Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/641 E. 2021/495 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/113 Esas
KARAR NO : 2021/368

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/05/2014
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——- ———– poliçesi düzenlendiğini,——— tarihinde vefat ettiğini,bu nedenle azalan tazminat cetveli gereği kendilerine 4.192 TL nin ödenmesi gerektiğini.ancak talip etmelerine karşın eşinin poliçe düzenlenirken böbrek taşı hastalığını beyan etmediğini,beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğinden vefat tazminatının ödenmesinin mümkün olmadığı yanıtını aldıklarını ifade ile vefat tazminat tutarı — — yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde — itirazları takiben esasa müteallik yanıtta:— arasında — tarihinde ———————–imzalandığını .Vefat tazminatı için değişen oranlar belirlendiğini,Sözleşme sırasında müteveffaya sözlü ve yazılı olarak önceden geçirmiş olduğu veya süregelen bir hastalık olup olmadığı sorulduğunda olmadığı yanıtının alındığını,oysa ki müteveffanın, poliçenin başlangıç tarihinden önce böbrek taşı rahatsızlığının bulunduğunun anlaşıldığını,bu nedenle ——-” olduğu ifade olunduğunu.bu durumun şirketlerine beyan edilmediğini.bunun üzerine TTK 1290 m. hükümleri çerçevesinde cayma hakkının kullanıldığını,durumun — tarihli yazı ile bildirildiğini,şayet müteveffa hastalığını bildirmiş olsaydı poliçe değerlerinde farklılıkların olacağını ifade ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR:Bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu olayın hukuki değerlendirilmesi yukarıda yapılmış olup.vefat eden hastanın,poliçe düzenlendiği tarihte böbrek taşı rahatsızlığı olup olmadığı kesin değildir.Varsa bile kendi bilgisi yoktur.bu nedenle poliçe düzenlenirken yanıltıcı bilgi vermemiştir.Cayma hakkı bir ay içinde kullanılabilecekken,yukarıda verilen tüm tarihlerde,cayma hakkının bir ay içinde kullanıldığına dair bir belge yoktur.ölüm nedeni konusu olayda özellik — birlikte.ölümün ani kalp ve solunum durması nedeni ile olduğu,—————- geliştiği gibi bilgiler mevcut olup,ölümün böbrek taşı nedenine bağlı olup olmadığı iddiasının bir uzmanın değerlendirmesi gereken husus olup,hukuki görüş itibariyle ————–poliçe hasar bedelinin ödenmemesini gerektirecek bir hususa rastlanmadığı ” şeklinde raporunu sunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——– tarihinde kullanmış bulunduğu —– — düzenlendiğini,— olduğunu ve eşinin ———— tarihinde vefat ettiğini,bu nedenle —- tazminat ——gereği kendilerine—- ödenmesi gerektiğini ancak talip etmelerine karşın eşinin —– düzenlenirken böbrek taşı hastalığını beyan etmediğini, beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğinden vefat tazminatının ödenmesinin mümkün olmadığı yanıtını aldıklarını ifade ile —– —- yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …———– ——- özetle: Usuli itirazları takiben esasa müteallik yanıtta: Kendileri ——– tarihinde——- imzalandığını, vefat tazminatı için değişen oranlar belirlendiğini, sözleşme sırasında vefat edene sözlü ve yazılı olarak önceden geçirmiş olduğu veya süregelen bir hastalık olup olmadığı sorulduğunda olmadığı yanıtının alındığını, oysa ki vefat edenin, poliçenin başlangıç tarihinden önce —– bulunduğunun anlaşıldığını, bu nedenle ——– tarihli raporda vefat edende “çocukluktan beri bilinen böbrek rahatsızlığı” olduğu ifade olunduğunu, bu durumun şirketlerine beyan edilmediğini, bunun üzerine TTK 1290 m. hükümleri çerçevesinde cayma hakkının kullanıldığını, durumun —– tarihli yazı ile bildirildiğini, ———- eden hastalığını bildirmiş olsaydı poliçe değerlerinde farklılıkların olacağını ifade ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bozma Öncesi Mahkeme tarafından aldırılan bilirkişi raporunda İhtilaf konusu olayın hukuki değerlendirilmesi yukarıda yapılmış olup, vefat eden hastanın — düzenlendiği tarihte böbrek taşı rahatsızlığı olup olmadığı kesin olmadığını, varsa bile kendi bilgisinin olmadığını, bu nedenle — düzenlenirken — vermediğini, cayma hakkı bir ay içinde kullanılabilecekken yukarıda verilen tüm tarihlerde, cayma hakkının bir ay içinde kullanıldığına dair bir belgenin bulunmadığını, ölüm nedeni olayda —– ölümün ani kalp ve solunum durması nedeni ile olduğu, akciğer zarı iltihabı geliştiği gibi bilgilerin mevcut olduğu, ölümün böbrek taşı nedenine bağlı olup olmadığı iddiasının bir uzmanın değerlendirmesi gereken husus olup, hukuki görüş itibariyle 4.192 TL poliçe hasar bedelinin ödenmemesini gerektirecek bir hususa rastlanmadığı şeklinde raporunu sunduğu görülmüştür.
Bozma öncesi İstanbul anadolu ——-. Tüketici Mahkemesi ——— karar sayılı ilamında yukarıda alıntı yapılan bilirkişi raporuna istinaden “Davanın kabulü ile, 4.192,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine” karar verilmiş, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin —– esas ve— karar sayılı ilamı ile görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi değil Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle bozma kararı verildiği, bu ——-mahkemesi tarafından ——- esas sayılı dosyası ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dosya mahkememizin —— esasına kaydı yapılarak işin esasına girilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve bozma öncesi mahkeme tarafından aldırılan ——- tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu olayda öldüğü tarihte böbrek taşı rahatsızlığının bulunduğunun tespit edilemediği varsa bile ölenin bu hastalığından bilgisinin olmadığı ve yanıltıcı bilgi verdiğine ilişkin bir delilin bulunmadığı, ölümün de ani kalp ve solunum durması sonucu akciğer zarı iltihabı sonucu geliştiği, belli olmuş olup hasar bedelinin ödenmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,—- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 286,35 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 71,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 214,75‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 71,60 TL peşin harç toplamı 96,8‬0 TL ile 382,00 TL (İstanbul Anadolu—- Tüketici Mahkemesinde yapılan ve masraflar ve mahkememizde yapılan tebligat masrafları) olmak üzere toplam 478,8‬0 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzene karşı miktar bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup anlatıldı.