Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2022/553 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/565 Esas
KARAR NO : 2022/553

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin ——- dava dilekçesinden özetle ;—– bedeli üzerinden ———– kullanılmamış —-alımı hususunda sözleşme imzalandığını,——- teslim edildiğini, Sevk irsaliyesinden makinenin hiç kullanılmadığı ve yeni olduğunu, —- teminat senediyle———— satın alındığını, ——gönderilmiş ancak çalıştıktan—– yaptığını, —— — günlerce uğraşarak arızayı gidermiş ancak —- makine yeniden çalıştırılamamıştır. Bilahare
taraflarınca mahkemeye başvuru sonucu alınan —— bilirkişi tespit raporunda dava konusu makınanın alındığında sıfır olmadığı onarım görmüş olduğu yönünde rapor verildiğini, bunun üzerine taraflarınca satıcı —- tarihinde ihtarname çekilerek ayıplı olduğu gerekçesiyle makinanın iadesi talep edildiğini, bunun yanında
makinanın çalışmaması nedeniyle ——–bu nedenle maddi ve manevi
zarar oluşmuş olduğunu, daha sonra arızalı ——— protokol yapılarak iade edilmiştir. bu protokolü 3. maddesi gereği satış bedelinin iade edileceği hükme bağlandığını, ancak makinanın iade edilmesi ve sözleşmenin feshedilmesine rağmen davalı .—- vermiş oldukları senetleri kötü niyetli olarak—- sayılı dosyaya icraya koyduğunu, bununla ilgili olarak —– şirketimiz aleyhine — sözleşmesinin feshi ———-
konu ayıplı makinenin feshi için dava açmış bulunduğunu, dava karara çıkmış olup ayrıca– ihbar edilmiştir. Ancak davalı ..—- sorumlukları ve ihtarlarına rağmen sessiz kalmış ve maddi ve manevi zarara uğramalarına sebep olduğunu, davalı ayıplı mal satmasına rağmen taraflarınca verilen teminat senetlerini kötü niyetli icraya koyarak haksız
kazanç elde etme yoluna gittiklerini, borçlu olmasına rağmen icra işlemleri halen devam
etmekte olup müvekkili .—- dairesine haciz koyarak kıymet takdiri yaptırdığını, buna karşı itiraz davası açmış olmakla——– talebi konulmasını talep ederek tüm bu açıklanan nedenlerle dava konusu senetlerin ödenmesini — mahiyette icra takiplerinin durdurulması amacıyla
ihtiyatı tedbir kararı verilmesine , davalıya vermiş oldukları 7 adet senedin iptaline, bu senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, makinanın iade edildiği ve sözleşmenin feshedildiği gerekçesiyle borçlu olmadıklarının tespitine, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ….—— cevap dilekçesinden özetle
; takibe konu — üzerinde teminat kaydı bulunmamaktadır. davacı takibe konu senetlerin teminat alındığını gösterir bir sözleşme sunmadığından teminat iddiası değerlendirilemez.— senedi olabilmesi için neyin teminatı olduğu ———– Takibe konu senetler incelendiğinde teminat kaydının olmadığı görülecektir. bu nedenle davacının takibi
sürüncemede bırakmak maksadı ile sunduğu teminat senedi yönünde olduğu itiraz reddedilmelidir.
Davacı, davalı müvekkilini ibra etmiştir. geçerli ————— açılan bu dava reddedilmelidir. dava dilekçesi —-ile müvekkil arasında yapılan——-protokol ile davacı müvekkilimizi gayri kabili rücu olarak ibra ettiğini, aynı protokolün 6. maddesinde de müvekkili firma aleyhine —- üzerinden ve başlatmış olduğu dava ve icra takiplerinden feragat ettiğini, bunlara ilişkin herhangi bir hak ve talebinin kalmadığını, bundan böyle de geriye dönük olarak da söz konusu makinaya ilişkin olarak müvekkili firma aleyhine herhangi bir talepte bulunmayacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, takibe konu senetlerin teminat için verildiği iddiası gerçek olmadığını, takibe konu senetler takip borçlusu davalı için— peşinat karşılığında alındığını, müvekkili firma ile
davalılar arasında — tarihinde iş makinasının satımı hususunda sözleşme imzalandığını,—– sözleşmenin 3.maddesinde de belirtildiği üzere sözleşmeye konu iş makinesinin alımı konusunda davalılar adına—- tarihinde davalılar adına —ödeme yapıldığını, sözleşmenin 3.2 maddesinde belirtildiği —- ödenen peşinat için takibe konu senetler alındığını, senetlerin keşide
tarihi ve vadeleri incelendiğinde takibe konu senetlerin —- takip borçlusu adına ödenen peşinat desteği için alınan senetler olduğu (teminat senedi olmadığı) açıkça ortaya çıkacağını, —- tarafından dava konusu makinenin ——
tarihli sevk irsaliyesiyle ,————–
—– kullanılmamıştır, ———–
davacıya teslim edildiği, dosyadaki belgeler, fatura, davacıların dava dilekçesindeki 3. Maddesin-deki beyanı ile de sabit olduğunu, satış sözleşmesine — müvekkile iade edildiği gerçek dışıdır. Dava dilekçesinde takibe konu bonoların alındığı satış sözleşmesinin konusu — makinasının müvekkiline iade edildiği iddia edilmiş ise bunun doğru olmadığını, dava—– davacı takip borçlusu ile müvekkili arasında yapılan ——– protokol ile satışa konu— iadesi konusunda anlaşılmış ise de satışa— makinesi davacının borcu ———— ile el konulduğunu,———- dosyasından yürütüldüğünü, davacının ayıp ile ilgili iddiaları iş bu menfi tespit davasında dinlenemeyeceğini,———— bir mahkeme kararı yokken satılanın ayıplı olması bahanesi ile
satıcıya olan borcunu ödemekten kaçınamayacağını, davacının — tarihli satış sözleşmesi—- ile müvekkilinden— aldığı, bu iş ——- davacı adına ödediği —- desteğinin bulunduğu ve———–
karşılık davacıdan——- alındığı bu senetlerin ödenmemesi nedeni ile takibe konulduğu sabit olduğunu, davacı dava dilekçesinin —– iddialarda bulunduğunu, satışa —-ayıplı olduğu iddiaları gerçek dışı olduğunu, bu iddiaların tümünü reddettiklerini, ayrıca bu iddialar doğru olsa bile ayıpla ilgili başvurular müvekkili ile davacı arasında—–ve dava dilekçesi ek-3’de sunulan — sınırlandırıldığını, .davacı protokolün 6. maddesinde de müvekkil firma aleyhine——–
——-üzerinden ve başlatmış olduğu dava ve icra takiplerinden feragat ettiğini, bunlara ilişkin herhangi bir hak ve talebinin kalmadığını, bundan böyle de geriye dönük olarak da söz konusu makineye ilişkin olarak müvekkili firma aleyhine herhangi bir talepte bulunmayacağını kabul, beyan ve
taahhüt ettiğini,—ayıplı olduğu — dahi, ayıptan dolayı sözleşmesinin geçersizliğine veya edimlerin iadesine yönelik müvekkilleri aleyhine bir karar
yokken, davacı kendi ayıp iddiası ile ilgili olarak sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirmekten kaçınabilecek midir? başka bir deyişle müvekkillerinin kendisi için ödediği peşinatın üstünü
çizeceğini düşünmek hukuk ve mantık kurallarına aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle açılan bu menfi
tespit davası icra takibini sürüncemede bırakmak maksadı ile açılmış olup, dayanaktan yoksun bu
davanın reddini talep etmiştir ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmişitir.
DELİLLER:
—–numaralı ihtarname örneği, —- örneği,—– suretinin temin edildiği, davalı tanığı .—- davacı tanıkları ..——- dinlenildiği, —- müzekkereye cevap verildiği anlaşıldığı,
Makine mühendisi bilirkişisi ile ticaret hukuku alanında uzman bilirkişisine tevdi edilerek hazırlanan bilirkişi müşterek kök raporunda özetle; ” Dava ———–taraflar arasında imzalanmış
sözleşme ve faturada belirtilen nitelikte olmadığı ,teslim edilen makinayla sevk irsaliyesinde belirtilen makinanın ———- numaralarının farklı olduğu ——– davalı ———– taahhüt ettiği nitelik ve özellikte —- bir makina teslim
edildiği, teslim edilen — numaralı —yüklenicinin farklı makina olması taraflar arasında kararlaştırıldığı şekilde sıfır ve kullanılmamış — olma niteliğine sahip olmaması ve çalışmaya başladıktan 3 saat sonra giderilemeyecek nitelikte arıza yapması nedeniyle
ayıplı mal olarak nitelendirilebileceği, Davalı tarafından söz konusu protokolde düzenlenen yükümlülüklerin yerine getirilmediği,
—————–tarafından yapılan ödemeyi iade etmediği, davalıdan kaynaklı olarak — koyulduğu, Davacı tarafından, araçların iade yükümünün yerine getirildiği, buna rağmen davalının bedel iadesini gerçekleştirmediği ve bu kapsamda dava konusu 7 adet senedi de iade etmediği, Sonuç olarak; dosya kapsamında yapılan tespitler, daha önce alınan bilirkişi raporundaki
teknik tespitler dikkate alındığında, davacının dava konusu senetlerden dolayı bir borcunun
bulunmadığı,
” şeklinde raporun tanzim edildiği,
Bilirkişi ek raporunda özetle;
” Dosyaya sunulan itirazlar değerlendirildiğinde kök raporda yer verilen değerlendirmelerimizi değiştirmemizi gerektiren bir hususun bulunmadığı, bu sebeple kök rapordaki görüşlerimizi muhafaza ettiğimiz, —-bakımından heyetimizde mali uzman bulunmaması sebebiyle bir
değerlendirme yapılamadığı, davacının davaya konu senetlerden dolayı borcunun bulunmadığı,
” şeklinde bildirildiği,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın,——- sayılı dosyasına konu edilen—- teminat senedi olduğu iddiasına dayalı olarak davacının borçlu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesi taleplerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlen——————- hususunda — tarihli sözleşme imzalandığı, davacı … ile dava dışı——— sözleşmesinin—– düzenlendiği, sözleşmeye uygun —– tarafından sözleşme bedelinin davalı satıcıya ödendiği, sözleşmeye konu makinenin davalı———- numaralı sevk irsaliyesinden davcıya —tarihinde teslim edildiği, davacı …—- davalı ….–. Arasında yapılan sözleşmenin “—- 3.2 hükmüne göre sözleşme konusu makinenin alımı konusunda—(davacı) firma adına — peşinat desteği sağlanacağı, peşinat yapıldıktan sonra —– tarihine kadar satıcıya (davalı) ödenmediği takdirde veya herhangi bir sebeple sözleşme feshedildiği takdirde alıcı (davacı) kendisi adına ödenmemiş—- satıcıya ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin düzenlendiği ve peşinat desteğine istinaden— düzenlenme tarihi aynı olan —— bedelli”— alınacağının düzenlendiği, davacı tarafından sözleşme hükmün istinaden peşinat desteği olarak toplam 7 senet verildiği, dava dilekçesinde sunulan — tarihli protokolde davalı şirketin imza ve kaşesinin bulunmadığı protokol hükümlerine göre — davalıya iade edilmesi, davalı şirkete yapılan ödemenin — davalı şirket tarafından 7 adet senedin davacıya iadesinin kararlaştırıldığı,
Davalı tarafça cevap dilekçesinde takibe konu senetler üzerinde teminat kaydı bulunmadığı, teminat olarak alındığı gösterir sözleşme hükümlerinin bulunmadığı, dava dilekçisinin ekindeki protokol gereği ibra edildiği, senetlerin peşinat karşılığı alındığı, makinenin iade edilmediğinin belirtildiği ve ekinde davalı tarafından dava dışı— yapıldığına ilişkin dekontun sunulduğu,
Davalı şirketin sevk irsaliyesinden davacıya — teslim edildiği anlaşılan makinenin davacı— çalıştırdığı esnasında makinede oluşan arıza iddiasıyla—delil tespitinde bulunulduğu,
İddia, savunma ve toplanan deliller kapsamında——– taraflar arasında imzalanmış
sözleşme ve faturada belirtilen nitelikte olmadığı, teslim edilen makinayla sevk irsaliyesinde belirtilen makinanın—– numaralarının farklı olduğu, davalı ——– taahhüt ettiği nitelik ve özellikte makina yerine başka bir makina teslim edildiği, malın ayıplı mal olduğu, davalı tarafından söz konusu protokolde düzenlenen yükümlülüklerin yerine getirilmediği,
—tarafından yapılan ödemeyi iade etmediği, davalıdan kaynaklı olarak araçlara el koyulduğu, davacı tarafından, araçların iade yükümünün yerine getirildiği, buna rağmen davalının bedel iadesini gerçekleştirmediği ve bu kapsamda dava konusu — etmediğinin bildirildiği,—- sayılı kambiyo senetlerine — icranın dayandığı senetlerin incelenmesinde; — düzenlenme tarihi —— ilişkin olarak takip başlatıldığı,– davacı …—- düzenlediği ve diğer davacı —- müteselsil kefil olarak imzaladığı, toplam alacağın——– olduğu anlaşılmıştır.
Menfi tespit davası, 2004 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Menfî tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır: Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü, hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (HMK m. 190; MK m.6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer.
Somut olayda davacı senetleri teminat senedi olduğu iddia ettiği ileri sürdüğünden açılan menfi tespit davasında da ispat yükü davacı borçludadır. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiği, takibe konu çekin ticari ilişkinin teminatı olarak verildiğini iddia eden davacının öncelikle bu iddiasını HMK’nun 201. maddesi uyarınca yazılı delille veya diğer kesin delillerle ispatlaması gerekmektedir.
Davacı tarafça sunulan sözleşmenin “————- sözleşme konusu makinenin——, peşinat yapıldıktan sonra sözleşme bedelinin — tarihine kadar satıcıya (davalı) ödenmediği takdirde veya herhangi bir sebeple sözleşme feshedildiği takdirde alıcı (davacı) kendisi adına ödenmemiş bulunan 106.943,59 TL’lik peşinat desteğini — ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin düzenlendiği ve peşinat desteğine istinaden davaya konu senetlerin alındığının anlaşıldığı, takip dayanağı bonoların taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak verildiği, TTK 776/b maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediği, tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmedikleri dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiği, bu halde tarafların ticari defterlerine takip ve davanın konusu bonoları kaydedip kaydetmediğinin uyuşmazlığın çözümü bakımından önem arz etmediği anlaşılmakla davanın kabulü ile davacıların— alacak yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiği, davalının kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davacıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının — sayılı dosyasına konu — alacak yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 6.870,96 TL harçtan, peşin yatırılan —— harcın düşümü ile geri kalan 5.153,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan —- peşin harç, — başvuru harcı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, ——- posta gideri olmak üzere toplam 4.767,11‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan—— ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7———– tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.