Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/97 E. 2021/468 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/97 Esas
KARAR NO : 2021/468

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili, ————zorunluluğu getirilince bu sertifikanın alınması ve eğitimi için davalı firma ile şifahi anlaşmaya varıldığını, davalı firma bu hizmeti —- bedel karşılığında sunmayı kabul ettiğini, müvekkili şifahi anlaşma gereğince —— yatırdığını, davalı ile sorunun çözümü için pek çok defalar görüşüldüğünü, davalı şirket yetkilisi; kişisel sorunlarını ileri sürerek taahhüt ettiği işi yapamadığını, almış olduğu parayı da iade etmesinin mümkün olmadığını beyan ettiğini, davalı taahhüt ettiği işleri yapmamış ve müvekkilin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya herhangi bir cevap verilmediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasında şifahi olarak akdedildiği dile getirilen sözleşme nedeniyle davacı tarafından ödenen bedelin, davalının edimlerini ifa etmemesi nedeniyle iadesine ilişkindir.
——- hesap hareketleri istendiği görüldü. Müzekkere cevabı dosyamıza ——celp edilen hesap hareketleri neticesinde davacının banka aracılığı ile yapmış olduğu ödeme dekontunda ödemeye ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamış olduğu görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, —— lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Yine ispat ve deliller başlıklı 6100 sayılı HMK’nın 187 vd. Maddelerinde ispatın konusu ve ispat yükü düzenlenmiştir.6100 sayılı HMK’nın 187.maddesi şu şekildedir :
” İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir.
Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz. ”
Yine ispat yükünü düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 190.maddesi şu şekildedir : ”
İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Yukarıda yer verilen Medeni Kanun ve HMK hükümleri gereğince eldeki dosya özelinde ispat yükü değerlendirildiğinde davacının öncelikle taraflar arasındaki akdi ilişkiyi ve ödenen bedelin dava dilekçesinde belirtmiş olduğu akdi ilişkiye yönelik verdiğini ispatlaması gerekmektedir.Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından akdi ilişki ispat edilememiştir.Her ne kadar sözlü olarak da sözleşme yapılabilirse de bu durumun ispatı davacı üzerindedir.Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamakla dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların tamamını reddetmiş sayılmaktadır.Celp edilen banka dekontu incelendiğinde dekontta herhangi bir açıklama bulunmadığından kural olarak açıklamasız havale borç ödemesi için yapılmış sayılmaktadır.İş bu karinenin aksi davacı tarafça ispat edilebilirse de gerek dekontta herhangi bir açıklama olmaması gerekse dosyaya sunulu delillerde bu yönde bir ispat bulunmaması nedeniyle yapılan ödemenin dava dilekçesinde belirtilen sözleşmeye ilişkin verildiğinin ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.Dava dilekçesinde açıkça yemine dayanılmadığından yemin delili de hatırlatılmamıştır.
Yukarıda belirtilen ispat külfetine ilişkin açıklamalar doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Peşin alınan 335,58 TL harçtan, alınması gerekli 59,30 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 276,28 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinden yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.