Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/10 E. 2021/893 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/10 Esas
KARAR NO : 2021/893

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacının davalıya—— kurduğunu,— mahiyette— dair ve sair işçilikler yapıldığını, bu ticari ilişki kapsamında müvekkili firma tarafından davalı firmaya toplamda– fatura kesildiğini, davalı tarafından kısmi ödemeler yapıldığını ancak bakiye alacak 199.000,- TL’nin ödenmemiş olduğunu, davalı firma aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, davalı yanın faturalara İtirazı olmadığı gibi— malzemenin içeriğini de kabul ettiklerini, kısmi ödemelerin davalı tarafınan yapıldığını ancak dava konusu bakiye cari alacaklarının ödenmediğini, haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, takip tarihi itibari ile takip miktarını ilişkin ticari faiz taleplerinin kabulü ile birlikte davalı yanın likit alacağa ilişkin kötü niyetli itirazından dolayı %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve ayrıca davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirdiğini, davacının yerine getirdiği hizmetlerin tüm karşılığının ödendiğini, müvekkili şirketin itirazında haklı olduğunu ve davacı şirketin iddia ettiği alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden reddi gerektiğini, davacının haksız şekilde müvekkili şirket aleyhine icra takibine girişmesi sebebiyle, davacı aleyhine %20 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek haksız ve hukuka aykırı iddialarla ikame edilen davanın reddine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacı şirket’ten %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının tahsiline, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, Davalı —–, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu, Davacı —– beyan ettikleri — birbirlerine yaptıkları satışların ve alımların birbirini — takip tarihi olan — bulunduğu, Davacı vekili tarafından takip ve dava dosyasına sunulmuş olan ———birbirini teyit ettiği, kayıtlar arasında bir fark bulunmadığı, davalı ——- borçlu bulunduğu, Sayın Mahkemenizin davacı— faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde, davacı tarafın — tarihine kadar %10 —— tarihinden itibaren ise %16,75 oranında avans faizi talep edebileceği” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesap ilişkisine dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, —-alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin — uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm,— şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle ——sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla — davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları—- olduğunun tespit edildiği, bu haliyle davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarından ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 199.000,00 TL alacaklı olduğu,— davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği anlaşılmakla alacağın faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına müstahak bulunduğu anlaşılmakla 199.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından —sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin DEVAMINA,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan — üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 13.593,69 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 3.398,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.195,26‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — hesaplanan 22.380,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 3.398,43 TL peşin harç toplamı 3.457,73‬ TL ile 3.112,00 TL (Bilirkişi ücreti, — masraflar) olmak üzere toplam 6.569,73‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6—- davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.