Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/574 E. 2022/662 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/574 Esas
KARAR NO: 2022/662
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/12/2020
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacının İddia ve Talebi: Müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalının —— borcu bulunduğunu, tutarın ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını fakat davalının takibe itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya Tebligat Kanunun 35.maddesine uygun olarak tebligat yapıldığı, davalının duruşmalara katılmadığı ve savunma vermediği görülmüştür.
DELİLLER:Faturalar, ——–, defter incelemeleri, ——sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı—-tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; 1. Davacıya ait yasal defterlerin Vergi Usul Kanunun 183-184-185 maddeleri ve 6102 Sayılı TTK’nın 64.maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, yevmiye kebir defterlerine ait —— süresi içerisinde alındığı, —– yıllarına ait ——- defterlerine ait —— tasdikleri ise ibraz edilmediği, hususla ilgili nihai değerlendirmenin —— takdirinde olduğu, Davalıya Tebligat Kanunun 35.maddesine uygun olarak tebligat yapıldığı, davalının duruşmalara katılmadığı ve savunma vermediği, Üzerinde tarih bilgisi tespit edilemeyen taraflar arasında akdedilen ——— dosyada mübrez olduğu,—- tarihi itibariyle davacı nezdinde davalının —-alacaklı olarak göründüğü, Davacının — yılında davalı adına —– hariç toplamda —- yılında ise —– tutarlı irsaliyeli fatura düzenleyerek kayıtlarına aldığı, —–beyannamelerinin incelenmesi sonucu davalının — hariç olmak üzere toplamda —– tutarlı fatura alarak kayıtlarına intikal ettirdiği, bu noktada tarafların — yer alan tutarlarda mutabık olmadıklarının anlaşıldığı, Davalı adına— yılında düzenlenen —- tutarlı faturaların davalıya ait —— yer almadığı, dosyaya ibraz edilen davalı adına düzenlenen irsaliyeli faturaların teslim alan kısımlarında da ——– imza bilgisinin bulunmadığı, bu yönüyle davacının alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı alacak istemine ilişkindir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.
Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde karar verildiği, davalı tarafa yapılan tebligata rağmen defterlerin sunulmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin incelenmesinde —— defterinin noter açılış tasdiklerinin ibraz edilmediği, TTK’ya göre —— defterinin noter açılış tasdiklerinin yapılmasının zorunlu olduğu, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından sunulmamış ise de davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil edebilmesi için defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması gerektiği, davacı tarafça ibraz edilen irsaliyeli faturalarda teslim alan kısımlarında isim imza bilgisinin bulunmadığı, bu husular gözetildiğinde davacı tarafça alacağın varlığı ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam hacının Peşin alınan 1058,81 TL harçtan mahsubu ile Hazineye irat kaydına, bakiye kalan 978,11‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.919,99 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2022