Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/594 E. 2021/713 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/594 Esas
KARAR NO : 2021/713
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davalının müvekkiline —– yaptırmak istediğini, davalının gerekli olan —– ilettiğini, müvekkili tarafından —– parçalarını tedarikçilerden temin ederek davalıya gönderildiğini, davalı adına faturalar düzenlendiğini, bir kısım ödemeler alındığını, kalan borcun ödenmesi amacıyla —- noter ihtarnamesi gönderildiğini, buna karşın davalının ilgili parçaları iade etmeden aylar sonra ayıp iddiasına bulunduğunu, davalının siparişini verdiği parçaları sadece müvekkilden temin etmediğini ve başka şirketlerden de makine parçası aldığını, davalının ödemelerin önüne geçilmesi amacıyla usulsüz olarak fatura iadesi işlemine giriştiğini, sistemden görülen iade faturalarının kabul edilmediği hususunun —- tarihli noter ihtarnamesi aracılığıyla davalıya bildirildiğini, nihayetinde borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını fakat borca haksız olarak itiraz edildiğini, anılan nedenlerle itiraz iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep ve etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taahhüt ettiği ve daha önceden faturalandırdığı cerrahi maske makine parçalarının bir kısmını müvekkil şirkete teslim ettiğini, bazı parçaların eksik bazılarının da hatalı imal edilmesi nedeniyle düzenlenen faturaların—– tarihli noter ihtarnamesi ile davalıya iade edildiğini, eksikliklerin tamamlanacağının taahhüt edilmesine rağmen davacının hiçbir girişimde bulunmadığını, davacının gönderdiği —- tarihli mail içeriğinde montajın kendileri tarafından yapılacağı hususunun belirtildiğini ancak davacının —- tarihli ihtarnameye verdiği cevapta montaj yükümlülüklerinin bulunmadığı, anlaşmanın sadece malzeme satışını kapsadığı şeklinde cevap verildiği, davacının dosyaya ibraz ettiği parçaların teslimini gösterir tutanaklarda yer alan —– isimli kişilerin müvekkil ile ilgisinin bulunmadığı, anılan kişilerin davacı çalışanı olduğu, davacının tamamlamadığı işlerin farklı şirketlere tamamlattırıldığı ve ayrıca —-ekstra masraf yapıldığını ileri sürerek davanın reddini ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
—- sayılı icra dosyası,—— tarihli cevabı yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişiler mali müşavir bilirkişisi ile nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişisinden alınan raporda özetle ; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve ticari defterlerin her iki taraf için de delil niteliğini haiz olduğu,—- tarihi itibariyle davacı nezdinde davalının —alacaklı, aynı tarih itibariyle davalı nezdinde davacının —- borçlu olarak göründüğü, işbu raporun —- değerlendirme başlığında ayrıntılarıyla yer verildiği üzere huzurdaki dava konusu uyuşmazlıkta davacı ticari defterlerine değer verilmesi neticesinde davalıdan istenebilir tutarın —-olacağı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin nitelemesinin —- takdirinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin satış sözleşmesi olduğu kabul edildiği takdirde, süresinde ayıp bildirimi yapıldığına dair bir bildirime dosyada rastlanmadığı, bu nedenle satıcının ayıp sorumluluğuna ilişkin bir hesaplama yapılamayacağı, davacının bakiye fatura alacağı toplamı —–talep edebileceği, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğu sonucuna varıldığı takdirde, eser tesliminden sonra süresinde bir ayıp bildiriminde bulunması gerektiği, işin üçüncü kişiye gördürüldüğüne dair ———- raporunda işin — sürdüğü belirtildiğinden — makinenin çalıştırma tarihinden geriye — gidildiğinde ——– kadar ayıp bildirimi yapılarak onarımın istenmesi gerektiği, dava dosyasının tetkikinden bu yönde bir bildirime rastlanmadığı, bu nedenle davalının davacıya karşı ayıba karşı sorumluluk hükümlerine başvuramayacağı ve —- tutarındaki bakiye fatura alacağını ödemesi gerektiği düşünülmekle birlikte, takdiri bütünüyle —- ait olduğu,—- davacının alacağı sabit görüldüğü takdirde, — üzerinden hesaplanan —- işlemiş temerrüt faizini talep edebileceği, davacının alacağına takip tarihinden sonrası için değişen oranlarda avans faizi oranında temerrüt faizi yürütülebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; taraflar arasında dava konusu icra takibine dayanak faturalara konu malların davalı tarafa satışı hususunda taraflar arasında anlaşma sağlandığı, davacı tarafça bir kısım bakiye fatura alacağının tahsili talebiyle davacı tarafça ——-yevmiye numarası ile davalıya ihtarname gönderilerek davalının temerrüte düşürüldüğü, davalının —— tarihli cevabi ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunduğu, bunun üzerine davacı tarafça bakiye fatura alacağına dayalı olarak davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın icra takibine itirazı üzerine davacı tarafça huzurdaki davanın ikame edildiği görüldü.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiği/hizmetin yerine getirildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Davalı tarafın savunmaları incelendiğinde mal teslimine ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığı ancak teslim edilen malların ayıplı olduğu iddialarının ileri sürüldüğü görülmüştür.
Davalı tarafça ayıp iddiasına yönelik —– tarihli —– imalat raporu başlıklı belgenin dosyaya ibraz edildiği, işbu belge altında —- isimli şahısların imzalarının yer aldığı, işbu şahısların mahkeme huzurunda alınan yeminli beyanlarında belge altında yer alan imzaların kendilerine ait olmadığını belirttikleri, bu haliyle davalı tarafın sunmuş olduğu bu delili itibar edilmemesi gerektiği görülmüştür.
Bununla birlikte taraflar arasında sözleşmenin niteliğine ilişkin uyuşmazlık bulunduğu, her ne kadar davalı tarafça davacı ile aralarındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu iddia edilmiş ve bu hususta taraflar arasındaki mail yazışmaları dosyaya ibraz edilmiş ise de, işbu mail yazışmalarının içeriğinden taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunun kabulünü gerektirecek kuvvette herhangi bir ibarenin yer almadığı, taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu olan makine parçalarının teslimi ile montajının da davacı tarafça gerçekleştirmesine yönelik husus da taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olarak kabulüne gerektirmeyeceği, taraflar arasındaki anlaşmanın montaj işini de kapsadığının düşünülmesi halinde ancak sözleşmenin alım satım ve hizmet sağlama edimlerini içeren karma sözleşme olarak kabulünün mümkün olacağı bu kabulde dahi davacı tarafın alacak iddiasına halel gelmeyeceği zira faturaya konu bedelin yalnızca satımı gerçekleştirilen makine parçalarına ilişkin olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların bilirkişi marifetiyle ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan defter ve kayıtlarında icra takip tarihi itibariyle —–alacak tespit edildiği, davalı tarafın usulüne uygun olarak düzenlenmiş olan ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde ise takip tarihi itibariyle davacının —- borçlu olarak göründüğü, ticari defterler arasındaki farkın davalının —- tarihinde davacıya gerçekleştirdiği —– ödemenin davalı kayıtlarında ters kayıtla sıfırlanmasından kaynaklandığı, yapılan ödemenin davacının kabulünde olduğu, bu yönüyle davacı ticari defterlerine değer verilerek davalının gerçekleştirdiği —-tutarlı ödemenin değerlendirmede dikkate alınması gerektiği, ikinci fark nedeninin davalının — tarihinde iki adet karşılığı toplamda —- olarak davacı adına düzenlediği iade faturalarından kaynaklandığı, söz konusu iade faturalarının davacının — tarihinde düzenlediği satış faturalarına istinaden düzenlendiği, bu yönüyle davalının —- yasal itiraz süresini aşarak davacı adına iade faturası tanzim ettiği, ayrıca iade faturalarının kabul edilmediği hususunun davacının davalıya —- tarihinde gönderdiği noter ihtarnamesi ile bildirildiği, bu haliyle, davacı taraf ticari defterlerine değer verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davacı tarafın icra takibinden evvel davalı tarafı temerrüte düşürdüğü ve alacağın faturaya dayalı ve likit olduğu hususları göz önünde bulundurularak davanın ve icra inkar tazminatının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun —-dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin —üzerinden devamına,
-Asıl alacak olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken —–harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan —-davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince —-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8-Arabuluculuk ücreti olan —– davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2021