Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2021/541 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/599 Esas
KARAR NO : 2021/541

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklı müvekkili şirket; davalı/borçlular aleyhine —— Esas sayılı dosyası ile ruhsat sahibi olarak hasar ödemesi sebebi ile rücu alacağına yönelik olarak ilamsız icra takibi başlattığını, Davalı/borçlular, tarafımızca yapılan işbu icra takibinde borca, faize ve tüm ferilere kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, yapılan itiraz tamamen haksız ve kötü niyetle yapılmış olup iptali ile takibin devamı gerektiğini, 05.04.2020 tarihinde müvekkili şirketin ruhsat sahibi olduğu ——– sözleşmesine istinaden 3. Kişinin sevk ve idaresinde iken park halinde olduğu esnada; davalılardan … sevk ve idaresindeki —— plakalı araç, müvekkili şirketin aracına çarptığını, kazanın akabinde —– plakalı araç, olay yerini terk ettiğini, —-olarak araçtaki hasarı karşıladığını, akabinde kazaya sebebiyet veren ve olay yerini terk eden davalı/borçlular aleyhine ——- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı/borçlu tarafından işbu takibe haksız şekilde itiraz edildiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya herhangi bir cevap verilmediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,—– hasar ödemesi nedeniyle rücu alacağına dayanan —-. Sayılı ilamsız takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Ödeme emrinin borçlulara 09/07/2020 ve 10/07/2020 tarihlerinde ayrı ayrı tebliğ edildiği ve borçluların 14/07/2020 ve 13/07/2020 tarihlerinde ayrı ayrı süresinde olmak üzere itiraz dilekçeleri sunarak takibi durdurmuş oldukları görülmüştür.
—— sayılı takip dosyası celp edildi.
—- aracın—- celp edildi.
27/04/2021 tarihli ara karar ile dosyanın Kusur ve Hasar konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 04/05/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
04/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle:
KAZANIN OLUŞ BİÇİMİ VE KUSUR DEĞERLENDİRMESİ: Davacı .——– diğer davalı … tarafından çarpıldığı, dava dışı — davalı sürücünün evraklarını ve telefon numarasını almasından sonra davalı sürücünün olay yerini terk ettiği, şirketi ile görüşüp evrak düzenleyeceğini belirttiği ancak sonrasında şirket yetkilisinin evrak düzenlemediği dosya içeriğindeki evrakların incelenmesinden tespit edilmiştir. Dosya içeriğinde bulunan fotoğraflar ve evrakların incelenmesi neticesinde davacıya ait bulunan——-aracın sağ arka çamurluk ve arka tampon bölgesinde oluşan hasarın anlatılan oluş biçimi ile uygun illiyet bağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı sürücü …’un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84/l Asli Kusurlu Sayılan Haller Bölümündeki —– taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma’ Asli kusurunu işlemesi nedeniyle kazanın oluşumunda %100 kusurludur. Davacıya ait bulunan —— plakalı aracı park eden dava dışı sürücünün alabileceği bir önlem bulunmaması nedeniyle kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
HASAR ONARIM BEDELİ YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRME: Davacıya ait bulunan ——- plakalı aracın dava konusu 04.04.2020 tarihindeki kaza neticesinde sağ arka çamurluk ve arka tampon bölgesinden hasarlandığı tespit edilmiştir—–edildiği, değişmesi gereken parçaların indirimli biçimde araca montajının yapıldığı ve onarımın 1.129,14 TL olarak faturalandırıldığı tespit edilmiştir. Yapılan onarım işleminin piyasa koşullarına uygun olduğu tespit edilmiştir.
DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRME: Davacıya ait bulunan——- ——dava konusu kaza tarihinde 3.419 kilometrededir.——- değer listesinde dava konusu aracın dava konusu kaza tarihinde kasko değerinin 97.450,00 TL olduğu tespit edilmiş olup ,yapılan piyasa değeri tespit çalışmalarında ise dava konusu kaza tarihinde piyasa değerinin 98.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacının icra takibinde değer kaybı hesabını o dönemde yürürlükte olan —–bulunan değer kaybı hesaplama formülüne göre yaptığı anlaşılmaktadır. Araçta sağ arka çamurluk onarımı ve boyası değer kaybı unsuru olmuştur ve en düşük onarım katsayısı ile 01.06.2015 formülüne göre yapılan hesaplamada araçta 1.421,00 TL değer kaybı oluştuğu hesaplanmaktadır.Piyasa koşullarında yapılan değerlendirmede ise kaynaklı sağ arka çamurluk parçasının onarılıp boyanması nedeniyle kazanın öncesindeki piyasa değeri ile onarıldıktan sonraki piyasa değeri arasında minimum 1.421,00 TL değer kaybı oluşacağı tespit edilmiştir.
SONUÇ-KANAAT: Davalı …———- aracı sevk ve idare eden sürücü …’un kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı …——- plakalı araçta dava konusu 04.04.2020 tarihli kaza nedeniyle oluşan 1.129,14 TL hasar onarım bedeli, 1.421,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 2.550,14 TL tazminat hesaplandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Şeklinde rapor düzenleyerek mahkememize sunmuşlardır.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde uyuşmazlığa konu trafik kazasından kaynaklanan alacak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.vd maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanmaktadır.Davalı .——nolu celsede araç sürücüsü olduğunu ikrar etmesi nedeniyle aracın sürücüsü olarak diğer davalı ise aracın mülkiyetini haiz olması nedeniyle işleten sıfatıyla müteselsil sorumlulardır.
Davanın esasına ilişkin açıklama yapmadan önce haksız fiil ve unsurlarını irdelemek gerekmektedir.Haksız fiil 6098 sayılı TBK’nın 49 vd. Maddelerinde düzenlenmiş olmakla kısaca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür şeklinde tanımlanmıştır.Haksız fiilin unsurlarını hukuka aykırı fiil,,zarar,kusur ve illliyet bağı olarak belirtmek mümkündür.6098 sayılı TBK’nın 50.maddesi ile birlikte zarar görenin zararı ve zarar verenin kusurunu ispat yükü olduğu belirtilmiştir.Dolayısıyla haksız fiil sorumlusunun kim olduğu,haksız fiil sonrası zararın miktarı ve haksız fiil sorumlusunun kusurunu ispat yükü zarar görenin üzerindedir.Nitekim gerek 4721.sayılı Medeni Kanunun 6.maddesinde gerekse 6100 sayılı HMK’nın 190/1.maddesinde ispat yükünün iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiştir.Hükme eas alınabilecek —- bilirkişi raporu göz önüne alındığında 2918 sayılı KTK’nın 84/1.maddesi uyarınca davalının park halindeki araca çarpması nedeniyle %100 kusurlu olduğu ve yine teknik nitelikte bilirkişi raporunda hasar miktarının tespitine ilişkin yapılan hesaplama ile değer kaybının miktarı yönünden yapılan hesaplama doğrultusunda takip talebinde talep edilen miktarın uyumlu olduğu ;haksız fiilde haksız fiil tarihinden itibaren temerrüt gerçekleşeceğinden işlemiş faiz talebinin de miktar olarak yerinde olduğu görülmekle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kazaya sebebiyet veren aracın ticari kullanımı haiz olması nedeniyle takip talebinde talep edilen avans faizi talebinin de yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olması—- nitelikte bilirkişi raporu hükme esas alınarak takip talebinde talep edilen hasar ve değer kaybı bedelinin rapor ile uyumlu olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Alacağa temel teşkil eden olgunun trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve değer kaybı olduğu ve hasar ile değer kaybı bedelinin tam olarak hesaplanmasının borçlulardan beklenemeyeceği göz önüne alındığında alacağın likit ve belirlenebilir olmadığı kanaatine varılmakla icra-inknar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
Davalıların —– —- Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin takip talebi doğrultusunda devamına,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 176,94 TL harçtan, peşin yatırılan 54,40 TL harcın düşümü ile geri kalan 122,54 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 100,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 954,90 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —-‘ 13/2’ye göre 2.590,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair;Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin ve davalı —– yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.