Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/626 E. 2021/534 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/626 Esas
KARAR NO : 2021/534

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle;
—– idaresindeki — aracın sol ön kapı, arka kapı, sol ön çamurluk kısımlarına çarptığını, sigortalı—– sürücüsünün kaza yerinden kaçarken —- çarptığını, ardından — aracın ön tampon —- kısımlarına çarptığını ve sürücünün sigortalı aracı kaza yerinde bırakarak kaza yerini terk ettiğini, meydana gelen kaza nedeniyle —- plakalı aracın —– davalı araç maliki işleten sıfatıyla — kusurlu eylemi sebebiyle gerçekleşen trafik kazası neticesinde doğan zararı gidermekle yükümlü olduğunu, poliçe genel şartlarının ihlal edilmesi sebebiyle ödenen hasar tazminatının tazmininden araç maliki davalının sorumlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından ödenen 7.741,00-TL hasar tazminatının ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için— esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, itirazların iptaline takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ; müvekkili aleyhine açılan davanın hasız ve mesnetsiz olduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu — plakalı aracın — kiralandığını, davada müvekkilinin kusurunun olmadığını, araçta iddia edildiği kadar hasar olmadığını, talep edilen hasara ve bedele ve tutanaktaki kusura itiraz ettiklerini, araç sürücüsü — ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine açılan davanın haksız, yasal dayanaktan uzak dava olduğunu, davanın reddine ve lehine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—–tarihli cevabı yazısı, —– tarihli cevabı yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
———– alınan raporda özetle ; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Kavşaklarda geçiş hakkı kurallarından Madde 57/a “Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar.” ve Trafik kazalarına karışanlar ile ilgili kurallarından Madde 81/d “Trafik kazalarına karışanlar: Kazayı; yetkili ve —- bildirmek, bunlar gelinceye kadar veya bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak zorundadırlar. Yalnız maddi hasar meydana gelen kazalarda, kazaya dahil kişilerin tümü, yetkili ve görevli kişinin gelmesine lüzum görmezlerse, bunu aralarında yazılı olarak saptamak suretiyle kaza yerinden ayrılabilirler” kurallarını ihlal etmesi sebebiyle olay yerini terk eden ve sürücüsü tespit edilemeyen —-plaka sayılı araç sürücüsünün meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kendi şeridinde seyir halinde olan —- plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı —– meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, —plaka sayılı aracın onarım bedelinin, aracın rayiç bedelinin yaklaşık %88’ine denk gelmesi sebebiyle onarımının ekonomik olmayıp araca—- işlemi yapılmasının uygun olacağı ve araçta meydana gelen gerçek hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle 7.741,00 TL olarak hesaplandığı, davacı —– sigortalısı davalı araç maliki —- malikine/işletenine/sigortalısına rücu hakkı bulunmadığı, sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, —- kapsamında sigortalı aracın üçüncü kişiye verdiği zarar nedeniyle yapılan ödemenin — Genel Şartlarına göre sigortalıdan rücuen tahsili istemi ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nın 95/2. maddesinde düzenlenen ”…Ödemede bulunan sigortacı sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir” hükmü gereğince, —— tarafından zarar görenlere karşı tazminat ödemesi yapıldıktan sonra, ödediği tazminat miktarını akidi olan sigortalıya rücu edebileceği, bir başka deyişle taraflar arasında akdi bir ilişki olup, davalı tarafın sorumluluğunun kaynağının, davacı ile yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırı davranıldığı iddiasına dayandığı anlaşılmaktadır.
Davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Davalı sözleşmenin—- olmasına göre, sigortalının, aracı kiralaması nedeniyle işleten sıfatını taşımaması, davalı sigortalının dava dışı kiracısıyla arasındaki iç ilişkiye ait bir sorundur ve sigortacının — dayalı olarak tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimse aracın gerçek işleteni kim olursa olsun sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan sigortalıdır. —–
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, maddi hasarlı kazalarda, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza mahallinden ayrılmış olmasının tek başına rücu için yeterli olup olmadığına ilişkindir. KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği —-ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı — olan —– davalı, —- ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartlar nazara alınır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen ——tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde —- yürürlüğe giren —- Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4.—- başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden— sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, — eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde — almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce — alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı,—— bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının —gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı — gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Bu çerçevede, —— tarihinden önceki sigorta genel şartlarından olay yerini terk, kaza tutanağı ve alkol v.b. belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması rücu şartı olarak öngörülmemişken, ilgili maddenin (f) bendinde, belirli durumların haricinde olay yerinin terk edilmiş olması, kaza tutanağı ve alkol v.b. belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması da, rücu şartı olarak düzenlemiştir. Genel Şartlar B.4-f bendi kapsamında sigortanın, sigortalısına rücu edebilmesi için ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yeterli olup, sigortacının, sigortalısına rücu için sürücünün alkollü olduğunu yahut kasti eyleminin varlığını kanıtlaması istenemez.
Sigorta genel şartları B.4-f bendin kapsamında sigortalının, kaza ister maddi zarara ister bedensel zarara neden olsun sürücünün olay yerini terk etmiş olması halinde üçüncü kişilere yapmış olduğu ödeme nedeniyle sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiş, ilgili madde de, istisnai durumlar —-, gösterilmiştir. Buna göre sigortalı ancak;
-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım —- gitmesi,
-Bedeni hasara neden olsun —– nedeniyle uzaklaşma —-ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur. Yaralamalı kaza olmasa dahi olay yerinin terk edilmesi halinde sigorta şirketinin yukarıda belirtilen istisnalar haricinde sigortalısına rücu edebileceği kabul edilmiştir. (—–
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; KTK’nın 109.maddesi gereği tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı açacakları rücuen tazminat davaları tarafın kendi yükümlülüğünü yerine getirdiği ve rücu edilecek kimseyi öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılda zamanaşımına uğrayacağından ve dava konusu olayda ödemenin —- tarihinde ikame edildiği, bu haliyle dava konusu uyuşmazlık bakımından zamanaşımı süresinin henüz dolmamış olduğu, 21.07.2019 tarihinde davalı şirketin maliki ve davacı şirketin sigortacısı olduğu —– plakalı araç ile dava dışı — sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı şirkete ait araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu ve bununla birlikte kaza sonrasında aracı kaza yerinde bırakarak kaza yerini terk ettiği ve kaza yerinden ayrılmasını gerektirecek haklı bir sebebin bulunduğuna dair dosya içeriğinde herhangi bir delilin yer almadığı, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde; hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle 7.741,00 TL olduğunun ve işbu bedelin dava dışı zarar görene ödendiğinin tespit edildiği, her ne kadar bilirkişi raporunda dava konusu bedelin davalı taraftan rücuen tahsili talebinin yerinde olmadığı belirtilmiş ise de; yukarıda yer verilen—–ışığında davalının haklı bir neden bulunmaksızın olay yerini terk etmiş olması nedeniyle — şartlarının B.4-F bendinin somut olaya uygulanması gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davalı——-sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 551,73 TL harçtan, peşin yatırılan 97,56 TL harcın düşümü ile geri kalan 454,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan ——- davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 1654,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan—– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8—— davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı