Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/625 E. 2021/272 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/625 Esas
KARAR NO : 2021/272

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı ——— nolu—- bedelli çekden bakiye kalan — Keşide yeri——-olmak üzere toplam — alacağının kabulü ile taraflarına hükmedilmesine, çeklere keşide tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine, konkordato keşide tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine, konkordoto tedbir kararından önce çeklerin karşılıksızdır yazılmasına sebebiyet verildiğinden, çek tutarları üzerinden %10 karşılıksız çek tazminatının ödenmesine hükmedilmesine, çekişmeli alacak olarak açılan iş bu davanın ve alacak taleplerinin Van —. Asliye Hukuk Mahkemesi —- Sayılı dosyasına ve bu dosyada belirlenen komiserler bildirilmesine, tüm yargılama giderleri ve birlikte vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili —-Van ——- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ———————- Karar sayılı kararı ile tasdik olunduğunu mahkememizde açılan davanın 23/12/2020 tarihinde açıldığını, yasanın bu konuya ilişkin hükmü açık olduğunu, bu kapsamda alacaklının proje tasdik kararının ilanından itibaren alacaklının 1 ay içerisinde alacağına ilişkin olarak alacak davasını açması gerektiğini, icra ve İflas Yasası’ndaki tüm süreler hak düşürücü süreler olduğunu, dolayısıyla alacağına ilişkin olarak 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde alacağına ilişkin olarak dava açmayan karşı tarafın süresinden sonra açtığı bu davanın kabulü hukuken mümkün olmadığını, her ne kadar karşı tarafın dava dilekçesinde “alacaklılar toplantısının kendilerine tebliğ edilmediği bu nedenle toplantıya katılmadıkları” şeklinde beyan sunmuş olsa da bu beyan hukuken kabul edilebilir nitelikte olmadığını, davacı taraf her ne kadar usulüne uygun çağrı yapılmadığını iddia etmişse de kanunen komiserin her alacaklıya toplantıyı bildirme zorunluluğu bildirme zorunluluğu bulunmadığını, müdahale talebini bildirdiğini beyan eden davacının —- ilanını takip etmesi gerektiğini, adi ve rehinli alacaklılar toplantısı —–tarihinde ilan olduğunu, ilan toplantıdan önce tüm alacaklılara çağrı niteliğine haiz olduğundan alacağını bildirdiğini beyanına karşın davacının keyfiyetle konkordato sürecini takip etmediğini, İşleyen konkordato sürecinde alacaklılar alacaklı olduklarını iddia ettikleri borcu takip ile yükümlü olduğunu, davacı bankaya 05/11/2019 tarihinde yazılı olarak rehin ve adi alacakların bildirilmesi için—- gönderildiğini, bu postaya ait belgeler konkordato komiserinden istendiği takdirde teslim edileceğini, davacı banka bu toplantı davetine rağmen toplantıya katılmamış ve alacağını bildirmediğini, dolayısıyla konkordato sürecinde sadece müdahale talebi gönderilerek alacağının reddine veyahut kabulüne ilişkin bir değerlendirme yapılıp yapılmadığını takip etmeyen alacağına ilişkin toplantılara haberdar olmasına karşın 2018’de yaptığı müdahale talebini dayanak göstererek 2021 yılında ve konkordato tasdik kararının ilanından aylar sonra bu davayı açmasının hukuken kabul edilebilirliği bulunmadığını, iş bu nedenle açılan yasal süresi içerisinde açılmayan söz konusu alacak davasının hem usul hem de esas açısından hukuka ve hakkaniyete aykırı olup reddi gerektiğini beyan ederek; Dava harç, gider ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri ile tüm dosya kapsamı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, konkordato sürecinde kabul edilmeyen alacağa ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Van ——-. Asliye Hukuk Mahkemesinin —- sayılı dosyasından verilen konkordato projesinin tasdik kararına ilişkin olarak müvekkili banka alacağının “çekişmeli alacak” kapsamında olması itibariyle müvekkili banka alacağının 274.800,00 TL olarak —– talebinin İcra ve İflas Kanunu’nun 308/b maddesi gereğince kabulünü talep ve dava ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Hakim ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03/04/2018 karar tarihli 538 sayılı kararı ile adi konkordatodan kaynaklanan talepler (9) ile İflastan sonra konkordato dan kaynaklanan talepler (10) üçten fazla asliye ticaret mahkemeleri bulunan yerlerde ——- numaraları ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak kararlaştırıldığı, konkordato kararını veren mahkemenin İstanbul Anadolu (———- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gözetilerek aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden REDDİNE,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli iflas ihtisas mahkemesi olan (—-NUMARALI) NÖBETÇİ —— ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
Dair; tarafların yüzüne karşı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.