yönünden de haksız, dayanaksız delilsiz olayın gerçeklerine kanuna ve hukuka açıkça aykırı ve fahiş olduğundan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—– vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız fiile dayanarak dava açtığını, olayın —-meydana geldiğinden davada yetkili mahkemenin— Mahkemeleri olduğu, müvekkili şirketin adresinin —olduğu genel yetkili mahkemenin de — Mahkemeleri olduğunu, —- dosyasını bekletici mesele yapılmasını; yokluklarında yapılan dahil edilmedikleri tespit raporlarının aleyhlerine delil olamayacağını, davacının atıf yaptığı ve davasına dayanak gösterdiği —- hazırlanan raporları kabul etmediklerini, davacının, dava dışı —– firmasının tek taraflı beyanlarını doğru kabul ederek buna dayalı hazırlanan ve yasal olarak hiç bir geçerliliği bulunmayan raporları aleyhlerine kullanmak istediklerini; davacı tarafın herhangi bir yargılama yapılmadan ve mahkeme kararı olmadan sigortalısına ödeme yapmış olmakla dava açma hakkını kaybettiğini, davacı tarafın sigortalısının halefi olarak kazandığı taraf sıfatına istinaden rücuen dava açtığı, rücuen halefiyete göre açılan davalarda sigortalının hak ve iddiası neyse halef ancak buna dayanabileceğini, dava dışı, sigortalı —–haksız fiile dayanan – kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin sorumluluğu- bir tazminat davası açıldığını, iş bu davanın açılabilmesi için kusur ve hukuka aykırı bir fiil gerektiğini, kusurlu ve hukuka aykırı fiil kime aitse sorumluluk davasının da ona açılması gerektiği, kusurlu hiç bir eylemi olmayan müvekkilinin davalı olmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile dava konusu olay ve zarar arasında illiyet bağının mevcut olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yanın tek taraflı yaptırdığı tespit raporunda ve uzman raporunda yine dava dışı —-araclığıyla yaptırılan —–dosyalarında dahi işçilikle veya montajla alakalı yangına sebep olabilecek bir tespit yapılmadığını, ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, davacının halefi olduğu sigortalının zarara kendisinin sebep olduğunun görüldüğünü; —- Mahkemelerinin yetkili olduğunu, öncelikle yetki yönünden davanın reddini,— dosyasının bekletici mesele yapılmasını, üründen kaynaklı dava açtığını dile getiren davacının talebine göre taraf sıfatı bulunmayan müvekkili açısından davanın husumetten reddini, illiyet bağı ve kusur durumu ve diğer itirazları doğrultusunda davanın esastan reddini, zamanaşımı itirazlarının kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sigorta ödemesine dayalı rücuen tazminat talebine ilişkin davadır.
Davalılar —- Vekili ile davalı —vekilinin cevap dilekçelerinde; iş bu dava ——dosyasındaki taraflar ile olgularının aynı olduğunu, her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu dosyanın birleştirilmesini talep etmişlerdir.—-dosyasının istinaf denetiminde —-kararı ile kaldırıldığı yeni esas numarasının —- olduğu anlaşılmıştır. Dava tarihinin —-üzerinden incelenmiştir. Davacının sigortalısı —- şirketi tarafından mahkememiz dosya davalılarının tamamı aleyhinde aynı olaydan yani — tarihli yangın olayından kaynaklı olarak — tarihinde uğanılan zarar nedeni ile tazminat davası açılmıştır. Mahkememiz dosyasında da —- dosyanın davacısı olan sigortalısına yapmış olduğu ödemenin rücuan davalılardan tahsili istemine ilişkin dava açılmış olup her iki davanın da konusu aynı olaydan kaynaklanmaktadır. Her iki davanın da aynı olaydan dolayı açıldığı, dosyalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 166/2. Maddesi uyarınca davalar ayrı yargı çevrelerinde olsa dahi bağlantı sebebi ile birleştirilebileceğini hükme bağlamıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; mahkememizin — Esas sayılı dosyası ile—–sayılı dosyasındaki davaların HMK m.166/4 uyarınca aynı sebepten doğduğu, her iki dava arasında birlikte tahkikat yapılması ve delillerin birlikte toplanmasını haklı gösterecek derecede yakınlık bulunduğu, davalı vekillerinin birleştirme talebinde bulundukları, böylece HMK m.166/1,2 ve 4 hükümleri uyarınca davalar arasında bağlantı olduğu görülmekle mahkememizin —sayılı dava dosyası ile — dava dosyalarının birleştirilmesine, mahkememizin— birleştirme nedeniyle kapatılmasına, yargılamanın bundan sonra —- dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin — Esas sayılı dava dosyası ile—- sayılı dava dosyalarının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememizin —- Esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamanın bundan sonra —- dosyası üzerinden yürütülmesine,
4-Birleştirme kararının, birleştirilen mahkemece taraflara tebliğine,
5-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin esas mahkemesince karara bağlanmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 168. maddesi gereğince esas hükümle birlikte isitnaf kanun yolu açık olmak üzere davacı ve Davalı ——- vekillerinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 09/02/2022