Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/600 E. 2021/116 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/600 Esas
KARAR NO : 2021/116

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin,——– birlikte devralması suretiyle iki şirketin birleşmesi işlemi, —- tarafından — tescil edildiğini ve bu kapsamda —- tasfiye olmaksızın infisah ettiğini, müvekkili sigorta şirketi nezdinde ———— poliçe nolu —— poliçesi ile sigortalı——plakalı araç sahibi ———- kaza tarihinde, müvekkili şirket nezdinde kasko sigortalı—— plakalı otobüsün çarpıp kaçması sonucu sola manevra yapması ve solda seyreden sürücü ——– plakalı araca çarpması ve bu aracın orta refüje çıkması neticesinde maddi maddi hasarlı trafik kazasına meydana geldiğini, ekspertiz raporuyla hasarın miktarı, boyutunun tespit edildiğini ve zararın parça ve işçilik bedeli ——-ve çekme ve —-olmak üzere KDV dahil toplam 25.732,64-TL olduğu tespit edildiğini, davalının hasara asli kusuruyla sebebiyet verdiği anlaşıldığından ve sigortalı araç için ödeme yapan müvekkili şirketin, davalı hakkında ödenen tutar için, İstanbul Anadolu—— İcra Müdürlüğü’nün —————–. sayılı dosyasıyla ilamsız takibe geçildiğini, davalının borca itiraz etiğini ve takibin durduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalının maliki olduğu ————plakalı araç ile tespit edilecek menkul ve ———kaydına ihtiyati tedbir/haciz konulmasını, borca karşı yapılan itirazın iptalini, icra takibinin kaldığı yerden devamını davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, davalı aleyhine yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davaya dayanak kılınan kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığını, davacının davasına dayanak kıldığı tutanağın kazaya karışan diğer araç sürücülerinin beyanları doğrultusunda düzenlendiğini, ilgili tutanakta müvekkiline ait araç sürücüsünün imzasının bulunmadığını, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kanuna aykırı olduğunu, müvekkili şirketin müteahhitlik işi ile uğraştığını, ticari faaliyetinin devamı için adına kayıtlı olan gayrimenkullerin satışını gerçekleştirmek zorunda olduğunu, müvekkili şirketin maliki olduğu ——– poliçe numarası ile Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası kapsamında sigortalandığını ve yine ——– sözleşmesi kapsamında———–tarafından sigortalandığını, bu nedenlerle, müvekkili şirket adına konulan ihtiyat-i haciz kararından dönülmesine, davanın —— davanın reddini, yargı harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, 6102 Sayılı TTK’nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun —— sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı … olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Ayrıca halefi olduğu sigortalısı gerçek kişidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Dava, 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Aynı doğrultudaki içtihatlar: Yarg. — H.D. —-
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halinde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı