Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/84 E. 2023/276 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/84 Esas
KARAR NO : 2023/276

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020

DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında Hat sonu paketleme otomasyon sistemi ile robotlu tezgah besleme otomasyon sistemlerinin kurulması konusunda sözleşme akdedildiğini, sözleşme gereği müvekkilin yerinde kurulum ve teslimin yaptığını ancak davalının borcunu ödenmemesi nedeniyle——sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını fakat davalının takibe itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile davadışı—-şirketi arasında robotik paketleme hattı, —- fırına ürün besleme hattı, robotik tezgah besleme hattı ve robotlu puntasız taşlama ürün hattı projelerine ilişkin 01.04.20109 tarihinde sözleşme akdedildiğini, davacının bu projeyi taşeron olarak üstlendiğini, davacının dört projeyi tüm aşamalarıyla tamamlamayı ve sonrasında projelerin—– kurulumunu yapmayı üstlendiğini, davacının işlerinin bitirilmesinden sonraki işler için davadışı 2 firma ile sözleşme imzalandığını, buna karşın kurulumun yapılmadığını, projenin çalıştırılmadığını ve sözleşmedeki taahhütlerin yerine getirilmediğini, —– projesinin—— birleştirilip kurulmadan kendilerine teslim edildiğini, davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle—– şirketlerinden hizmet alınmadığı halde adı geçen şirketlere ödeme yapılmak zorunda kalındığını, davacının ayıplı teslim yaptığını 04.09.2019 tarihli taahhütname ile açıkça kabul ettiğini, davacı çalışanının —-gelmesine karşın işi yarım bırakıp —-döndüğünü, —– tamamlanması gereken devreye Alma aşamasının tamamlanmadığını, taahhüt verilmesinin ayıbın davacıya bildirildiğini gösterdiğini, müvekkilin dava dışı ——şirketine 32 günlük cezai şart bedeli olarak 68.000,00 USD ödediğini, ayrıca işin bir başka şirkete yapılmasından doğan hizmet bedelini ödemek zorunda kaldığını, davacının fatura alacağının gerçek bir borca dayanmadığını, müvekkilin davacıdan alacaklı olduğundan hareketle davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini savunmuş ve 15.12.2020 tarihli karşı dava dilekçesinde ise davacının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle müvekkilin yeniden hizmet satın alarak ödemek zorunda kaldığı Hizmet ve Malzeme Bedeli faturası için şimdilik 3.000,00 USD, dava dışı iş sahibi şirkete ödemek zorunda kalınan şimdilik 3.000,00 USD’nin davacıdan tahsil edilmesini iddia ve talep etmiştir. Birleşen —– Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Karar Dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin yüklenici sıfatıyla dava dışı iş sahibi şirket olan,—- dört farklı proje işini yapmayı ve son aşamada bu dört projenin birleştirip kulumu ile sorunsuz çalıştırılması işini üstlendiğini, bu kapsamda, müvekkili şirket ile —-şirketi arasında, Robotik Paketleme Hattı Projesi, —- Fırına Ürün Besleme Hattı Projesi, Robotik Tezgah Besleme Sistemi Hattı Projesi, Robotlo Puntasız Taşlama Ürün Hattı Projesini kapsayan dört farklı projenin işinin yapılması ve bu projelerin kurulumuna ilişkin olarak 01.04.2019 tarihli “Tedarik Ve Kurulum Sözleşmesi” imzalandığını, Müvekkili şirket yapmayı üstlendiği dört projenin yapılması işini taşeron olarak davalı —— verdiğini, bu kapsamda davalı, dört projeyi tüm aşamalarıyla tamamlamak ve sonrasında bu dört projeyi —– kurulumunu yapıp çalıştırdıktan sonra teslim etmeyi üstlendiğini, davalının, söz konusu projeleri —— kurup çalıştırdıktan sonra sözleşmeye uygun bir teslimat gerçekleştirdiği ve ifayı tamamlamış olacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin dava dışı —— farklı görevler vererek ayrı sözleşmeler imzaladığını, bu imzalanan sözleşmeler kapsamında ——şirketlerinin, yükümlülüklerini, taşeron davalı şirketin yükümlülüklerini gereği gibi ifa etmesinin ardından yerine getireceklerinin kararlaştırıldığını, projelerin birbirinin devamı olarak ilerlemekte olduğunu, yükümlülükler bağımsız olsa da —— şirketlerinin sözleşme kapsamındaki taahhhütlerini yerine getirebilmesi, davalı şirketin gereği gibi ve zamanında ifasına bağlı kılındığını, davalı şirketin görevi, bu dört projeyi tüm aşamalarıyla, sözleşme ile ek şartnamelerinde belirtilen tüm detayları haiz olacak şekilde tamamlamak ve dört projeyi de —–birleştirerek kurulumunu yapmak, çalıştırmak ve bu çalışır haliyle müvekkiline tam olarak teslim etmek olduğunu, davalı şirketin —– bu dört projenin kurulumunu gerçekleştirmediğini, projeyi çalıştırmadığını ve müvekkili şirket ile aralarındaki sözleşmedeki taahhütlerini yerine getirmediğini, gereği gibi ifa yükümlülüğünü açıkça ihmal ettiğini, davalının söz konusu ilgili işlemleri tamamlamadığı için ——şirketlerinin kendi yükümlülüklerini yerine getirebilmelerinin mümkün olmadığını, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği için müvekkilinin bu şirketlerden hizmet alamadığı halde, bu şirketlere haksız yere ödeme yapmak ve—– gitmeleri için yol masraflarını karşılamak zorunda kaldığını, davalı şirketin, edimi yerine getirmemesinden dolayı projelerin müvekkili şirkete ayıplı teslim edildiğini, müvekkil şirketin, projeyi teslim etmekle yükümlü olduğu dava dışı şirkete karşı yükümlülüklerini yerine getiremediğini ve zarara uğradığını, davalının projeyi zamanında tamamlayamayacağını müvekkiline zamanında bildirmediğini, bunun yerine müvekkiline yeni bir taahhütte bulunduğunu ve müvekkilini daha da oyalayarak uğrayabileceği zararları azaltma imkanını ortadan kaldırdığını belirterek işbu dosyanın daha önce açılmış olan ve karşı dava talebinde bulunmadıkları——Sayılı Dosyası ile birleştirilmesine, Hizmet Ve Malzeme Bedeli Faturası İçin fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 USD ve Cezai Şart Bedeli Olarak da 3.000,00 USD’nin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak —-Bankalarınca uygulanacak en yüksen döviz mevduat faziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili şirketin ticaret sicil kaydındaki adresinin —- yargı çevresinde olduğunu, birleştirme talepli dahi olsa açılan davanın —– Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekmektiğini, açılan davanın taraflarınca açılan itirazın iptali davasını akamete uğratmak için açıldığını,—– şirketine kesilen ve ticari defter ve kayıtlarında da yer alan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali davalarında karşı tarafın borcunu ödemek istemediğini, davacı tarafın, müvekkili şirket ile yaptığı sözleşmede bulunmayan ——montaj yapılmadı iddiasında bulunarak ödeme yapmamakta ısrar ettiğini, dayanak olarak da müvekkili şirketin imza yetkililerinden olmayan birinin taahhüdünün gösterildiğini, davacı şirketin adresinde kurulumu ve teslimi tamamlanan robot otomasyon sisteminin —-kurulması müvekkili tarafından taahhüt edilmediğini, kalan alacağını alamayan müvekkili bir çalışanını davacı şirket ile birlikte —– gönderdiğini, ancak hem alacağını alamadığını, hem de üstüne binlerce USD masrafı alamadığını, Müvekkiline borcunu ödemeyen davacı şirketin şimdi zarar iddiasında bulunmasının kabul edilemeyeceğini,——şirketin de davacının şirketi olduğunu, itirazın iptali davasında 60.000,00 USD cezai şart parası ödedikleri iddiasının dahi yapıldığını, müvekkilinin —–taahhüdü olsa bunun da şartlarının konuşulması gerektiğini, —–seyahatler, vize işlemleri, yol masrafları, konaklama masrafları, iaşe, robotların nakliyesi vs tüm işlemler için taraflarca kararlaştırılan bir bedelin bulunmadığını, müvekkilinin bu nedenle yaptığı masrafları isteyemediğini, masrafları karşılanmadığı gibi cari hesap alacağını dahi alamayan müvekkilinin bunun için —— çalışanını göndermediğini, robot otomasyon sistemi nakliyesi kuracak ekibin masrafları sözleşme bedelinin kat be kat üzerinde olacağını, sistemin —–kurulmasının kararlaştırılmadığını, sözleşmede yer almayan bir düzenlemenin müvekkilinin taahhüdü olarak anılmasının mümkün olmadığını, yapılan sözleşmede de sistemin —- kurulacağına ilişkin bir şartın bulunmadığını, bu hususun diğerleri için de geçerli olduğunu, diğer projeler için sözleşme yapılmadığını,—— ilgili sistemlerin kurulumunun kendisinde sağlandıktan sonra, kendi inisiyatifiyle —— gönderdiğini, akabinde de kendilerinden bu sistemlerin yeniden kurulumu için talepte bulunduğunu, herhangi bir taahhüdütleri olmamasına rağmen —– talebi üzerine, —– fabrikasında 30 günlük çalışma yapıldığını, yapılan bu çalışmaya istinaden, sözlü olarak onay verilen 800Avro x 30gün = 24.000Avro tutarındaki ödeme de yapılmadığı için projelerden kalan yaklaşık 17.000 Avro ve —– yapılan çalışmaya istinaden 24.000Avro luk ödemelerinin yapılmaması nedeniyle teknik destek vermeyeceklerinin —– iletildiğini, —– olarak, —–Şirketleriyle ticari bir ilişkilerinin de bulunmadığını, bu şirketlerin —– şirketinin çalıştığı şirketler olduğunu, —— olarak, davalının iddia ettiği taahhüt altında müvekkili şirket yetkililerinin imzasının bulunmadığını,—- olarak 4 Projenin de tamamlanıp davalıya teslim edilmiş olmasına rağmen ödemelerinin yapılmadığını belirterek davanın yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili——Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, esasen davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Birleşen ——Asliye Ticaret Mahkemesinin—– esas Ve—— Karar sayılı dosyası, Ödeme Dekontları, faturalar, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı.
25/02/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisi, bir makine mühendisi bilirkişi ile bir nitelikli hesaplama uzmanına tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 24/01/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; her iki tarafa ait yasal defterlerin Vergi Usul Kanunun 183-184-185 maddeleri ve 6102 Sayılı TK’nın 64.maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun alarak gerçekleştirildiği, Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdikleri ile GIB onaylı e-beratların süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin her iki taraf için de delil niteliğine haiz olduğu, davalı adına düzenlenen faturalar ekinde teslim tutanakları bulunduğu, tutanaklarda yer alan isimlerin davalı nezdinde istihdam edildiğinin —– müzekkere cevabında belirtildiği, davacının düzenlediği 224.200,00 Euro toplam bedelli tüm faturaların davalı nezdinde usulüne uygun olarak kayıtlı bulunduğu, fatura bedellerinden 16.520,00 Euro hariç kalan kısmın banka aracılığıyla ödendiği, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacı nezdinde davalının 16.520 Euro borçlu göründüğü, davalı nezdinde davacının borç alacak bakiyesinin bulunmadığı, zira davalının davacının düzenlediği 28.06.2019 tarih—– sıra nolu 59.000,00 Euro’luk faturasına istinaden 05.11.2019 tarih, ——- sıra no ve 16.520,00 Euro tutarlı iade faturası düzenlediği, faturanın davacıya noter aracılığıyla bildirildiği, tebliğ mazbatasının dosya içeriğinde tespit edilememesi nedeniyle söz konu faturanın davacıya tebliğ edilip edilmediğinin tespit edilemediği, bu nedenle takip konusunun takdirinin mahkemenin olduğu, davacının —– teklif numaralı —–belirtiği Proje kapsamında ekipmanların çalışır durumda teslim edilmesine müteakip nakden deme yapılacaktır.” Maddesi ile teslim tutanakları dikkate alındığında, —–bedelinin KDV dahil 59.000,00 Euro ‘luk kısmından davalı şirket tarafından yapılan KDV dahil 16.520,00 Euro (%28’lik kesintiye tekabül etmektedir) kesintinin haklı olup olmadığına dair hukuki yorumun ve takdirin Yüce Mahkemeye ait olduğu; karşı davacı olan davalının iddia konusu eksik işlerden dolayı yurtdışında yerleşik dava dışı —– firmasına 68.000,00 USD tutarlı cezai bedeli ödediğine dair fatura ve banka dekontlarının dosyaya ibraz edildiği, ayrıca karşı davacı davalının eksik işlerin tamamlanması amacıyla yine —— firmasından 67.762,14 USD tutarlı hizmet aldığı, alınan hizmete ilişkin fatura ve banka ödeme dekontlarının dosyaya ibraz edildiği, ancak TBK 473 e göre düzenlenmesi geren ihtarnamenin dosyada bulunmadığı —– yapacağı çalışmalarla ilgili herhangi bir YAZILI TAAHHÜDÜNÜN BULUNMADIĞI dosya münderecatından görülmüş olup, dava konusu 4 Projenin teslim adresinin —– sınırları içinde olduğu; Dava konusu 4 proje ile ilgili, —— tarafından —— teslim adresinde durulduğuna, çalıştırıldığına ve —–personeline eğitim verildiğine dair herhangi bir YAZILI BELGE bulunmadığı ile —— teslim ettiği makinaların kurulumu ve çalıştırılması için,—— Satış Sözleşmesinde belirtilen alt yapı çalışmalarını tamamladığı/hazır hale getirdiği ya da ——- alt yapı çalışmaları olmadığı/eksik olduğu için gerekli kurulum ve eğitimi veremediğine dair herhangi bir YAZILI BELGE bulunmadığı dikkate alındığında, hukuki durumun takdiri mahkemende olduğu, —– Genel Koordinatörü —– tarafından—– hitaben yazılmış Ek taahhüt belgesinin SONRADAN —– SEVK EDİLEN 4 ADET PROJENİN ——- FABRİKASINDA YENİDEN MONTAJ VE DEVREYA ALMA ÇALIŞMALARI İLE ALAKALI OLDUĞU düşünce ve kanaatine varılmış olup, şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.29/02/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir makine mühendisi bilirkişi ile bir nitelikli hesaplama uzmanına tevdi edilerek bilirkişi ek raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 12/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi ek raporunda özetle; Bu bilgi ve belgelere göre, —– yapacağı çalışmalarla ilgili herhangi bir yazılı taahhüdünün bulunmadığı dosya münderecatından görülmüş olup, dava konusu 4 projenin teslim adresinin —— sınırları içinde olduğu, 24.01.2022 tarihli kök rapordaki görüşümüzü muhafaza ettiğimiz düşünce ve kanaatine varıldığı, davalı vekilin dosya münderecatına 24.01.2022 tarihli KÖK Raporumuzdaki aşağıdaki kararları değiştirecek herhangi bir belge, dokuman, v.s sunmadığından, 24.01.2022 tarihli kök raporumuzdaki görüş ve değerlendirmelerimizi muhafaza ettiğimiz düşünce ve kanaati bildirilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Asıl dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine, birleşen dava ise sözleşmeden kaynaklı maddi tazminat ve cezai şart talebine ilişkindir.Taraflar arasında Hat Sonu Paketleme Otomasyon Sistemi İle Robotlu Tezgah Besleme Otomasyon Sistemlerinin Kurulmasına ilişkin sözleşme bulunmaktadır.
Asıl davada davacı yanca sözleşmeden kaynaklı açık hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali talep edildiği, davalı yanca sunulan cevap dilekçesinde ise dört farklı projenin yapımına ilişkin sözleşme imzalandığı, davacı tarafça projelerin tamamlanıp ——-kurulumunun yapılması ile teslim edilmesinin kararlaştırıldığı, davacı tarafça eksik ifa yapıldığı, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediği için haksız yere dava dışı —— Şirketine cezai şart ve hizmet bedeli ödemek durumunda kalındığı savunulmuştur. İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.Birleşen davada ise, davalı-birleşen dosya davacı yanca taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davranılması nedeniyle yeniden hizmet alınmasına ilişkin ödenen hizmet ve fatura bedeline yönelik maddi tazminat ve yine sözleşmeye aykırı davranılması nedeniyle dava dışı şirkete ödenen cezai şart bedelinin tahsili isteminde bulunulmuştur.
14/01/2019 tarihli —– Tezgah Besleme Otomasyon Sistemine ilişkin Satış Sözleşmesinde —–(Bundan Sonra —– olarak anılacaktır) İşveren sıfatıyla, —–(Bundan Sonra “—– olarak anılacaktır) İşgören sıfatıyla 14.01.2019 tarihli ve —– teklifine istinaden (Robotlu Puntasız Taşlama Ürün Hazırlama Otomasyon Sistemi) teklifine göre—– üretim sahasındaki yerleşim planına uygun olarak KDV Hariç 60.000,00-EURO bedelle, ——- tesislerinde çalışır durumda teslim edecek, kurulum, devreye alma ve eğitim için ilave 1 hafta süre verileceği, sözleşmenin 14.01.2019 tarihinde imzalandığı belirtilmektedir. Belirtilen sözleşme imzasız ve kaşesiz ise de taraflarca sözleşmenin varlığı kabul edilmesi gözetildiğinde taraflar arasında sözleşme ilişkisinin varlığı kabul edilmiştir. Davalı tarafça iddia edilen diğer 3 projeye—— 04.09.2019 Tarihli Ek Taahhütten özetle; “Sayın Yetkili (—— olarak sevkini gerçekleştirdiğimiz ve sizin de —— Fabrikanıza sevk etmiş olduğunuz 3 adet Sistemin (fatura edilmiş olan) ——Fabrikanızdaki kurulum ve devreye alma çalışmaları tarahmızca yapılacaktır. Bu çalımalar için Firmamızın Yetkili Personelleri olan —-ya da —- biri gelecektir. Gelecek olan Personelimize, mekanik ye elektrik teknisyen desteği tarafınızca verilecektir. Bu çalışma toplam 4 haftayı kapsayacaktır. Bu sure zarfında Sistemlerdeki mekanik ye elektriksek eksiklikler tamamlanacaktır. Gerekli mekanik ye elektrik projeleri tarafınıza teslim edilecektir.” Şeklinde belirtilmektedir.Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı yanca davalı adına toplamda 224.200 Euro tutarlı dört adet fatura düzenlediği, fatura ekinde yer alan teslim tutanaklarında davalı çalışanlarına teslim edildiği, 03/05/2018 tarihli tarihli faturadaki mal ve hizmetin 04/05/2019 tarihinde teslim edildiği, 18/04/2019 tarihli faturadaki mal ve hizmetin 18/04/2019 tarihinde teslim edildiği, 28/06/2019 tarihli faturadaki mal ve hizmetin 18/04/2019 tarihinde teslim edildiği, davacı nezdinde davacının davalıdan 16.520,00 Eruo alacaklı olduğu, davalı kayıtlarında takip tarihi itibariyle borç alacağının bulunmadığı, davalının davacı adına 05/11/2019 tarihli ve 16.520 Euro tutarlı “alınmayan hizmetler nedeniyle 28/06/2019 tarihli faturadan iade bedeli” açıklamayı iade faturası ile bakiyesini sıfırladığı, —–.Noterliği’nin 06/11/2019 tarih ve —— yevmiye numarası ile iade faturasının davacıya 08/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça —–Noterliği’nin 12/11/2019 tarih ve—– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının düzenlemiş olduğu iade faturasının iade edildiği, 28/06/2019 tarihli faturadaki mal ve hizmetin davalıya 18/04/2019 tarihinde teslim edilmesine rağmen sekiz günlük yasal süre sonrasında davalı yanca 05/11/2019 tarihli fatura ile iade faturasının düzenlendiği,
Vergi Dairelerinden tarafların BA/BS formlarına ilişkin yazı cevaplarının incelenmesinde tarafların 2018 yılına ilişkin davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri BA-BS formların birbiri ile örtüştüğü, 2019 yılına ilişkin ise davacının KDV hariç 921,851,00 TL BS formuna ilişkin davalı yanca KDV hariç 921,851,00 TL BA formu beyan edildiği, davalı yanca düzenlenen KDV hariç 89.0002,00 TL BS bildirimine ilişkin davacının BA formu düzenlemediğinin bildirildiği, davacı yanca verilen mal veya hizmet verilmesine ilişkin BA BS formalarında tarafların mutabık olduklarının anlaşıldığı,Davalı tarafça cevap dilekçesinin ekinde sunulan—–tarafından tutulan tutanağın davacı yanın imzasının bulunmadığı,14/01/2019 tarihli Robotlu Tezgah Besleme Otomasyon Sistemine ilişkin Satış Sözleşmesinde teslim ve kurulum yerinin —– sınırları olarak belirlendiği, davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturalardaki makinelerin teslimi, kurulumu ve devreye alınma işlemlerinin davacı tarafça yapıldığının teslim tutanaklarından anlaşıldığı, davacı yanca 4 adet teklif bulunmakta ise 1 adet satış sözleşmesinin düzenlendiği, davacı yanca 04.09.2019 tarihli et taahhüt belgesinde bahsedilen hususun —– sevk edilen makinelerle ilgili olduğunun, satış sözleşmesine göre kurulumun —– sınırları içerisinde gerçekleştiğinin anlaşıldığı, davalının sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilmediğine ilişkin iddialarını yazılı delille ispatlanması gerektiği, savunma ve birleşen dosya bakımından iddialarının yazılı delille ispatlanması gerektiği, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 16.520,00 EURO alacaklı olduğu, form BA-BS beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu, bilirkişi heyetinin ek raporda kök rapordaki tespitlerini aynen muhafaza ettiği anlaşılmakla, asıl davanın davanın kabulüne, ispatlanamayan birleşen dava bakımından taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVA BAKIMINDAN;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından —-İcra Dairesinin —— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 16.520,00 EURO üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
-Likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak üzerinden takip tarihindeki (28/11/2019) —— euro efektif satış oranı olan 6.3606 TL ile çarpılması sonucu hesaplanan (105.077,11 TL) %20 oranındaki 21.015,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken (dava değeri 115.119,62 TL) 7.863,82TL harçtan, peşin yatırılan 1265,84 TL harç ile tamamlama harcı olarak alınan 176,06 TL’nin düşümü ile geri kalan 6.421,92 TL harcın davalı —— Şirketi’nden alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1265,84 TL peşin harç, 176,06 TL tamamlama harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 1500 TL bilirkişi ücreti ve 38,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.034,30 TL yargılama giderinin davalı —— alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 18.267,94 TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalı —— tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
8—— İcra Dairesinin —— sayılı icra takip dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVA BAKIMINDAN;
1-Davacının maddi tazminat ve cezai şart talebinin ayrı ayrı REDDİNE,
2- Peşin alınan 703,53 TL harçtan, alınması gerekli 179,90 TL peşin harcın düşümü ile Hazineye irat kaydına, bakiye kalan 523,63‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9200,00 avukatlık ücretinin davalı-birleşen dosya davacısı —— alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalı-birleşen dosya davacısı —–Şirketi’nden tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.