Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/81 E. 2022/89 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/81
KARAR NO: 2022/89
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2020
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —– ile davalı şirket arasında —— akdedildiğini, anılan sözleşmelerin —- açıkça aykırı olduğunu, müvekkili — —- yetkisiz bir biçimde davalı yan ile ortaklaşa kooperatifi zarara uğratmak kastıyla sözleşmeler kapsamında yüksek tutarlı ödemeler yaptığını, dava konusu sözleşme ve eki protokollerin, yasa ve ana sözleşmeye aykırı olması sebebiyle müvekkili —— tüzel kişiliğini bağlamadığını, dava konusu sözleşmenin —— önceki yönetimi ve davalı yan arasında — tarihinde imzalandığını, — numaralı maddesinde göre: bedelin — olarak belirlendiğini, sözleşmede sürelerin belirlenmediğini, —- başlıklı sözleşmeyi imzaladığını, işbu sözleşme ile —- tarihli sözleşmenin tadil edildiğini, —maddesi ile; ana — maddesinin değiştirildiğini, —— ödeme yükümlülüğünün—– yükseltildiğini, yine bu sözleşme ile davalının sözleşme konusu olan taşınmazlarda yapılacak olan inşaatların aynı zamanda yüklenicisi haline geldiğini, —tarihinde tarafların —- başlıklı yeni bir sözleşme imzaladığını, ek —ana —– yükseltildiğini, ikinci ek protokolün tek amacının, davalının alacağının yükseltilmesi olduğunu, müvekkilinin ne sebeple bu boyutta bir yükün altına itildiğinin anlaşılamadığını, bu sözleşmelerin açıkça müvekkilinin mal varlığı aleyhine yapılan işlemlerin kanıtı olduğunu, diğer yandan —-dava konusu sözleşmeyi yapma yetkisinin bulunmadığını, dava konusu —– Kanunu’nun emredici hükümlerine ve —— ana sözleşmesine açıkça aykırı bir biçimde yapıldığını, —– gereğince, arsa alımı yapılabilmesinin ancak —- alacağı bir kararla mümkün olduğunu, arsa alımında izlenecek usulü, arsanın yerini, arsanın azami fiyatını belirleme yetkisinin yalnızca —- olduğunu, somut olayda ise —- herhangi bir karar almadığını, ayrıca arsa alımının tapuya şerh verdirilecek bir noter satış vaadi sözleşmesi ile yapılması şartken, bu şarta da uyulmadığını, eski yönetim kurulu ve davalı yanın iyi niyetli hareket etmediğini, davalıya—- yılları arasında muhtelif tarihlerde —- ödeme yapıldığını, davalı tarafından — tutarında fatura düzenlendiğini ya da avans iadesi yapıldığını, —— —-tarihli bilançosunda davalının hesabında —- bulunduğunu, davalı tarafından proje kapsamında bazı gayrimenkullerin alındığını, söz konusu —– olacak şekilde kooperatife devredildiğini, ancak işbu gayrimenkullerin —– olduğunu, dolayısı ile gayrimenkullerin alım sürecinde de —– zarara uğratıldığını, eski yönetim kurulunun kötü niyetli hareket ettiğinin anlaşılması üzerine, davalının proje kapsamında topladığı ve edindiği gayrimenkullerin değerlemesinin yapıldığını, anılan rapora göre bölge sanayi tipi yapılaşmanın uygun olmadığını, gayrimenkullerin mutlak ya da diğer tarım arazisi statüsünde olduğunu, parsellerin boş, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığını, parsellerde proje gözükmediğinin tespit edildiğini, gayrimenkullerin —–katı fazla ödeme yapılmasının —- yöneticilerinin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, belirtilen nedenlerle ——- eski yöneticileri ve sözleşme tarafi olan 3.kişiler aleyhine — tarihinde savcılığa şikayette bulunulduğunu,— soruşturmanın devam ettiğini, bu çerçevede —–hazırlanıp dosyaya sunulan raporda sözleşmelerin yetkisiz olarak imzalandığını ve pazarlık usul kurallarına riayet edilmediğinin sonucuna varıldığını beyan ederek, ihtiyatı tedbir kararı alınmasını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik ——- tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Davacı yanın işbu davayı taraflar arasında akdedilen sözleşmeye bağlı yükümlülüklerinden haksız olarak kurtulmak için kötü niyetle bu hukuki dayanaktan yoksun olarak açtığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokollere göre, arazi araştırılması, satın alınması, ardından da uygun inşai çalışmaların başlayabilmesi işlemlerinin yapılacağını, müvekkili şirketin de bu iş ve işlemlerin ilk aşaması olan gayrimenkulün alımı aşamasını taraflar arasında akdedilen sözleşme koşullarına uygun olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin sözleşme koşullarına riayet eder nitelikte arazi araştırması yaptığını ve temin ettiği arazileri de davacı —– avans ödemelerine karşılık satın aldığını, bu arazilerden bir kısmı olan —– adet arazinin —- devrinin yapıldığını, ancak tapu devir bedellerinin yüksek çıkması nedeniyle arazi devirlerinin bizzat davacı —- tarafından durdurulduğunu, —– yetkililerinin tapu devirlerinin harçsız yapılabilmesi için idari makamlara başvuru yaptıklarının ve onun neticesinde devir işlemlerine devam etmek istediklerini dile getirdiklerini, bunun üzerine yanlar arasındaki imzalanan sözleşme kapsamında tapu devirlerinin bir süreliğini durdurulduğunu ancak —- talep edilen sürenin makul bekleme sınırlarını aşması nedeniyle müvekkili şirket tarafından davacı kooperatife ihtarname gönderildiği, bunun akabinde —— yetkililerince huzurdaki davanın ikame edildiğini, yargılamaya konu sözleşme incelendiğinde, olası arazilere ilişkin imar değişikliği plan tadilatı işlemlerine yer verildiğini, yani bütün süreçlerin taraflarca öngörülerek organize edildiğini, davacı yanın müvekkili şirketin sebepsiz zenginleştiğini beyan ettiğini ancak davacının imzaladığı sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirmekten kurtulmak için huzurdaki davayı başlatığını beyan ederek davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı —— ile davalı şirket arasında imzalanan —tarihli danışmanlık sözleşmesi ve— danışmanlık sözleşmesi ek protokolü başlıklı——– —- emredici hükümlerine ve—- olup olmadığı, —– üyelerinin iş bu sözleşme ve protokolleri imzalama yetkilerinin olup olmadığı, —— yöneticilerinin —-zarara uğratma kastı ile hareket edip etmedikleri, bu minvalde davalıya haksız olarak yüksek tutarlı ödemeler yapılıp yapılmadığı,davalının —— yöneticilerin eylemleri nedeni ile sebepsiz olarak zenginleşip zenginleşmediği, —– bir zarara uğrayıp uğramadığı, uğradıysa miktarı ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmayacağına ilişkindir.
Davacı yan — tarihli danışmanlık sözleşmesi sözleşme bedelinin —olduğunu,— tarihli ek protokolde bedelin —yükseltildiğini, Bu protokol ile davalının aynı zamanda yüklenici olduğunu, — tarihli ek protokol bedelin —yükseltildiğini, —Protokolün tek amacının da davalıya verilecek bedelin yükseltilmesi olduğunu, bu sözleşme ve ek protokollerin ana sözleşme ve —- aykırı olduğunu iddia etmiştir. Davalı yan yukarıdaki gerekçelerle davanın reddini savunmuştur.
—-Davalı—–Anılan yasanın —gereğince, —- ve anasözleşme hükümleri içinde —– faaliyetlerini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Buna göre, —- eder.—- yetkili yönetim kurulu ve dolayısıyla şahıslar, ——- namına onun amacının gerektirdiği bütün hukuki işlemleri yapabilir.—- öngörülen bu kurala göre, temsil yetkisi —— amacıyla sınırlıdır. —– ikinci bendi gereğince —- amacı ve çalışma koşullarının anasözleşmesinde gösterilmesi; —– uyarınca da anasözleşmenin —— merkezinin bulunduğu yer —- tescil ve ilânı zorunludur. O halde, denilebilir ki, temsile yetkili yönetim organının ve dolayısıyla temsile yetkili kişilerin, —— amacı ve çalışma alanı ile —–işlemleri geçerli olacaktır ve bu hukuki işlemler, — tüzel kişiliğini bağlayacaktır. Çünkü,—- amaç ve konu dışında fiil ehliyeti yoktur. Davalı-k.davacı —— amacının “ortakların konut ihtiyaçlarını karşılamak” olduğu —- açıklanmıştır. —— yönetim kurulunun da, öngörülen amacın gerçekleşmesi için gereken özen ve dikkati ve ——- başarısı ve gelişmesi yolunda bütün gayretini gösterme yükümlülüğü —-öngörülen “basiretli bir iş adamı gibi hareket etme kuralını yönetim kurulu içinde” tekrarlamaktadır—– temsil yetkisinin sınırlarını aşarak hukuki işlem yaptığını ve dolayısıyla tüzel kişiliğini bağlayıcı olmadığını, —- her türlü yasal delil ile kanıtlayabilir. ..” belirtmiştir.
—– gereğince, — yönetim kurulu kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde —— faaliyetlerini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Buna göre ——yönetim kurulu temsil eder. ———-temsile yetkili yönetim kurulu ve dolayısıyla şahıslar, —— namına onun amacının gerektirdiği bütün hukuki işlemleri yapabilir. —- maddesinde öngörülen bu kurala göre, temsil yetkisi ——– amacı ile sınırlıdır. Aynı —- maddesinin ikinci bendi gereğince ——- amacı ve çalışma koşullarının ana sözleşmesinde gösterilmesi; —- uyarınca da ana sözleşmenin ——- merkezinin bulunduğu yer —- tescil ve ilanı zorunludur. O halde, temsile yetkili yönetim organının ve dolayısıyla temsile yetkili kişilerin ——- amacı ve çalışma alanları ile ——— geçerli olacak ve bu hukuki işlemler —— tüzel kişiliğini bağlayacaktır. Çünkü —— amaç ve konu dışında fiil ehliyeti yoktur. — belirtmiştir.——-
6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesi ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —– tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü getirmiştir. Mahkememizce ön inceleme duruşmasının —– nolu ara kararı ile davalı ve davacı vekilinin yüzüne karşı ticari defter ve belgelerini yerinde inceleme günü hazır etmeleri hususunda kesin süre verilmiş ancak davalı yanca ticari defter ve belgeler ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış davalı yanca davalı için satın alınan ve davacıya tescili yapılan ve halen davacı adına tescil edilmeyip davalı şirket adına tescilli olan gayrımenkullerin davalı şirket tarafından davacı — satışı yapılan taşınmazların iş bu satış tarih ve dava tarihi, davacı —- satış yapılmayan ancak davacı —— parası edilinen davalı şirket adına tescilli taşınmazların ise edinim tarihleri ve dava tarihlindeki değerleri hususunda gayrımenkul değerleme uzmanı bilirkişiden rapor alınmış akabinde mali müşavir —— uzmanı ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden teşekkül ettirilen uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Davacı ——- ana sözleşmesinin —– —— amacı, bu ana sözleşmede sayılan imalat ve tamiratlarla ilgili meslek kollarında faaliyet gösteren ——, günün icaplarına uygun modern ve teknik şartlara haiz birer işyerine sahip olmalarını sağlamak ve topluluğun genel hizmetlerini karşılayacak tesisleri içine alan bir küçük —– arazi satın alır, birleştirir imar planlarına uygun şekilde böldürerek altyapı, plan, proje, maliyet hesapları hazırlar ve ortaklarına toplu işyeri yaptırır…” düzenlemesi yer aldığı yine —— ana sözleşmesinin arsa alımı kenar—– alımında takip edilecek usul ve alınacak arsanın niteliği yeri ve azami fiyatı genel kurulda tespit edilir. —– kredi alan kooperatiflerde arsa alımından önce yer seçimi konusunda adı geçen bakanlığın, krediyi almayan kooperatiflerde ise, — mücavir alan hudutları içinde —- hudutlar dışında ilgili — görüşü alınır. Arsa alımının tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir taşınmaz satım vaadi sözleşmesiyle yapılması ve alınacak —-amacına uygun olması şarttır” hükmü bulunduğu görülmüştür.
——Alınan arsaya ilişkin proje, alt yapı ve inşaat işlerinin yaptırılma usulü genel kurulunca tespit edilir.Yukarıdaki işlemin yaptırılmasında, ihale veya emanet usulünden hangisinin uygulanacağı, ihale usulünün kabulü halinde bunun kapalı teklif usulü, açık teklif usulü, pazarlık usulü veya yarışma usulüyle yürütüleceği; —– hususları genel kurul kararında belirtilir” düzenlemesi yer aldığı görülmüştür.
Davacı —— — tarihinde yapılan —— da yarı bedelli ya da bedelsiz olarak satın alınması; ihtiyaç olan arsaları —– firmalardan takdir ve tayin edilen bedel üzerinden satın almaya yol yeşil alan veya otopark olarak ilgili makam lehine terki gereken kısımları bedelli veya bedelsiz olarak terk etmeyi kamu kurum ve idarelerine taahhüt verilmesi; teminat alınıp,verilmesi, ipoteğin kaldırılması, imar mevzuatı, proje tadilatı ve tapu işlemleriyle ilgili gerekli çalışmaların yapılması, arsaları tevhit, terkin ve ifraz işlemlerinin yapılması,—-ygulama imar planlarına imar yollarının işlenmesi; proje çizim ve ruhsat işlemleriyle ilgili tüm çalışmaların yapılması ve—–gerekli çalışmaların yapılması—– usulü ihale etmeye imar mevzuatı, tadilatı ve tapu işlemleriyle ilgili gerekli çalışmaların yapılması,— ölçekli imar ve uygulama planları yapılması, imar yollarının işlenmesi, proje çizimi ve ruhsat işlemleri taşınır taşınmaz mallar almaya, taşınmazların terkini, ortakları ferdi münasebete geçirmeye, taşınmaz mallarımızı tapuya tescile, tapuda ferağ vermeye ve tapu işlemlerini tamamlamak üzere, resmi senet, hisse senedi, ortak kayıt belgesi, ortak pay senedi belgesi ve gerekli belgeleri imzalamaya—– yetki verilmesine oybirliğiyle” karar verildiği görülmüştür.
—- ve amacının gerektirdiği bütün hukuki işlemleri yapabilir. — günü genel kurul toplantısında alınan ve hükümet komiserinin imzasını taşıyan gündem tutanağı ve kararda —– yönünden yetki verildiği; başkaca taşınmazlar yönünden, netlik içermediği gibi ve alım fiyatı konusunda miktar içermediği Devri yapılan —-taşınmazın ve halen davalı uhdesinde duran — taşınmaz yönünden yetki ve fiyat belirlemesi görülmediği;—- Gerçekten de genel kurulda alınan karar yönetim kurulu kararının sınırlandırılması niteliğinde olduğu; genel kurul kararının ——– görüldüğü; dolayısıyla temsil yetkisinin sınırlandırılması hususunun tescil ve ilan edilmesi yanı sıra ana sözleşmenin de tescil edilmesi sebebiyle, üçüncü kişilerin bilgisi dahilinde olduğu; Hal böyle olunca, davalıyla imzalanan ilk protokolün danışmanlık sözleşmesi olduğu; sonraki sözleşmelerin ise, taşınmaz alımı ve inşaat yapılmasına yönelik olduğu; ana sözleşmenin — uygun alınmış bir karar bulunmadığı; Dolayısıyla—— ve üçüncü sözleşme olan ——yönünden genel kurul kararı ve ana sözleşme hükümleri dikkate alındığında geçerli olmadığı anlaşılmıştır. Sözleşme ve ek protokoller geçerli olmadığından taraflar aldıklarını sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri vermekle yükümlüdür.
Sebepsiz zenginleşme haklı bir neden olmaksızın bir kimsenin bir başkasının mal varlığından yararlanarak onun aleyhine mal varlığında artış sağlamasıdır. Sebepsiz zenginleşmeyi doğuran olay zenginleşenin müdahalesine dayanabilir; umulmayan olay sonucu meydana gelebilir yada enginleşen ile iade alacaklısı arasındaki kazandırıcı işlemin sebebinin olmaması, geçersiz olması , sona ermesi nedeni ile kazandırmanın sebepsiz hale gelmesi ile ortaya çıkabilir. Hangi nedene dayanırsa dayansın bu şekilde haklı bir neden olmaksızın bir kişinin mal varlığından , mal varlığında yer alan bir haktan veya yetkiden yararlanılarak başka bir kişi varlığında artış sağlıyorsa ortada sebepsiz zenginleşme vardır ve bunun iade edilmesi gerekir. Böylelikle geri verme borcu doğmaktadır.
Gayrimenkul bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davacıya devri yapılan—-adet taşınmaz ile halen davalı uhdesinde bulunan taşınmazların tamamı mutlak tarım arazisi niteliğindedir. Ve söz konusu taşınmazlar üzerinde tarım il müdürlüğünden görüş alınarak ancak tarımsal nitelikte yapı yapılmasına izin verilecek taşınmazlar vasfındadır.
Davacı tarafından davalıya avans olarak gönderilen toplam tutarın aslında — olduğu; bu avanslardan iki adet — suretiyle düşüldüğü, virman sebebinin ve dayanağının belirsiz olduğu; ayrıca — avansın iade biçiminde bakiyeden düşüldüğü; bunun dışında davalı tarafından, davacıya— günü devri yapılan–adet taşınmazın tapudaki değerinin — olmasına karşın, bakiyeden — düşüldüğünün görüldüğü; Ancak gayrımenkul değerleme bilirkişi raporunda davacıya devri yapılan —- olduğu, taşınmazların niteliğinin amaca uygun olmaması yanı sıra – gündeme geldiği,davalıya devri yapılan —adet taşınmazın imar durumunun ana —maddesinde —— amacı olarak tanımlanan organize sanayi bölgesi kurmak için elverişli olmadığı; esasen de bu yönde ana sözleşmenin —- kapsamı çizilen nitelikte genel kurul tarafından verilmiş yetki de bulunmadığı,Geçersiz sözleşmelerin tasfiyesini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği; Hal böyle olunca, — adet taşınmazın —– amacını karşılamadığı dikkate alındığında, — yanında ayrıca tapudaki satım bedeli kapsamında cari hesaptan indirilen —- iadesi gerekeceği; buna karşılık, tapularında davalıya davacı tarafından iadesi gerekeceği; Davacının tapuları benimsemesi halinde ise, kayden gözüken borç dışında devri yapılan — adet taşınmazın rayiç değeri olarak yukarıda teknik bilirkişi tarafından bildirilen —— yanında ayrıca istenebileceği sonucuna varılmıştır.
—– esnasında alınacak kararlar genel kurulca yada yönetim kurulunca alınır. Kanun ve ana sözleşme ile genel kurula bırakılan yada yönetim kuruluna devredilmesi mümkün olmayan hususlar —- ve işlemlerle ilgili hususlarda karar verme yetkisi yönetim kuruluna aittir.
—— alınması kararlaştırılan taşınmaz malların alımı tapu devri veya tapuya şerh edilecek satış vaadi sözleşmesi ile yapılır. Ayrıca alınacak taşınmazların —— amacına da uygun olması gerekir. —- Alınacak taşınmazların ———- ana sözleşmesinde yazılı amacına da uygun olması gerekir. Alınacak—- yazılı amaca uygun olup olmadığı rahatlıkla anlaşılabilir. Örneğin bir —– alanı içinde bulunan bir taşınmazı alması inşaat yapılamayacağı için amaca uygun düşmeyecektir.
—– devir ve terk edemeyeceği yetkiler ;
-ana sözleşmeyi değiştirmek,
-Yönetim , denetim ve tasfiye kurulunu seçmek,
-Bilançonun kabulü ve gelir gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak,
-yönetim ve denetim kurullarını ibra etmek,
-Kanun ve ana sözleşmede genel kurula tanınmış olan konularda karar vermek
-Gayrımenkul alım ve satımında takip edilecek usul ve alınacak gayrımenkulün niteliği, yeri ve azami fiyatını, satılacak garyımenkulün en az fiyatını belirlemek —– genel kurulca açıkça belirlenmelidir. Bu husularda yönetim kurulunun yetkisi bulunmadığından belirtilen hususlarda genel kurul yetkisini yönetim kuruluna bırakamaz. Yönetim kurulunun bu hususta genel kurula ait yetkileri kullanması aynı zamanda cezai sorumluluk gerektirmektedir.—–
-imalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek
-yapı kooperatiflerinde ortak sayısı ile yapılacak konut veya iş yeri sayısını belirlemek olarak sayılabilir.
Genel kurul bütün ortakları temsil eden en yetkili organdır. Yapılacak işlere önceden karar verebileceği gibi yapılmış işlere de sonradan icazet vererek geçerli hale getirebilir. İmalat ve inşaat işlerini yaptırma görevi genel kurulun devredemeyeceği yetkilerden olduğundan kamu düzenine ilişkin bu hüküm uyarınca yanlar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulü zorunludur.——-Yukarıda zikredildiği üzere —- takip edilecek usul ve alınacak gayrımenkulün niteliği, yeri ve azami fiyatını, satılacak garyımenkulün en az fiyatını belirlemek ve imalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerindedir. Somut olayda —– alındığında davacıya devri yapılan ve halen davalı uhdesinde olan ancak davacı için satın alındığı söylenen taşınmazlar ———- amacını gerçekleştirmesine uygun değildir. Nitekim söz konusu taşınmazların mutlak tarım arazisi mahiyetinde olduğu sabittir.Öte yandan taşınmazların gerçek değeri ile davacı yanın taşınmazlar için davalıya yapmış olduğu ödeme arasında da fahiş oranda fark bulunmaktadır. Gayrımenkul alımında uyulacak yukarıda belirtilen usule de uyulmamıştır. Ortada böyle bir genel kurul kararı yoktur. Yanlar arasında imzalanmış olan sözleşme ve ek protokollerin içeriği nazara alındığında ana sözleşmenin —-kapsamında genel kurulun yetkileri arasında olduğu, bu yönde alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı, dosyada mübrez—– kurul tutanağı ile ana sözleşmenin tescil ve ilan edilmiş olması da nazara alındığında davalının iyi niyetli 3. Kişi olarak da değerlendirilemeyeceği, nitekim davacının önceki yöneticileri ile davalı şirket yetkilileri hakkında bu hususlardan dolayı da derdest savcılık soruşturma dosyası bulunduğu, söz konusu sözleşmenin ve ek protokollerin geçersiz olması karşısında tarafların aldıklarını geri vermeleri gerekeceği açıktır.
Davacı yan süresi içinde talep arttırım yapamamış, gerekli harcı ikmal edememiştir. Davalı yan süresi içinde ticari defter ve belgelerini sunmamıştır. 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesi gereği usul ve yasaya uygun tutulmuş davacı ticari defter ve belgeleri davalı aleyhinde delil teşkil etmektedir. Davacı yanca davalıya — tutarında para gönderildiği, davacıya devri yapılan taşınmazların rayiç değerinin —olduğu, tapudaki satım bedeli kapsamında cari hesapta bu — taşınmaz için — indirildiği, davacının tapuları benimsemesi halinde davacı alacağının —-olacağı, davacının tapuları benimsemesi durumunda tapuları davalıya iade etmesi gerekeceği ve davacının bu ihtimalde alacağının aradaki fark olan — davacı alacağı olan—– mahsubu sonrasında bu ihtimalde davacı alacağının — olacağı anlaşılmıştır. Davacı yanca yukarıda ifade edildiği üzere talep artırım yapılamamıştır. Davada talep edilen rakam belirlenen her iki rakamın da altındadır. Davacı yanca dava dilekçesinde —– talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere davacı ileride dava açmak istiyorsa kendisine devredilen——tapularını benimseyip benimsemediği hususunda beyanda bulunmak sureti ile iş bu davada lehine hükmedilen alacağı da mahsup ederek talepte bulunma hususu davacının ihtiyarındadır. Tüm dosya kapsamı ve denetime uygun bulunan bilirkişi raporu, yukarıda atıf yapılan emsal yüksek mahkeme kararları, yer verilen hukuki görüşler bir bütün olarak değerlendirilmiş davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın kabulü ile ;
—— alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 316.780,79 TL nispi harçtan davacı yanca dava açılırken yatırılan 79.195,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 237.585,59 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 79.195,20 TL peşin harç, 9.000,00 TL bilirkişi ücreti, 124,60 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere yapılan toplam 88.374,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Ücr. Trf.’ne göre 134.999,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
8———-bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ————Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, tarafın / taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022