Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/622 E. 2023/747 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/622 Esas
KARAR NO: 2023/747
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 22/12/2020
KARAR TARİHİ: 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili Banka ile Dava dışı —— Şti. ile müvekkil banka arasında Genel kredi Sözleşmesi imzalandığı, Davalının da anılan sözleşmeye kefil olduğu, sözleşmeye istinaden ticari kredilerin kullandırıldığı, borçlarını ödemeyen borçluların hesabının kat edilerek, Borçlulara ——–Noterliği kanalıyla 19.03.2019 tarih ve —— yev.no’lu, ihtarnamesinin keşide edilerek, İhtamamadeki yazılı tutarların ödenmesinin talep edildiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için borçlular aleyhine icra takibine geçildiğini, Ancak davalının takibe itirazda bulunduğu, Davalı taraf vekilince alacaklı görünen tarafa müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığı yönündeki itirazlarının gerçeği yansıtmadığını, açıkladıkları nedenlerle davalı borçluların itirazının İptaline, takibin 20.750,34 TL üzerinden devamına, Davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının keşide ettiği ihtarnamede belirtilen alacak kalemlerine takipte yer verilmediğini, hesap kat ihtarnamesindeki miktarlarla uyuşmadığını, Müvekkilinin davacıya borçlu olmadığı, Müvekkilinin 30.04.2014 tarihli krediye kefil olduğunu, artı krediye kefil olmadığını, artı para kredisinin belirsiz bir alacak olduğu, asıl borçlunun ne kadar artı para kredisi kullanacağının belli olmadığı, alacağın doğum tarihinin belli olmadığı, bu alacağın ikinci sözleşme döneminde doğması halinde ikinci sözleşmedeki imza sahte olduğundan sorumluluğunun söz konusu olamayacağı. Müvekkil Şirketin ortaklıktan 14.04.2016 tarihinde ayrıldığını, Borçlunun bu krediyi bu tarihten sonra kullandığını, ayrıca davacı, bu kredi için müvekkile kefil olmaya devam edip etmeyeceğini sormadığını eşinden ve müvekkilden muvafakat almadığını. Davacının kullanılan krediden dolayı bir zararının bulunmadığı, zira davacının zararını ——– Fonundan karşılamakta olduğunu. Davacının müvekkili aleyhine 452.134,93 TL’lik ihtiyati haciz kararı almış, 410.524,71 TL’lik icra takibi yaptığını, ancak sadece 20.750,34 TL için dava açtığını. Bu durumun müvekkilinin itiraz etmekte ne kadar haklı olduğunun açık göstergesi olduğu, Açıklanan sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Yapılan incelemelerimiz neticesinde; Davaya konu olan borç Dava Dışı ——– ŞTÎ. ‘nin ——- İban nolu ——- hesap nolu vadesiz hesabına tanımlanmış ——– kredi hesabından kaynaklandığı, Dava Dışı ——– ŞTİ’nin vadesiz hesabının 17.01.2014 tarihinde açıldığı hesap hareketlerinde görüldüğü. Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmenin 30.04.2014 tarihli olduğu, ——- Kredisinin risk tarihi 02.05.2014 olarak görüldüğü. Taraflar arasında imzalanan 30.04.2014 Tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde; “3.5.2. Banka ile müteselsil kefiller; 3.5.2.1. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 582’nci maddesi gereği, müteselsil kefaletin Sözleşme sebebiyle doğmuş borçları kapsadığı gibi, ileride doğması muhtemel borçları da kapsayacağı,” hükmünde olduğu Genel kredi Sözleşmesinin imza kısmında Davalı ——– “——– Şti. firmasına genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan ve kullaıulırılaeak olan tiim borçlarından 300.000.- TLfYalnızÜçyüzbin Tiirkl İrası) kadar 10 yıl süreyle iş bu genel kredi sözleşmesindeki hükümlerini kefil sıfatıyla sorumlu olmayı kabul beyan ve taahhüd ediyorum.” İbaresini yazarak imzaladığı, Borcun varlığı ile birlikte TBK §83.maddesine uygun olarak kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapıldığı (kefilin sorumlu olduğu a/ami miktar ile kefalet tarihinin ve müteselsil kefillik sıfatının kefilin kendi el yazısı ile yazıldığı) ve bu şekliyle geçerli bir kefalet sözleşmesi imzalandığı ve kefaletin geçerli okluğu, kefalet limitinin toplamda 300.000,00 TL olduğu, Dava Dışı ——- ŞTİ’ne kullandırılan kredinin risk tarihi 02.05.2014 olması, Davalı ——- Genel Kredi Sözleşmesini kredi risk tartıinden önce 30.04.2014 imzalaması ve Sözleşme’nin.5.2.1. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 582’nci maddesi gereği, müteselsil kefaletin Sözleşme sebebiyle doğmuş borçları kapsadığı gibi, ileride doğması muhtemel borçları da kapsayacağı ve Davalı ——- kendi el yazısı ile Genel Kredi Sözleşmesine ‘y ——- Şti. firmasına genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan ve kullandırılacak olan tiim borçlarından 300.000 -TL(YalntzÜçyüzbinTürklirası) kadar 10 yıl süreyle iş bu genel kredi sözleşmesindeki hükümlerini kefil sıfatıyla sorumlu olmayı kabul beyan ve taahhüd ediyorum.” İbaresini yazarak imzalaması ile borçtan sorumlu, Davacı Bankanın 14.05.2019 İcra Takip tarihi itibariyle Kredili Mevduat Hesabından dolayı Davalı borçludan olan alacağı; 20.044,73 TL asıl alacak, 804,46 TL işlemiş Akdi Faiz, 40,22 TL Faizin % 5 „ten hes. Gider Vergisi olmak üzere toplam 20.889,41 TL olarak hesaplandığı, Davacı Banka ise takipte; 20.044,73 TL asıl alacak, 1.540,42 TL akdi faiz, ve 77,01 TL BSMV olmak üzere 21.662,16 TL alacak talebinde bulunmuş , Davada ise 20.750,34 TL (Faiz ve masraflar hariç) alacak talebinde bulunarak bu tutar için itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Taleple bağlılık ilkesi gereği taleple bağlı olduğundan 14.05.2019 İcra Takip Tarihi itibariyle Davacı Bankanın Davalıdan toplam 20.750,34 TL alacaklı olduğu, 15.02.2021 tarihinde ——- kredi hesabına 5.190,89.-TL kısmi tahsilat yapıldığı Anapara borcunun 14.853,84.-TL olduğu görünmektedir. Takip tarihinden sonra tahsilat yapıldığından hesaplamaya dahil edilmediği, Davacı Bankanın, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar davalı borçludan 20.044,73 TL asıl alacak üzerinden % 31,80 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 Banka ve Sigorta Muamele Vergisini talep edebileceği, Tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonucuna varılmıştır.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;” Açıklandığı üzere; Dava Dışı asıl borçlu Şirkete taraflar arasında 30.04.2014 tarihinde tarihinde düzenlenen 300.000,00 TL Limitli, 10 yıl süreyle geçerli, çerçeve niteliğindeki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında ——– hesabı kredisi ve diğer kredilerin tanımlandığı, sözleşmenin yukarıda açıklanan 5.10 ——- kredisi hükümleri gereği gerek sözleşme kapsamında, gerekse imzaladığı ve/veya imzalayacağı diğer bir nevi sözleşme, taahhütname, talep vs. nedeniyle ödemesi gereken/tahakkuk edecek borçlar, çek bedelleri, taksit tutarı, sigorta prim bedelleri ile her nevi ücret komisyon, masrafı, mevduat hesabında yeterli bakiye bulunmaması halinde ——- kredisi hesabı kullandırılarak, borç yansıtılmak suretiyle Banka tarafından kendisinden tahsil edilebileceğini, Müşteri ile birlikte Davalı Müteselsil kefil de mevduat hesap bakiyesinin müsait olmadığı durumlarda, verdiği havale emirlerinin ——– Kredisi Hesabına borç kaydedilmek suretiyle gerçekleştirilebileceğini kabul etmişlerdir, Davacı Bankanın 14.05.2019 İcra Takip tarihi itibariyle Kredili Mevduat Hesabından dolayı Davalı borçludan olan alacağı; 20.044,73 TL asıl alacak, 804,46 TL işlemiş Akdi Faiz, 40,22 TL Faizin % 5 ‘ten hes. Gider Vergisi olmak üzere toplam 20.889,41 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı Banka ise takipte; 20.044,73 TL asıl alacak, 1.540,42 TL akdi faiz, ve 77,01 TL BSMV olmak üzere 21.662,16 TL alacak talebinde bulunmuş , Davada ise 20.750,34 TL (Faiz ve masraflar hariç) alacak talebinde bulunarak bu tutar için itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Taleple bağlılık ilkesi gereği taleple bağlı olduğundan 14.05.2019 İcra Takip Tarihi itibariyle Davacı Bankanın Davalıdan toplam 20.750,34 TL alacaklı olduğu, Davacı Bankanın, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar davalı borçludan 20.044,73 TL asıl alacak üzerinden % 31,80 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 Banka ve Sigorta Muamele Vergisini (BSMV) talep edebileceği, Tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, genel kredi sözleşmesinden doğan alacağa istinaden müşterek borçlu ve müteselsil kefil konumundaki davalıya yönelik başlatılan itirazın iptali istemidir. Dosyamız davacı bankanın davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefilden itiraza konu icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarının hesaplanması hususunda rapor tanzimi için ——- tevdii edilerek rapor aldırılmış, dosyamıza sunulan 16/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak ve denetime elverişli şekilde davacı bankanın ödenmeyen kredi borcu nedeniyle davalıyı temerrüde düşürdüğü tarih ile hesap kat tarihleri dosya kapsamına uygun şekilde dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda; davalı kefil ——– itiraza konu icra takip tarihi olan 14/05/2019 itibariyle davacı bankaya karşı takibe konu 30/04/2014 tarihli 300.000,00 TL limitli, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamındaki 20.044,73 TL asıl alacak, 804,46 TL işlemiş faiz ve 40,00 TL faizin % 5 ten hesaplanan gider vergisi olmak üzere 20.889,41 TL alacak miktarı ile sınırlı sorumlu olduğunu tespit ettiği, davalı vekili tarafından 16/12/2015 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesindeki müvekkiline ait imzanın sahte olmasından kaynaklı borca itirazda bulunduğu, hesaplamayı kabul etmediği, bu nedenle imza incelemesi başta olmak üzere bir takım tahkikatın yapıldığı, bilirkişi heyetinin genişletildiği, genişletilen bilirkişi heyeti tarafından oluşturulan 20/03/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda konu ile alakalı olarak; davaya konu olan borç dava dışı ——– ŞTİ.’nin ——– İban nolu——– hesap nolu vadesiz hesabına tanımlanmış ——- kredi hesabından kaynaklandığını, ——- ŞTİ‟nin vadesiz hesabının 17.01.2014 tarihinde açıldığını, dava dışı şirkete kullandırılan kredinin risk tarihi 02.05.2014 olduğunu tespit etmekle sahte imza ile oluşturulduğu tespit edilen kredi sözleşmesinden önceki döneme ait borç hakkında davalı yanın sahte imza ile alakalı ileri sürülen itirazların yerinde olmadığı vicdani kanaati ile 20/03/2023 tarihli bilirkişi heyet raporundaki tespit ve değerlendirmeler nazara alınmıştır.Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın itirazın iptali istemi olup somut uyuşmazlığın dava dışı asıl borçlu ——- ŞTİ ile davacı banka arasında imzalanan “Genel Kredi Sözleşmesini” müşterek borçlu kefil sıfatıyla (30/04/2014 tarihinde) imzaladığı tartışmasız olan davalının itiraza konu icra takip tarihi ile mevcut ise; hukuken sorumlu tutulabileceği asıl alacak ve fer’ilerinin tespiti noktasında toplanmaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 583.maddesinde; kefalet sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu düzenlemesi yer almaktadır. Bu cümleden olmak üzere taraflar arasında imzalanan 300.000,00 TL’lik sözleşmede kefalet tarihinin yazılı olduğu ve kefilin iş bu sözleşmeden yasa gereği sorumlu olacağı nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş olup davanın kabul edilen miktar üzerinden devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE, davalının —— esas sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazının İPTALİ İLE, 30/04/2014 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi nedeni ile takibin borçlu davalı ——- yönünden takibin 20.750,34-TL asıl alacak, 705,61-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.750,34-TL üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Borç tamamen ödeninceye kadar davalıdan 20.044,73 TL asıl alacak üzerinden %31,80 ve faize % 5 BSMV uygulanmasına,
3-İİK 67.m. gereğince asıl alacağın %20’si oranında 4.008,94-TL icra-inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.417,45 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.363,05‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç toplamı 108,8‬0 TL ile 5.933,20 TL ( Bilirkişi ücreti, Kep reddiyatı, posta masrafı, elektronik posta masrafı) olmak üzere toplam 6.042‬,00 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davalı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2023