Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/95 E. 2021/19 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/95 Esas
KARAR NO: 2021/19
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından; ithalatçı firmanın ——- ilave olarak —-asistanı, ısıtmalı ön koltuklar ve güneş korumalı arka camlarda içeren opsiyonel donanımlarda ilave edilerek —– tarihinde sipariş edilmiş ve özel sipariş edilmiş bu araç—- tarihinde teslim alınmış olduğunu, söz konusu araçta mevcut olan özellikler hem ——- tarihli faturada yazmakta olup, müvekkil i şirket tarafından da satın alma öncesinde araçta mutlaka olmasını istediği; “Aracın önüne yaya, bisiklet veya araç çıkması halinde veya ani bir dalgınlık vb. hallerde aracın fren yapması, öndeki araç hızına göre aracın kendi hızını ayarlamasını sağlayan ——- özellikleri açıkça vurgulanmış olduğunu, bu iki özelliğin araçta bulunması müvekkili şirketin aradığı asli özellik olup, müvekkili şirket tarafından bu durum belirtilerek ve koltuklar ve güneş korumalı arka camlarda içeren opsiyonel donanımlarda ilave edilerek özel araç siparişi verildiğini, aracın teslim edilmesi sonrasında, araçta özellikle olmasının arandığı belirtilen ve olduğu zannedilen ——- kullanılmak istendiğinde ise bu özelliğin çalışmadığı fark edildiğini, akabinde de —–yetkili satıcı olan——- görüşülerek bu ayıp bildirildiğinde —— paketinde olmadığı, bunun sadece —— aktif olduğu vb.” açıklaması ile karşılaştığını, söz konusu aracın müvekkili şirket tarafından özelleştirilerek sipariş edilmesinin en önemli nedenlerinden biri olan ve aracın —–paketinin bir parçası olarak açıkça tanımlanan —- yer aldığını, —–Güvenli sürüşün sıkıcı olduğunu kim söyledi? —— kendinizi güvende hissettiğinizde yeni maceralardan daha fazla keyif alacağınızı düşünüyoruz. —–sürüş asistanı sistemi çarpışma ve yaya uyarısı gibi özellikler sunar. Ön camdaki kamera kritik durumları belirler, iki adımlı bir uyarı verir ve tepki süresini kısaltmak üzere fren sistemini hazırlar. Aynı zamanda trafik işareti tanıma, uzun huzme asistanı ve —- fonksiyonlarda içerir. Ayrıca, — hem sizi koruyan hem de dünyaca ünlü —– kullanımı deneyimini geliştirerek diğer opsiyonel güvenlik özelliklerini de bulabilirsiniz. —— dönüş kamerası işin zorlu kısmını sizin yerinize gerçekleştirir ve size yalnızca eğlenmek kalır.” denilerek —— özelliğinin mevcut olduğunun açıkça ifade edildiğini, müvekkili şirket tarafından teslim alınan ve satış öncesi yapılan bilgilendirmelerde, faturalarda, anlaşma içeriğinde, internet sitesinde araç içerisinde var olduğu belirtilen —–özelliği müvekkil şirket tarafından satın alınmış araçta mevcut olmayıp —–söz konusu olduğunu, davalılara karşı —— tarihli ihtarname keşide edilmiş olup, ihtarnameye süresi içerisinde olumlu bir dönüş yapılmaması akabinde de—- tarihinde — başvurusu yapıldığını,—– iş bu Arabuluculuk Dosyasında da Anlaşma Sağla namadığı için iş bu davayı açma zorunluluğumuz hasıl olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere; dava konusu aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini ——–aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi mümkün değil ise ayıbın satış bedeline etkisinin tespiti ile birlikte ayıp oranında satış bedelinde indirim yapılmasını ve satış tarihinden itibaren faizi ile birlikte müvekkile ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını, Sayın Mahkemeden arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; Ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı taraf, yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmamış olup bu nedenle de dava hakkı ortadan kalktığını, davacı tarafın talepleri terditli olup Türk Borçlar Kanunu uyarınca seçimlik haklardan birinin belirlenmesi ve hasredilmesi gerektiğini, davacı taraf dava dilekçesinin talep kısmında “dava konusu aracın ——-sürüş asistanı özelliği taşıyan ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi, bu mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimi yapılması ve satış tarihinden itibaren faiziyle tahsilini”ni talep ettiğini, davacı tarafın talepleri terditli olup, davacının terditli, usule ve yasaya aykırı taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili şirket, dava konusu aracın ithalatçısı olup satış bedelini tahsil eden taraf olmaması itibari ile bedel iadesi gibi mali yükümlülükleri bulunan taleplerin müvekkil i şirkete yöneltilmesinin doğru olmadığını, dava konusu aracın ithalatçısı Müvekkili Şirket iken; satıcısı diğer davalı ——-olduğunu, davacı taraf ile sözleşmesel ilişki içinde olan ve satış bedelini tahsil eden tarafın müvekkili şirket olmadığını, satış bedelini tahsil etmeyen taraftan bu bedelin iadesinin istenmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın HMK 109. maddesine göre kısmi dava açmasının mümkün olmadığını, davacının talebini açık olarak belirlemesi ve başvuru harcını ikmal etmesi gerektiğini, davacı tarafın delilleri taraflarına tebliğ edilmemiş olup; bu nedenle davacı tarafın sunacağı delil listesinin kabul edilmemesini talep ettiklerini, davaya konu araçta davacı iddialarının aksine üretimden kaynaklanan ve hukuken “ayıp” olarak nitelenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, dava konusu araçta herhangi bir üretim hatası veya ayıp mevcut olmadığını, dava konusu araç 1 yılı aşkın bir süredir kullanılmakta olup her ne kadar davanın reddine karar verilmesi gerekirse de sayın mahkemenin aksi kanaatte olması halinde hakkaniyet ilkeleri gereği makul bir tutarda bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, her ne kadar davanın reddine karar verilmesi gerekirse de sayın mahkeme aksi kanaatte olması halinde dava konusu araçta meydana gelen değer kaybının ve araçtan elde edilen faydaların iade edilmesi gerektiğini, hâlihazırda davacının kullanımında olan araca faiz işletilmesi talebi hukuka aykırı olup söz konusu davacı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ile, davacının iddialarının reddi ile, davacının ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uyulmamış olması nedeniyle davanın reddini, terditli talebin reddini, davacının yasa gereği taraflarına tebliğ ettirmesi gereken ama tebliğ edilmeyen delillerinin tebliğin i, davacının eksik harcı ikmalini, haksız ve hukuka aykırı faiz talebinin reddini, esas yönünden haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
Davalı ——- vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Dava konusu araçta ayıp olduğunu kabul etmemekle birlikte araçta ayıbın mevcut olduğu kabul edilecek dahi olsa , hak düşürücü sürelerin aşıldığını, dava konusu aracın — tarihinde müvekkili şirketten satın alındığını, davacı ise —– tarihli ihtarname ile aracın üretimden kaynaklı ayıbının olduğunu iddia ettiğini, yani aracı satın aldıktan yaklaşık —-ay geçtikten sonra müvekkil i şirkete göndermiş olduğu ihtarname ile seçimlik haklarını kullanmak istediğini, davaya konu aracın davacı alıcısı ve davalı satıcısı da tacir olduğunu, dava konusu aracın ayıplı olduğunu kabul etmemekle birlikte bir an için ayıplı olduğunu düşünülse dahi davacı taraf Borçlar Kanunu’nda düzenlenen derhal ihbar sürelerine ilişkin yükümlülüğünü yerine getirmediğini, her ne kadar ayıp iddialarını kabul etmeseler de davacı tarafın, 6098 sayılı T.B.K.’nunda sayılı seçimlik haklardan birini talep etmek zorunda olduğunu, davacının kısmi dava açmada hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı taraf —– tazminat talep etmekte olup, esasında bahse konu tazminat taleplerinin hangi nedenlerle talep edildiği anlaşılamadığını, dava konusu araçta davacının iddia ettiğinin aksine üretim hatasından kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığını, müvekkili şirketin —- marka araçların yetkili satıcısı ve servis sağlayıcısı olduğunu, müvekkili şirket gerek aracın satış işlemleri gerek servis işlemlerinin gerçekleştirilmesi noktasında yetkili satıcı ve servis sağlayıcı bayi olarak üzerine düşeni eksiksiz yerine getirdiğini, davacının ayıp iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davaya konu ——- özelliği olmadığını, davacının aracı satın alır iken bu yönde özel bir bilgi talebi ya da sipariş talebi de olmadığını, aracı satın alırken müvekkili şirket satış danışmanı tarafından bu yönde bir bilgi ve taahhüt de verilmediğini, davacının aracı satın alırken—– özellikle siparişlerine eklettiğine ilişkin iddialar gerçeği yansıtmadığını, davacı taraf, aracı satın alırken Sürüş asistanı paketini siparişlerine eklettiği için —– bu pakette yer aldığı yanılgısına düştüğünü, davacı tarafın sadece—– etmiş ve bu özellik de halihazırda davaya konu araçta aktif olarak mevcut ve sorunsuzca çalışır halde olduğunu, davacı taraf muhtemelen ——-özelliklerinin ayırımını bilmemekte ve bu özellikleri birbiriyle karıştırmakta olduğunu, davacı tarafın aracın ayıplı olduğuna ilişkin iddiaları esasında davacının kendi yanılgısından kaynaklandığını beyan ile, davanın, davacı tarafın hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresi içinde ayıp ihbarında bulunmamış olması nedeniyle reddini, davanın esasına girişilmesi durumunda esas yönünden haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
DELİLLER:
—– tarihli ihtarname, Trafik kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Makine mühedisi bilirkişi ve nitelikli hesaplama uzmanı tarafıundan düzenlenen — tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Dava konusu—- aracın dosya kapsamındaki tüm alım-satım belgelerinde —– bulunduğu; Ancak dava dilekçesinde belirtilen —–olduğu anlaşılan—–özellikte araca rastlanmadığı, Yukarıdaki teknik açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, —–çalışma sistemlerindeki ekipmanların farklı olduğu, bu nedenle araca ait tüm alım-satım belgelerinde olmayan bir özellikten dolayı ayıplı olduğunun söylenemeyeceği, kaldı ki kabul biçimi itibariyle de, TTK.m.23’de öngörülen sürelerde bir ayıp ihbarı da bulunmadığı; olduğu görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla davacı alıcının TBK.m.227’ye göre aracın misli ile değiştayıp oranında satış bedelinin tenzili talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacının davalı şirketten ——model araç satın almış olduğu, aracın —- özelliğinin çalışmadığı iddiasıyla davalılara —— yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği görülmüştür.
Ayıp, alıcının dürüstlük kuralı gereğince beklediği vasıfların satılanda bulunmaması ve satılanın kullanım amacı bakımından taşıması gereken vasıfları taşımaması durumudur. TBK Madde ——-nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumludur”. Bilindiği üzere, TTK.m.23/1-c’de üç ayıp türü öngörüldüğü; açıkça belli olanlar, teslim sırasında muayene edilmeye gerek olmaksızın belli ayıplar olduğu; bu tip ayıpların 2 gün içinde ihbarı gerektiği; satılanın teslimi sırasında açıkça belli olmayan fakat olağan bir muayene ile meydana çıkacak ayıplar —— ayıplar olağan bir muayene ile görülebilecek ayıplar olmakla, —- gün içinde ihbarı gerektiği; gizli ayıp ise, maddi ve olağan bir muayene ile meydana çıkmayan, ancak kullanılmasından belli bir süre sonra ortaya çıkan arızalanma hali olduğu; bu ayıbın ise, öğrenilmesi halinde, TTK.m.23’ün yaptığı gönderme sebebiyle, TBK’nın 223. maddesi uyarınca, ortaya çıkar çıkmaz derhal satıcıya bildirilmesi gerektiği; davanın dayanağı, 6098 sayılı TBK’nun 227. maddesinde, “Satıcının tekeffülü altındaki satılanın ayıbı anlaşıldığı zaman alıcı muhayyerdir; dilerse, satılanı redde hazır olduğunu beyanla satımın feshedilmesi ile bedelin iadesini dilerse, satılanı alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin tenzilini isteme hakkı bulunduğu ya da aşırı bir masraf gerektirmediği taktirde bütün masrafların satıcıya ait olmak üzere, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme hakkı; imkân varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkı yanı sıra, alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu” düzenlemesinin yer aldığı görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas teşkil eden bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde; aracın faturasının —- tarihli olduğu; dava dilekçesinde aracın — da teslim alındığının belirtildiği, davacının —– özelliği sipariş verdiği iddiasının kanıtı bulunmaması yanı sıra varsayım olarak böyle bir sipariş verildiği kabul edilse bile, anılan özelliğin bulunmadığının ilk kullanım sırasında tespitinin mümkün bulunduğu; ihtarnamenin ise, —– tarihinde keşide edildiği; buna göre TTK.m.23’de öngörülen sürede yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığı; bununla birlikte hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan teknik değerlendirmede de açıklandığı üzere, gerek proforma fatura, gerekse e-fatura da — kodlu fren fonksiyonlu hız sabitleyici özelliğine atıf yapıldığı; —— özelliği yer almadığı; bu nedenle alıcının teklifine esas satışta anılan özellik zaten bulunmadığından, ayıplı bir satış bulunduğu sonucuna varılamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 54,40 TL harcın düşümü ile geri kalan 4,90 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/2. maddesi uyarınca 1.000’er TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
6-1320,00 TL arabulucu ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/01/2021