Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/618 E. 2023/44 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/618 Esas
KARAR NO: 2023/44
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ: 17/01/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.

DAVA: Davacı vekilinin —– tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının —– tarihli fatura alacakları için —— —— dosyası ile başlattıkları icra takibine davalı şirket tarafından haksız ve yersiz olarak itiraz edildiğini, faturalarda yer alan malların davalı tarafından satın alındığını davalıya tebliğ edilen takibe konu fatura ve irsaliyeye itiraz edilmediğini belirterek haksız ve kötü niyetli itrazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.

CEVAP: Davalı vekilinin —— tarihli cevap dilekçesinde özetle; İşin hukuki niteliğini anahtar teslimi yapımı öngörülen eser sözleşmesinin oluşturduğunu, davacının tacir olduğu belli olmasına rağmen işletmesinin ticari işletme vasfında olmadığını, asliye hukuk mahkemesinde açılması gereken davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davanın ticari dava sayılması halinde arabulucu dava şartının yerine getirilmediğini, icra dosyasına yapılmış itirazın kaldırılması davasının zaman aşımı süresi bir yılda açılmadığını, taraflar arasında —- tarihinde yapılmış olan dava konusu sözleşmenin genel zaman aşımının 30.06.2020 tarihinde dolduğunu; 30.06.2010 tarihinde malzeme ve işçilik dahil olmak üzere 38.000,- Tl üzerinden anlaşıldığını ve 10.000,-TL banka aracılığı ile avans verildiğini, 01.10.2010 tarihinde elden 5.000,- TL daha ödeme yapıldığını, 01.12.2010 tarihinde 10.000,- Euro peşin bakiyesinin malların gümrükten çekimi sırasında 15.500,- Euro ödenmek üzere tarafların ek anlaşmada mutabık kaldıkları ve 10.000,- Euronun ödendiğini, işçilerin greve gitmesi nedeniyle kızakta kalan teknenin müvekkilinin devreye girmesiyle 10.03.2020 tarihinde —– ödenerek malların gümrükten çekildiğini, sözleşmeye rağmen tamamlanmayan işlerin tamamlanması için ayrıca davacıya elden 7.500,- TL ödendiğini, davacı şirketin grev ve ortaklarının anlaşamaması nedeniyle sözleşmeye rağmen yapılamaması üzerine taşeron ——- karşılığında yaptırıldığını belirterek eser sözleşmesi çerçevesinde yüklenilip yarım bırakılan işin başka firmaya yaptırılmış olmasına rağmen işten el çekilen ana kadar davacıya yapılması gereken ödemelerin yapıldığından açılan davanın reddi ile mahkeme masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri ile dilekçeleri ekindeki —— görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasında yolcu motorunun takibe konu faturada belirtilen kapı ve panel yapım işine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf eser sözleşmesine konu bedeli ödenmeyen faturadan kaynaklanan alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olup bu sözleşme uyarınca imalatın yapıldığı ve teslim edildiği hususunun ispatı açısından mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucu her ne kadar davalının —- kayıtlarında takibe konu alacak kalemini oluşturan fatura yer almış ise de davalı tarafça —-yılını takip eden usule uygun olarak tutulan ve dosyaya sunulan —- yılları arasında ki kayıtlarında taraflar arasında ki cari hesabın ödeme yapılarak — tarihinde kapatıldığının belirlendiği davacı kayıtlarının ise —— ait olduğu böylelikle faturanın yer aldığı yıl ve cari hesabın kapatıldığı —- yılları arasında ki davacı kaydının bulunmadığından davacı taraf iddiasını ticari defterler ile ispat edememiştir.Dolayısıyla ispat kuralları çerçevesinde davacının iddiasını genel hükümlere göre ispat edebilme hakkı saklıdır. Bu nedenle genel hükümler çerçevesinde imalat ve teslimin ispat yükü davacı üzerinde olmasına ve davalı tarafça davacının imalat ve teslim hususu inkar edilmesine rağmen başkaca delil sunulamadığı anlaşılmakla imalatın davacı tarafından yapıldığı ve davalıya teslim edildiği hususu ispatlanamamıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Peşin alınan 1.809,64 TL harçtan, alınması gerekli 179,90 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 1.629,74‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 23.475,22 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023