Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/595 E. 2023/494 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/595 Esas
KARAR NO : 2023/494

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilii —-, kendi sevk ve idaresinde bulunan eşi müvekkili—– adına tescilli,—– plaka sayılı araç ile 22.06.2020 tarihinde saat 05.30 sıralarında—– istikametine doğru seyir halindeyken; çevre yolunda—- 1 km ilerisinde köprünün yaklaşık 100 mt gerisinde sağ şeritte ortada başka bir aracın kopan lastik ve jantı üzerinden geçmek suretiyle kaza yaptığını, kazada aracı hasar görmüş; hasara sebebiyet veren aracın —- adına tescilli—— plaka sayılı araç olduğu ve kısa bir süre önce —— marifetiyle kaza mahallinden kaldırıldığı öğrenilmiştir. müvekkili —— plaka sayılı aracın maliki —– şikayetçi olduğunu, Aracın sürücüsü ise —- olduğunu, Kazaya sebep olan —– plaka sayılı araç —-Hizmeti marifetiyle kaldırılmıştır. Ancak kaza sonrası—-sürücüsü ——gereken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve işbu aracın kopan tekerleğini yolda bırakmış, ne karayollarına ne de emniyet müdürlüğüne iş bu kazadan bilgi vermemiştir. Hatta aracın sigortası olmasına rağmen sigorta çekici hizmetine de başvurmamış olması kişinin olay yerinden bir an önce kaçmayı ve delil bırakmamayı amaçladığını göstermektedir. müvekkilier yaşamış oldukları bu kaza neticesinde psikolojik olarak ciddi travmalar yaşamıştır. Kaza tarihinde—— 4 aylık hamile olup müvekkililer çocuklarını kaybetme korkusu ile büyük panik yaşamışlardır.

müvekkiliilerin ruh sağlığı zarar görmüş, elem ve keder duymasına sebep olmuştur. Bu durumun müvekkililere yarattığı psikolojik travmaların içinde trafiğe çıkma korkusu halen yaşamaktadırlar. Ancak bir yandan pandemi diğer yandan hamilelik nedeniyle sürekli hastaneye gitme gerekliliği mecburen araç kullanılmasını gerektirmektedir. Çocuklarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalan müvekkililerin uğradığı manevi zararın da giderilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda manevi zarara kusuruyla sebebiyet veren —- ve araç maliki —— 5.000TL her bir müvekkili adına olmak üzere toplam 10.000TL’nin tahsil edilerek müvekkililer—–ve eşi —— ödenmesine karar verilmesini takdir sayın mahkemenizin olmak üzere talep ediyoruz.

—–müzekkere yazılarak ——plaka sayılı araç hakkında düzenlenen araç çekme tutanağını ve aracın fotoğraflarının istenilmesini, müvekkili —— aracında meydana gelen değer kaybını ve hasar tazminatının ve aracın kullanılmamasından doğan zararların kaza tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte şimdilik 20.000TL’ nin Davalı —— (sigorta yönünden sorumlu olduğu yasal sınır kapsamında) tahsil edilerek müvekkili —–ödenmesine;
müvekkilileri —— geçirmiş olduğu trafik kazasında yaşadıkları travmaları biraz olsun dindirmek ve mağduriyeti azaltmak adına 5.000TL ayrı ayrı olmak üzere toplam 10.000TL’nin olay tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte Davalı gerçek kişiler—— tahsil edilerek müvekkilileri ——- ödenmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete başvuru yapılmadığı ve arabuluculuk başvurusunun yapılmadığı için davanın usulden reddini, Sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, ZMMS Sigortası Genel Şartları B.2. maddesi kapsamında gerçek zararın tespit ettirilmesini, Değer kaybının, ZMMS Sigortası Genel Şartları A.5.a maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesini, Her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkiline ait aracı kullanan ——kaza sonrası üzerine düşen sorumlulukların tümünü yerine getirmiştir. Olay sonrası jandarmaya ve polise haber vermiş, aracın olay sonrası etrafa dağılan parçalarından bulabildiği parçaları toplamış, elinden geldiğince yolu temizlemiş, saatlerce araç başında çekicinin gelmesini beklemiş ve aracı güvenli bir şekilde çekiciye yükleterek olay yerinden uzaklaştığını, olay sonrası eğer gerçekse davacının olay yerinde kalan bir parça yüzünden kaza yapması müvekkilimin sorumluluğunda olmadığını, zira kaza sonraları olay yerini temizlemek kaza yapanın değil kara Yollarının sorumluluğunda olduğunu, bir diğer husus gece yarısı aydınlatması olmayan şehirlerarasındaki bir yolda müvekkilimden araçtan kopan tüm parçaları bulup toplamasını beklemekte hayatın olağan akışına uygun değildir. Son olarak sayın mahkemeye şunu da belirtmek isteriz ki müvekkilime ait aracın tüm bakımları zamanında yapılmış aracın muayenesi ve sigortası mevcuttur. Bu durumda eğer varsa davacının aracında oluşan maddi zararı sigortadan talep etmesi gerekmektedir. Davacı, her ne kadar manevi tazminat talebinde bulunmuş olsa da olayın bir kaza olduğu, müvekkilimin kazayla herhangi bir bağının olmadığı kaza yerinde dahi olmadığı yine davacının dava dilekçesiyle sabittir. Hal böyleyken davacının müvekkilinden tazminat talebinde bulunması yasalara ve yerleşmiş Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederim.

DELİLLER:
—–Emniyet Müdürlüğünün 15/12/2020 tarihli trafik plakalarına ilişkin sicil kayıtları, Karayolları—– Bölge Müdürlüğünün 16/03/2021 tarihindeki yazı cevabı, hasar dosyası, bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.01/04/2021 tarihli ara karar ile dosyanın kusur ve hasar alanında uzman bilirkişisi ile sigortacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 09/06/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
Meydana gelen kazada; ——- plakalı araç sürücüsü davacının yukarıda izah olunduğu
üzere bu kazanın oluşumunda atfı kabil bir kusurunun %(0) olmadığı,
—— plakalı araç sürücüsünün yukarıda izah olunduğu üzere bu kazanın oluşumunda
%(100) kusurlu olduğu,
Kök raporumuzdaki kanaatlerimizde bir değişiklik olmadığı,
Karayolları —–. Bölge Müdürlüğünce dava dosyasına sunulan görseldeki parça ile yukarıda
görseli sunulan disk klipperlerinin her ikisinin de——modeline ait yedek parçalar
olduğu, dolayısıyla kaza olayına sebebiyet veren parçanın davalı aracına ait olduğu şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce 19/01/2023 tarihli ara karar ile dosyanın kusur ve hasar alanında uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi yeni bir bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 25/02/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Davalı ——, davacının zararının meydana gelmesinde % 100 oranında sorumludur. Davacı —— kusursuz olduğunu, Davacının toplam zararı 98.347,78 TL olduğu şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kazasından kaynaklı olarak hasar tazminatı, değer kaybı tazminatı ve ikame araç bedeli tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.

Zarar bir eksilmeyi ifade eder. Haksız fiilin borç doğurmasının sebebi doğan zararı giderme yükümlülüğünden kaynaklanır. Haksız fiil faili bu fiili ile yaratmış olduğu eksilmeyi gidermek, zarar gören kişiyi fiilden önceki durumuna getirme borcu altına girmiştir. Haksız fiil failinin borcu doğan bu zararı tazmin etmeye dayanır. Buna göre haksız fiilden doğan tazminat borcunun üst sınırını doğan zarar oluşturur. (Prof.Dr.—-Borçlar Hukuku Genel Hükümler, —- Kitabevi, 4. baskı, sayfa 208) Zarar belirlenirken, uğranılan gerçek zararın dışına taşılamaz. Zarar görenin zararla ilgisi saptanamayan giderleri zarar kapsamının dışında tutulmalıdır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Araçta meydana gelen hasar bedeli gibi bu hasardan kaynaklanan değer kaybı zararı da ZMSS teminatı kapsamındadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi vd, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1ile ilgili madde düzenlemeleri gözetildiğinde; davalı —-araç sürücüsü olarak, davalı—— araç maliki işleten olarak, davalı sigorta şirketinin diğer davalıya ait aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur.
Somut olayda; 22/06/2020 tarihinde davacı —-adına kayıtlı —- plaka sayılı aracın davacı —— Yolunda sağ şeritte seyir halinde sevk ve idaresindeki iken şeridin ortasında duran araç jant göbeği ve tekerleğine çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik meydana geldiği, kaza tarihinde güneşin doğuş saatinin 5:34 (UYAP güneş doğuş ve batış saat bilgilerinde 4:34 olduğu ve yaz saati uygulaması nedeniyle +1 saat ilaveli) olduğu, davacı sürücünün yaptığı araştırma ile —-plakalı —-Marka—— Model aracın aynı bölgede aynı saatlerde lastiğinin koptuğu ve yola fırladığını öğrenmesi üzerine şikayetçi olduğu, —— plaka sayılı araç üzerinde—–.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——- Değişik iş dosyasında delil tespiti yapılarak rapor alındığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde yazılı başvuru dava şartının yerine getirilmediğini savunmuş ise da dava dilekçesinin ekinde davalı sigorta şirketinin başvuruya ilişkin cevabı bulunduğu görülmekle davalı vekilinin bu itirazının yerinde görülmediği, davacı yanca arabuluculuğa ilişkin başvuru şartının yerine getirildiği görülmüştür.

Davalı —— tarafından sunulan cevap dilekçesinde; trafik kazasından kaynaklı yolu temizlemenin Karayolunun sorumluluğunda olduğu, olay yerinde bulabildiği parçaları davalı sürücünün topladığı, aracın çekici vasıtasıyla —— getirildiğini beyan etmiştir.
——20/04/2021 tarihli yazı cevabında 22/06/2020 tarihinde kaza yaptığı telefonla bildirilen—— plakalı aracın —–Çevre Yolundan çekildiği ve araca ilişkin resimlerin gönderildiği, resimler incelendiğinde—— plakalı aracın ön sol tekerleğinin jantı ile birlikte olmadığının görülmüştür.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 06/07/2020 tarihli yazı cevabında; ihbar üzerine kaza yerine gidilerek yer temizliğinin yapıldığının bildirildiği,
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 01/07/2021 tarihli yazı cevabında; kaza sonrası yapılan yol temizleme çalışması sırasında yol platformundan alınan bir adet araç jant parçası bulunduğu ve jant parçasının resminin gönderildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi ek raporunda resmi gönderilen parçaların —— Modeline ait olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün kusuru bulunup bulunmadığı açısından yapılan değerlendirmede; davalı —– adına kayıtlı olup, davalı —-sevk ve idaresindeki —— plaka sayılı aracın seyir halindeyken sol ön tekerleğinin birden yerinden çıkması neticesinde direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi neticesinde trafik kazasının meydana geldiği, aracın çıkan sol ön tekerlek jantının kaza sonrasında yoldan alınmadığı, davalı araç sürücüsü dikkatli davranmayarak ve gerekli özeni gösteremeyerek davacının sevk ve idaresindeki aracın kaza yapmasına neden olduğu, davalı sürücünün kusurunun davaya konu kazanın meydana gelmesinde %100 olduğu, davacı sürücünün meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının aracında meydana hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, 25/02/2023 tarihli bilirkişi raporlarında hasar miktarının 77.036,30 TL, 18.861,48 TL değer kaybı ve 2.450,00 TL ikame araç bedeli olduğunun ve araç tamirinin ekonomik olduğunun tespit edildiği, trafik kazası sonucu davacı aracına zarar veren davalı taraf, davacının bu kaza nedeniyle oluşan gerçek zararını gidermekle yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, bilirkişi raporlarındaki zarar tespiti gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı yanca dava dilekçesinin netice-i talep kısmında açıklamış olduğu “Müvekkil ——- aracında meydana gelen değer kaybını ve hasar tazminatının ve aracın kullanılmamasından doğan zararların kaza tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte şimdilik 20.000TL’ nin Davalı ——(sigorta yönünden sorumlu olduğu yasal sınır kapsamında) tahsil edilerek” şeklinde dava konusu yapılması ve ıslah dilekçesinin içeriğinden; değer kaybı, hasar tazminatının ve aracın kullanılmamasından doğan zararların davalı araç sürücüsü, davalı araç makili ve davalı sigorta şirketinden tahsili talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava değeri olarak bildirilen 20.000 TL’nin ise 10,000 TL hasar tazminatı, 5.000 TL değer kaybı ve 5.000 TL’sinin araç mahrumiyet bedeli olarak, davacı vekilince 05/03/2021 tarihli beyan dilekçesiyle maddi tazminat taleplerine ilişkin dava değerlerinin somutlaştırıldığı görülmüştür. 5.000 TL’sinin araç mahrumiyet bedelinin kısmen kabulüne karar verildiğinden kabul edilmeyen kısım bakımından davalı —— bakımından vekalet ücretine hükmedilmiştir. ( Araç mahrumiyet bedeli bakımından kısmen kabulüne karar verilmişi ise de kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmaması için değişiklik yapılmamıştır.)
Türk Borçlar Kanunu’ nun 58. maddesi hükmüne göre hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. (Yargıtay—– HD. ——-.) Somut olayda; trafik kazasından kaynaklı olarak davacıların yaralandığı iddiasının bulunmadığı, manevi olarak zarara uğradığı iddiası ispatlanamadığı ve davacıların manevi zarar uğradığı kanaati oluşmadığından bu yönden talebin reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı —— hasar tazminatı ve değer kaybı bakımından taleplerinin KABULÜ ile, 77.036,30 TL hasar tazminatı ve 18.861,48 TL değer kaybı tazminatı toplam 95.897,78 TL tazminatın davalı —–yönünden kaza tarihi 22/06/2020 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden 28/07/2020 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ——ödenmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluğu 41.000 TL olmak üzere)
2-Davacının ikame araç bedeli tazminatının KABULÜ ile, 2.450,00 TL tazminatın davalı ——yönünden kaza tarihi 22/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ——ÖDENMESİNE,
3-Davalı sigorta şirketi bakımından ikame araç bedeli tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davacıların manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
5-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 6.718,13 TL harçtan, peşin yatırılan 512,33 TL harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 1.400,00 TL düşümü ile geri kalan 4.805,80 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA, (davalı sigorta şirketinin sorumluğu 2.800,71 TL olmak üzere)
6-Davacılar tarafından yapılan 512,33 TL peşin harç, 1.400,00 TL ıslah harcı, 54,40 Tl başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacılar tarafından yapılan toplam 4.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 344,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.644,3‬0 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 4.540,26 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen davacılara VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA, (ikame araç bedeli bakımından reddedilen miktar gözetilerek, davalı sigorta şirketinin sorumluğu 4.426,94 TL olmak üzere)
8-Davacılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat bakımından yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 15.735,64 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, (davalı sigorta şirketinin sorumluğu 9.200,00 TL olmak üzere)
9-Davalı Sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ikame araç bedeli tazminatı bakımından reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Davalı —— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı ——-bakımından reddedilen manevi tazminat bakımından hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
11-Davalı —–kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı ——bakımından reddedilen manevi tazminat bakımından hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
12-Davalı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı——-bakımından reddedilen ikame araç bedeli tazminat bakımından hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 2.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
13-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
13- Kabul red oranına göre belirlenen 1.234,47 TL Arabulucu ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 125,53 TL Arabulucu ücretinin davacılardan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekili ve davalı —— vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.