Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/78 E. 2020/235 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/78 Esas
KARAR NO : 2020/235

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 09/03/2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile ———– hissedarları arasında belirli bir süredir tanışık olduklarını, bu tanışıklık her iki tarafında aynı bölge ve aynı sektörde faaliyet gösteren tacirler olmalarına dayandığını, müvekkilinin ayrıntıları verilmiş olan çeke ilişkin ödeme yapmış olmasına rağmen davalı şirket yetkilisince çekin Müvekkiline iade edilmesi gerekirken, tahrifat yapılarak piyasaya sürüldüğünü, tahrifata rağmen çeki elinde bulunduran davalı şirket yetkilisi veya kötü niyetli üçüncü kişi lehtarın, müvekkilinde geri dönüşü mümkün olmayan zararlar açmaması nedeniyle öncelikle ve ivedilikle ihtiyaten tedbir kararı alabilmek adına ve çeke ilişkin ödemenin yapıldığını ispatlayarak çekin müvekkiline iadesini sağlamak için iş bu davayı açtıklarını, davalı tarafın müvekkiline teslim etmesi gereken çekleri iade etmediği gibi zorla yeddinde tutuğunu ve ticari olarak kullandığını, haksız ve kötü niyetli olan davalının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit davasıdır. Dava açılış tarihi 09/03/2020 ‘dir.
Davacı vekili menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığını belirterek arabuluculuğa başvurulmadığını beyan etmiştir. Menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuğa tabi olduğuna ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–Hukuk Dairesinin —– İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——. Hukuk Dairesinin —– , İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —. Hukuk Dairesinin —-, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesinin —–. Sayılı kararları da göz önüne alındığında menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olduğu kanaati hasıl olmuştur.
19/12/2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20. madddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince,konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş ve 7155 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Hukum Uyuşmazlıklar Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A (2) maddeleri gereğince “Arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir hükmü ile 6100 Sayılı HMK’nun 114 (2) ve 115.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde ; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde
sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nın 114/2.maddesinde; (1) Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması b) Yargı yolunun caiz olması c) Mahkemenin görevli olması ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması e) Dava takip yetkisine sahip olunması f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. ” şeklinde ve —- sayılı Resmi Gazete’de “MADDE 22 – (1) Arabulucuya başvurulmuş olmasının kanunla dava şartı olarak düzenlendiği durumlarda davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. (2) Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (3) Dava dilekçesi içeriğinden açıkça arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde derhal herhangi bir usuli işlem yapılmadan ve duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlemiştir.
Davacı vekilinin sunduğu arabuluculuk anlaşamama son tutanağının düzenleme tarihinin 10/03/2020 olduğu, dava tarihinin ise 09/03/2020 olduğu görülmekle davanın zorunlu arabuluculuk anlaşamama tutanağının düzenlendiği tarihten önce açıldığı ve zorunlu arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı görülmekle davanın usulden reddine kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin sunduğu arabuluculuk anlaşamama son tutanağının düzenleme tarihinin 10/03/2020 olduğu, dava tarihinin ise 09/03/2020 olduğu görülmekle davanın zorunlu arabuluculuk anlaşamama tutanağının düzenlendiği tarihten önce açıldığı ve zorunlu arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı görülmekle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davanın usulden reddi nedeniyle tedbir talebinin reddine,
3- Peşin alınan 683,10 TL harçtan, alınması gerekli 54,40 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 628,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu tensiben karar verildi.