Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/605 E. 2021/179 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/605 Esas
KARAR NO : 2021/179

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle, Müvekkili tarafından, —- tutarın kendisine ödenmesi için defalarca bankaya müracaat edildiği halde, müvekkili yazılı taahhüdünde olmayan bir takım kabul edilemez istekler sebebi ile bu bedelin ödenmesinden imtina edildiğini, müvekkili hesabında bulunan bedelin müvekkile ödenmemesi açıkça bankacılık mevzuatı ve ticari mevzuata aykırı olduğunu, bunun üzerine bankaya yazılı olarak hesapta bulunan 8.000,00 TL nin ödenmesi için talimat gönderilmiş paranın ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, bankaca takibe haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini, müvekkilinin daha önce başka bir para için aynı bankaya yapmış olduğu müracat yine reddedilmiş olup İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- Esas sayılı dosyasında açtıkları davanın kabulüne karar verildiğini beyan ederek; Borçlunun İst./Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasına vaki, Haksız ve kötü niyetli yapılmış olan itirazın ( asıl alacak yönünden) iptaline, takibin devamına, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğundan, asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere İCRA -İNKAR tazminatına mahkum edilmesine, ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Müvekkili adresi————- dava yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, ayrıca davacı ile akdedilmiş olan mevduat rehni sözleşmesi uyarınca yetkili mahkemeler İstanbul Mahkemeleri olduğunu, bu kapsamda Yetkili Mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu beyan ederek, yetki itirazı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini, dava dışı — —— işlemlerinden doğan riskleri nedeni ile davacı ile müvekkil arasında mevduat rehni sözleşmesi akdedildiğini, bu nedenlerle öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davacının tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı icra dosyasının dosyası, ———— tarihli yazı cevabı, ———-tarihli yazı cevabı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün ——- esas sayılı icra takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu görüldü.
Mahkememizce —- tarihinde verilen kararın İstanbul BAM —–. Hukuk Dairesinin——–Karar sayılı ilamı ile “..Açıklanan sebeplerle, davacı hakkında tacir araştırması yapılarak yetki sözleşmesinin somut olayda uygulama alanı bulunup bulunmadığının araştırılması, davacının tacir olmadığı anlaşıldığı taktirde yetki sözleşmesine göre yetkisizlik kararı verilemeyeceği, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da değinildiği üzere İcra İflas Kanunu ile itirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden artık açılacak davada genel hükümlere göre yetkili mahkemenin belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 89. maddesi gereğince para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden, alacaklının bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, somut davada, dava konusu alacak bir para alacağı olup, davanın alacaklı davacının yerleşim yeri uyarınca yetkili olan İstanbul Anadolu Mahkemesinde açıldığı gözetilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçesi ile kaldırılması üzerine dosyanın mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın tacir olup olmadığına ilişkin —-araştırmada; —————- tarihli cevabi yazısında taraflar arasındaki sözleşmenin akdedildiği 2017 yılında davacı tarafın bilanço usulüne göre defter tuttuğunun belirtildiği ve vergilendirmeye esas kazancının VUK 177 de belirtilen sınırları aştığı görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 17.maddesinde yetki sözleşmesi :”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde tanımlanmıştır.Madde metninden de anlaşılacağı üzere ancak iki tarafın tacir olduğu durumlarda yetki sözleşmesi yapılabilecektir.Yetki sözleşmesine aksine hüküm konulmadığı sürece yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkeme münhasır yetkili mahkeme olacaktır.Dosyaya sunulan,iskele montaj genel bilgiler ve şartlar adlı sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 13.maddesinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin münhasır yetki sözleşmesi yapıldığı görülmüştür.
Tarafların tacir olması, aralarında münhasır yetki sözleşmesi bulunması,davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunması göz önüne alındığında davanın 6100 sayılı HMK’nın 17., 19 ve 20. Maddeleri uyarınca yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan dolayı USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’ nun 20/1. maddesi uyarınca iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde taraflardan herhangi birinin mahkememize başvurarak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli ——-Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmek üzere —— Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
HMK.’ nun 330. ve 331/2. maddesi gereğince yargılama harç ve giderleri ile avansın yetkili ve görevli mahkemece dikkate alınmasına, tarafların HMK.’ nun 20/1. maddesinde öngörülen sürede başvurmaması halinde bu hususun mahkememizce dosya üzerinden karara bağlanmasına,
Dair; davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.