Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/69 E. 2021/221 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/69 Esas
KARAR NO : 2021/221

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı—- markası altında uzun süreli —— işiyle iştigal ettiğini, davalının maliki olduğu—-tarihinde %100 kusurlu olarak çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalının bu zarardan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği sorumlu olduğunu, davalı tarafın hasar bedelinin ödememesi üzerine, davalı aleyhine—- sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini beyan ile, öncelikle —- plakalı araç kaydına üçüncü kişilere devirlerinin önlenmesi için ivedilikle ihtiyati tedbir konulmasını—- dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı – borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin davalıya gönderilen “‘ödeme ihtarının tebliğ tarihinden” it ibaren ticari avans faizi İle birlikte devamını, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmilini, davalının en az %20 icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan hasar ,değer kaybı ve kaza nedeniyle kullanılmamasından kaynaklı kira bedeline ilişkin başlatılan— takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır.Ödeme emrinin— tebliğ edildiği ve borçlular vekilinin borçlu … açısından süresi içerisinde 08/11/2018 tarihinde;borçlu—açısından ise İİK 62.maddesinde belirtilen yasal itiraz süresi olan 7 günlük süreden sonra ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurmuş olduğu görülmüştür.
— trafik kayıtlarının celp edildiği görüldü.
—- sayılı takip dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
01/10/2020 tarihli ara karar ile dosyanın bir kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 07/12/2020 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
KUSUR YÖNÜNDEN:
1)Dava konusu park halindeki— — oluşumunda etkenliğinin-kusurunun bulunmadığı,
2)Davalı—– sürücüsü) sürücü ..– %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
HASAR YÖNÜNDEN:
3) 02/10/2017 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin,— plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu,
4)Hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu,
5)Söz konusu aracın (Sürücünün %100 kusuruna isabet eden tutarın); toplam hasar tutarının KDV dahil 1.907,45 TL olabileceği, (Davacı tarafından icra takibinin asıl alacak-hasar 1.907,45 TL tutarla başlatıldığı)
DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN:
6)Davacı tarafın—–” tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak tarafımca 772,03TL hesaplanmış ise de;
7)KTK.m.90’da yer alan “ve genel şartlar”da ifadesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlendiği;
8)Davacı tarafın—-aracında oluşan değer kaybı için davaya konu ettiği ve davalıların tazmin etmesi gereken toplam değer kaybı tutarı (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle” 500,00TL olabileceği (Sürücünün %100 kusuruna isabet eden tutarın);
[(500,00 TL Değer Kaybı) x %100 kusur oranı ] = 500,00 TL olabileceği, (Davacı tarafından icra takibinin asıl alacak-değer kaybı 500,00 TL tutarla başlatıldığı)
KAZANÇ KAYBI YÖNÜNDEN:
9)Davacı tarafın aracı kullanamamaktan doğan zararının/kazanç kaybının (%100 kusur oranına isabet eden tutar) 130,00 TL olabileceği, (Davacı tarafından icra takibinin asıl alacak-kazanç kaybı olarak 120,00 TL tutarla başlatıldığı)” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
01/10/2020 tarihli celsede dava şartlarının ön inceleme duruşmasında incelenmesi sırasında davalı … — itirazın iptali davasının özel dava şartı olan usulüne uygun bir itirazla duran takibin mevcut olmadığı,ödeme emrine itirazın bu davalı yönünden süresinden sonra yapıldığı ve dolayısıyla bu davalı yönünden devam eden bir takip olduğu görülmekle dosyanın bu davalı yönünden tefrikine karar verilmiştir.Tefrik edilen—davanın usulden reddine ilişkin karar belirtilen tefrik edilen dosyada karar altına alınmıştır.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde uyuşmazlığa konu trafik kazasından kaynaklanan alacak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.vd maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanmaktadır.
Hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporunda yapılan tespitlere mahkememizce itibar edilerek araçta meydana gelen hasarın ,talep edilen değer kaybı ve kazanç kaybı miktarının kazanın oluş şekline uygun olduğu, kazaya karışan davalıya ait araç sürücüsünün—-şekilde manevra yaptığı,park halindeki aracın konumunu dikkate almadığı,dava konusu araca dikkatsizce çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve bu nedenle 2918 sayılı KTK’nın 47/d,84/j,67/a maddelerini ihlal ettiği anlaşılmış ve davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır.Haksız fiilde temerrüd tarihi zararın meydana geldiği kaza tarihidir.Nitekim işlemiş faiz talebine ilişkin mahkememizce resen yapılan hesaplmada temerrüd tarihi 02/10/2017 olarak kabul edilip takip tarihine dek her bir alacak talebi yönünden ayrı ayrı hesaplama yapıldığında takip talebinde yer alan işlemiş faiz miktarının yerinde olduğu anlaşılmıştır.Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın davalı şirket yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Alacak talebinin trafik kazası nedeniyle hasar alacağı,değer kaybı ve mahrum kalınan kazanç bedeli olduğu göz önüne alındığında iş bu alacak taleplerinin belirli ve likid olmadığı gözetilerek icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kabulü İle;
1——- Esas sayılı takip dosyasına davalı ——- tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 2.537,45 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek devamına,
2-Alacak belirli olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 173,33 TL harçtan, peşin yatırılan 54,40 TL harcın düşümü ile geri kalan 118,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL harç , 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 205,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.059,9‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte —– 13/2ye göre 2.764,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7- —ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.