Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/588 E. 2021/355 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/588 Esas
KARAR NO : 2021/355

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —– harç tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkilince İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’ —- sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine ——- ödenen hasar tazminatı ödemesinin rücuen tazminine ilişkin” — tutarlı takip başlatıldığını, davalı tarafından kötü niyetli borca itiraz edildiğini, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle: davacı yanın —ehliyetinin bulunmadığının tespiti halinde, davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde —-davacı yanın iddialarını ispatlar nitelikte olmadığını, söz konusu hasar ekspertiz raporu uyarınca dava dışı sigortalının zararının —- tarafından ödendiği açık olduğundan davacı yanın takibe konu hasar ödemesinin dayanağını gerekçesini ve somut olayda rücu koşullarının oluştuğu iddialarını yazılı deliller ile ispatlayamadığından bahisle davanın reddi gerektiğini, her halükarda davacı yanın davası haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın esastan reddi gerektiğini, davacı yanın müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak başlattığı icra takibi nedeniyle aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizin —- Esas Sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —-Esas Sayılı dosyasında davalıların aynı olduğu her ne kadar davacılar farklı ise de uyuşmazlığa konu zararın meydana geldiği yer ile ilgili aynı menfaat ve rizikoyu teminat altına alan TTK 1465 vd. Maddeleri uyarınca birden çok sigorta olduğu dava dışı sigortalının aynı olduğu dolayısıyla — dayalı açılan iş bu davalarda davacı sigortanın dava dışı sigortalının haklarına halef olarak dava açması ve — olunan ne şekilde dava açacak idi ise halef olanında ayın şekilde dava açacak olması göz önüne alındığında her iki davada da sigortaların haklarına —- sigortalının aynı olması ve aynı olaya ilişkin ödeme yapıp halefiyet kazanmaları nedeniyle iş bu iki dosyanın benzer hukuksal nedenlere dayalı olarak açıldıkları, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek mahiyette olduğu dolayısı ile her iki dosyanın birleştirilmesinde hukuki yarar olduğu, dosyaların fiili ve hukuki irtibatlı oldukları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, Mahkememizin —- esas sayılı dosyası ile mahkememizin — esas sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı olması, biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyecek olmasından dolayı mahkememiz dosyasının mahkememizin — esas sayılı dava dosyası üzerinden 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 166.maddesi gereğince birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin iş bu dosyasının İstanbul Anadolu –. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dava dosyası üzerinde 6100 Sayılı HMK’nın 166. Maddesi uyarınca birleştirilmesine,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına, yargılamaya İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dava dosyası üzerinden devamına,
Dair; Karar 6100 Sayılı HMK’nın 168. Maddesi uyarınca esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.