Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/617 E. 2022/125 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/617 Esas – 2022/125

ESAS NO : 2020/617 Esas
KARAR NO : 2022/125

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 21/12/2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; borçlu davalının abonesi olduğu tesisata ait ödenmeyen elektrik tüketim fatura bedellerinin tahsili için—–. sayılı dosyasından takibe geçildiğini, borçlu tarafından icra dosyasına haksız. ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini takibin durdurulduğunu, —- başvurulduğunu anlaşmama ile sonuçlarıdığını, davalının haksız itirazlarının iptaline ve takibin belirtilen —- oranları ile devamına karar verilmesi ile davalı itirazının iptaline, takibin takip talebinde yazılı şartlarla ve faiz ve KDV oranları ile devamına, davalı aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı —- dilekçesinde özetle; Müvekkilinin iş yeri olarak kullandığı———- tüm borçlarını ödediğini, ———- tutarak sonlandırdığını, iş bu davaya konu olan fatura ödemelerinin hangi aylara ve hangi dönemlere ait olduğunun anlaşılamadığını bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu; Müvekkilinin davacı şirkete —- tarihli sözleşmeyi ———— tarihinde —-sözleşmesini fesh ettiğini; Davacının icra takibine dayanak belge sunmamasının takibin iptali sebebi olduğunu, icra inkar tazminatının talep edilmesinin de haksız olduğunu, somut olayda tüm fatura borçlarını ödeyen müvekkilinin takibe dayanak olarak herhangi bir fatura sunulmaması ve bir açıklamada dahi bulunulmaması söz konusu borcun bilinmemesi ve tayin edilmesi ihtimalini ortadan kaldırdığını bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine, davacı taraf aleyhine % 20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini ————- yazılan——– dilekçesi görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,——— esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır
—— esas sayılı icra dosyasının dosya arasına alındığı görüldü.
———–gösterir müzekkere cevabının celp edildiği görüldü.
—- tarihli ara karar ile dosyanın bir Mali Müşavir ve Bir Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş —— mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle; “Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde Bilirkişi Heyetine verilen taraflara ait defter ve belgelerin inceleme görevi ile sınırlı olmak Üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme—- 7251 sayılı kanunun 23. maddesi ile değişik 600 sayılı HMK’nın 222. maddesinin 3. fıkrasının uyarınca ticari defterlerini sunmayan davalı tacirin karşı taraf alacağının varlığını kabul etmiş sayılacağı takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Davacı —-TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; Davacı——– takip —–; Sayın Mahkemenizin davacı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde, davacı tarafın 3095 sayılı yasaya istinaden fatura Son ödeme tarihi olan ———- tarihinden itibaren—- %16 oranında avans faizi talep edebileceği ile KDV kanunu 13/b maddesi kapsamında hesaplanacak faiz tutarında KDV uygulanmayacağı ” görüş ve kanaatine varıldığı tespit edilmiştir.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde ,——— müzekkere yazılarak davalıya ait tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş ve müzekkere cevabı ekinde gönderilen fatura incelendiğinde takibe konu alacak iddiasına ——– içeriğinde fatura konusu bedelin—- bedeline ilişkin olduğu görülmüştür.Taraflar arasında yapılan sözleşme ile davalıdan—- alındığı ,taaahhüt beyanında davalının imzasının bulunduğu,—- ——–olacağının beliritldiği,4.maddesinde ise taaahhüt süresi içerisinde 6.maddede belirtilen ceza tutarı ödenmeden —– geçilemeyeceğinin belirtildiği,6.maddede ise taahhüt verenin haklı sebep —— ayrılması halinde cezai işlemin uygulanacağının belirtildiği görülmüştür.
Sözleşmenin ——- olduğu ve davacının ——— tarihine dek devam ettiği görülmüştür.Davacının —– bitimine ——-Davalı vekilinin cevap dilekçesinde —– olarak ,davacıya tüm borçların ödendiği ve başka bir —- daha —- nedeniyle başka — imzalanması olduğunun belirtildiği görülmüştür.Davalının ——davalının—– olarak —— yönünden önemli yer kaplayacağı,taahhütte yer alan haklı nedenin varlığı konusu —- olarak açıklanmadığından ——- tarafların menfaatleri bir arada değerlendirilerek sözleşmenin ruhuna uygun olarak haklı nedenin içeriğinin doldurulması gerektiği ve nitekim davacının —- olduğu göz önüne alındığında davalıya imzalatmış olduğu taahhüt beyanının 6098 sayılı TBK’nın 20.maddesi uyarınca genel işlem koşulları taşıdığı,genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm açık değil ise 6098 sayılı TBK’nın 23.maddesi uyarınca düzenleyenin aleyhine yorumlanması gerektiği,davalının kampanya —- önüne alındığında daha uygun —— imzalamasının kendisi açısından haklı sebep teşkil edeceği göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından iş yerinin kapanması nedeniyle husumet itirazı bulunsa da iş yerinin —– taahhüt çıkış bedeline ilişkin alacak talebinin — görülmekle davalının husumetinin olduğu kanaatine varılmıştır.
Davanın reddi sebebinin haklı nedenlerin varlığına ilişkin sözleşmenin yorumlanması olduğu görülmekle davacı kötü niyetli sayılamayacağından kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına, YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk—- davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.