Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/563 E. 2021/232 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2020/563 Esas
KARAR NO : 2021/232

DAVA : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin 01/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 01.01.2018 tarihli kira sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafından İstanbul Anadolu ———-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, taraflarına ödeme emri tebligatı yapıldığı ancak bundan geç haberdar olduklarını bu nedenle icra dosyasına itiraz edemediklerini, müvekkili tarafından 43.650,00 TL nin davalının banka hesabına yatırıldığını, 24.11.2020 tarihinde müvekkili şirkete—– malların haczedildiğini, müvekkilinin bunun üzerine haricen 50.000,00 TL. ödeme yaptığını, müvekkilinin davalı yana söz konusu aylara ilişkin bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle icra takibinin öncelikle teminatsız olarak aksi halde teminat mukabilinde ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, takibin iptaline davalı tarafın dava konusu alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin 28/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın reddine aksi halde görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesine talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesi ve dayanağı belge incelendiğinde, taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu——– tarihlerine ait kira bedellerinin ödenmiş olması nedeniyle mükerrer tahsilat yapılmak istendiğini, müvekkilinin her hangi bir kira borcunun bulunmadığının tespiti ile icra takibinin iptalini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçe ekinde mevcut 01/01/2018 tarihli kira sözleşmesi incelendiğinde kiraya verenin … kiracının ———-olduğu, ——– Adliyesi Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmıştır.
Benzer konuya ilişkin Yargıtay —— karar sayılı ilamında;——– konu öncelikli uyuşmazlık; davaya bakmaya görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu hususunda toplanmaktadır. Mahkemenin görevi belirlenirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığının tespiti gerekmektedir.
—- tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların,—-tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, taraflar arasında kira sözleşmesi olduğu tartışmasızdır. Dava konusu talep ise, kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağıdır. Her ne kadar mahkemece, kiraya konu yerin sit alanı olması ve malikinin Hazine olması nedeni ile sözleşmenin kesin hükümsüz olduğu belirtilmiş ise de, kira sözleşmesi şahsi hak doğuran bir sözleşme olmakla kiralayanın mutlaka malik olması gerekmemektedir. Kiraya veren hak ve yetkilerini sözleşmeden almaktadır. Bunun dışında, davalı kiraya veren tarafından————–Mahkemesi’nin ——– Esas sayılı dosyası ile açılan tahliye davasında, uyuşmazlık kira olarak nitelendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm —– tarihinde Yargıtay —-. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiştir. Bu halde, kira alacağından kaynaklı açılan iş bu davada görevli mahkeme —- Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki açıklamalarına yer verildiği görülmüştür.
Sonuç olarak, 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın, kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından bakılacağı şeklinde düzenleme bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, bu haliyle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla ihtiyati haciz talebinin HMK 4/1-a maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4 ve 5 maddeleri gereğince görevli mahkeme İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli—-Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına( ihtarat yapıldı)
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, davalı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, davacının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.