Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/107 E. 2021/157 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/537 Esas
KARAR NO : 2021/121

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —-harç tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin —— adresindeki ..—- mağazaya gittiğini ve ——- aldığını, —- yaptırılması için mağaza sahibi olduklarını söyleyen —– müvekkilinin anlaşma gereği ilk ödemesini 28.07.2020 tarihinde iki defa 25.000,00 TL olarak …’in hesabına toplamda 50.000,00 TL yolladığını, davalı — sahiplerinin verdikleri taahhütleri yerine getirmediğini, teşhir ürünleri kullandığını, ayıplı mal ve hizmetinde bulunduklarını, müvekkilinin — değil, akşam saat 18:00’den sonra tadilat için geldiklerini, müvekkilinin aile fertleri ve komşularının da mağdur edildiğini, bu durum müvekkili tarafından tahammül edilemez duruma geldiğini, davalıların uyarıldığını fakat herhangi bir değişiklik olmadığını, 50.000,00 TL peşin ödeme ve çek teslim aldıkları için de müvekkilin işlerini ayıplı ve eksik ifa ettiklerini, taraflarınca 09.10.2020 tarihinde ilgili eksik ve ayıpların tespiti amacıyla Gebze—.Sulh Hukuk Mahkemesi——-sayılı dava açıldığını ve 01.11.2020 tarihinde ilgili adrese keşfe gelindiğini, ——–tarafından bilirkişi raporu alındığını, raporda haklılıklarının tespit edildiğini beyan ile İİK m. 72/1 uyarınca doğrudan bir menfi tespit davası açarak, bu davayla birlikte muhatap banka tarafından çek bedelinin lehtara ödenmesini önleme hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bankaya müzekkere yazılmasını, İlgili çekin 14.145,00 TL’lik kısmının bedelsiz olduğunun tespitini, İlgili çekin tarafımıza iadesini, Davalı yan aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, Yargılama Giderleri Ve Vekalet Ücretinin Davalılara Tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin yukarıda numarası belirtilmiş dosyasından müvekkiller aleyhine açılan hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz ve kötü niyetli davanın taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, husumet ve taraf ehliyeti itirazlarının bulunduğunu, davacının dava şartı arabuluculuk şartını yerine getirmediğini, davacının iddialarının asılsız ve kabul edilemez olduğunu beyan ile haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili—- tarafı ve sorumluluğu olmadığı bir hukuki ilişkiye istinaden müvekkili — alacaklı veya borçlu sıfatının bulunmadığı bir çeke istinaden müvekkili —–dava açılması nedeniyle müvekkili —yönünden hukuki yarar yokluğu ve sıfat yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın reddi gerektiğini, ayrıca huzurdaki davada arabulucuya başvurulmadan ve yetkisiz mahkemede ikame edildiğinden işbu davanın usulden reddi gerektiğini beyan ile haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava bedelsizlik nedeniyle menfi tespit davasıdır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “—-, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, —–ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Eldeki dosya incelendiğinde ;davacı tarafından dava dilekçesinde menfi tespit talep edilen çekin, davalı … mağazasından almış olduğu —onarımı işi için verildiğini dile getirmiştir.Nitekim Gebze —Sulh Hukuk mahkemesinin —–sayılı delil tespiti dosyasında mobilyaların ve tadilat işlerinin yapıldığı yer olarak davacının evinin gösterildiği ve tespitin de bu yerde yapıldığı görülmekle davacının çeki verme nedeninin tüketici işlemine ait olduğu anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemelerin tüketici mahkemeleri olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ… ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.