Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/561 E. 2022/696 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/561 Esas
KARAR NO : 2022/696

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, şirket bünyesinde barındırdığı araçlar vasıtası ile davalı şirkete servis ve—-vermiş olduğunu, Müvekkili şirket, davalı şirket ile davalı kuruma———– yılları —-yapılması için —– sözleşmesini imzalamış olduğunu, iş bu sözleşmenin 7. Maddesi gereği müvekkil şirket tarafından davalıya nakit teminat ödenmiş olduğunu, Müvekkil —–gereği gibi yerine getirirken davalı şirket, —– sözleşmesi imzalamış, sonrasında taraflar arasındaki —— aykırı işlemlerle ve haksız gerekçelerle —- sözleşmeyi feshettiğini, Davalı şirketin bu dönemde verilen hizmet ve kesilen faturalar gereği de ödeme yapmadığını, Davalı tarafın usulsüz işlemleri ve haksız feshinden sonra keşide —— ihtarnamesi ile ihtar gönderilerek hem teminatın hem de ödenmeyen fatura bedelinin ödenmesi talep edilmiştir. İş bu ihtarname davalı tarafa — tarihinde tebliğ edilmiştir. Ancak davalı taraf bu ihtara rağmen de ödeme yapmamıştır. Harici görüşmeler neticesiz kalmış, bunun üzerine tarafımızdan—-nolu ticari uyuşmazlıklarda —– başvurusu yapılmış, ancak buna rağmen uzlaşma sağlanamadığını, iş bu nedenle müvekkilinin fatura, sözleşme ile sabit alacaklarının tahsili için sayın mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olunduğunu, müspet ve menfii zarara ilişkin talep ve dava haklarının bu aşamada saklı olduğunu, Müvekkilinin davalıda mevcut alacaklarının tespiti ile, belirsiz alacak davası olarak ve fazlaya dair hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydıyla ,— işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizce resen tespit edilecek sair hususlar nedeni ile (Fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile), öncelikle şartları oluşmamasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, davacının iddialarının, gerçeklik ve samimiyetle bağdaşmaması, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedenleri ile huzurdaki davanın reddi yönünde karar verilmesini her türlü yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Davacı ——ödendiği, sözleşmede teminatın —–hakkında hüküm bulunmadığı, Ancak yukarıda açıklanan —- yaşanan aksaklıklar nedeni ile dosyaya sunulan —–niteliğinde alınan “—- plakalı araçların masraf olarak değerlendirilmeyeceği kanaati oluşmakla birlikte takdiri Yüce Mahkemenizin olacağı. Dosyaya sunulu olan araçlara ait benzin masraflarının hangi —— için kullanıldığının belirlenemediği, ekli ücret —- giderlerinin, dosyaya sunulu olan personellerden ——- olduğu, işe girişlerin sözleşme tarihi öncesinden geldiği, görevli personelin hangi pozisyon ve amaçla çalıştırıldığının belirlenemediği,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle; “Davacı tarafça davalının sözleşme hükümlerine yönelik ihtarnamelere ve şikayetlere karşılık aksaklıkları gidermediği, — sözleşmenin hükümlerini öngörebileceği düşünüldüğünden ( Tacir, ticari işletmesi ile ilgili olarak, sözleşmenin imzası, ifası ve feshi aşamasında basiretli bir iş insanı gibi davranma yükümlülüğü altında. Bu kapsamda her tacir, ticari faaliyetleri kapsamında ileride doğabilecek riskleri düşünmeli ve borcun ifasını engelleyebilecek durumları önceden değerlendirmeli ) sözleşmenin sözleşme şartları doğrultusunda fesih edildiği sonuç ve kanaatine varılmış olup; “aşırı ifa güçlüğü” veya “zorda kalma” ilgili değerlendirme; nihai karar ve takdiri Sayın Mahkemeye aittir. Davacı —- ödendiği, sözleşmede teminatın akıbeti hakkında hüküm bulunmadığı, Ancak yukarıda açıklanan servis hizmetlerinde yaşanan aksaklıklar nedeni ile dosyaya sunulan —niteliğinde alınan — değerlendirilmeyeceği kanaati oluşmakla birlikte takdiri Yüce Mahkemenizin olacağı, Davacı tarafından davalı tarafa giderler için herhangi bir yansıtma faturası bulunmadığı, dolayısı ile davacı taraf bile kendisinin ne kadar alacaklı olduğuna dair bir tutar ve done sunamadığı, Dosyaya sunulu olan araçlara ait benzin masraflarının hangi güzergâh için kullanıldığının belirlenemediği, ekli ücret bordrolarına ait sigorta giderlerinin, dosyaya sunulu olan personellerden —olduğu, işe girişlerin sözleşme tarihi öncesinden geldiği, görevli— çalıştırıldığının belirlenemediği, Yukarıda detayları verilen gerek veli şikâyetleri gerek de eğitim kurumunun tespitleri doğrultusunda davacı — bildirimlerin yapıldığı, bu şikâyetlerin devamının gelmesiyle sözleşmenin fesh edildiğinin anlaşıldığı, davacı —— firmasının yükümlülük ve sorumluluklarını yerine getirmediği bu sebeplerle takdir Yüce Mahkemenize ait olmak üzere davacı tarafın sözleşme fesih gerekçelerinin makul olduğu” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle;”Tüm delillerin münakaşası, her türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamıyla Yüce Mahkeme ye ait olmak üzere, dava dosyasına sunulu belgeler ile davalı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda detayları yukarıda açıklandığı üzere; —-oturumun yapıldığı ve taraflarla müzakerelere başlanıldığı, tarafların yapılan müzakere sonucunda uyuşmazlık konusu talebe ilişkin anlaşamaya varılamadığı,— aynı kalmak kaydı ile ek olarak aşağıdaki tespitlere yer verildiği; ——- olduğu, Dosya içerisinde mevcut, ———tarihinde davalı … — tarafından davacı —- yapıldığı, Yukarıda yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde, davalı yan tarafından toplamda —- masraf ve teminat bedeli olarak ödeme gerçekleştirdiği, yasal defter ve kayıtlarında yer aldığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Davacı yan davalı — kurumuna verdiği — teminatın iadesi ile birlikte ödenmeyen faturaların bedelinin tanzimini talep etmiştir.
Davalı yan ise davacı — ayıplı hizmet ifasından kaynaklı aralarındaki sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, başka servis şirketi ile anlaşma yapmak zorunda kaldığını, davacının velilerden haksız tahsil ettiği ve geri iade edilmeyen bedelleri kendilerinin karşıladığını, davanın haksız ve kötü niyetle açıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Taraflar arasında davacının —-davalı … kurumuna kayıtlı öğrencilerin —araçları ile hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığı, davacı —-davalı …—- ilişkin — nakit teminat ödediği, sözleşme hükümleri çerçevesinde davacının hizmet görmeye başladığı ancak davalı —- hizmeti ile ilgili şikayetlerin — tarihinde başladığı, söz konusu veli şikayetlerinin davalı … kurumu tarafından davacı —— şirketine —– bildirildiği, daha sonra davalı …— tarafından tespit edilen; ” —-araçlarında — riayet edilmemesi, bazı araçlarda—- bulunmaması,— almadan — ayrılması, servis hizmeti sağlanır —-konuşulması, servis araçlarının yaşlarının eski olmas, ” gibi bir takım eksiklikler ve aksaklıklar baz alınarak davacı —- ihtarnameler gönderildiği, ——- ihtarnamesine konu edildiği şekliyle taraflar arasındaki sözleşmenin 18. maddesi kapsamında ———– bilgisi dışında velilerden peşin ücret alınmamasının kararlaştırıldığı, aksi durumun sözleşmenin feshi olarak karara bağlandığı, buna rağmen davacı ——— velilerden sözleşmeye aykırı tahsilat gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, gerek veli şikayetlerinin devam etmesi gerek davalı … kurumunun davacı—– şirketinin sözleşmeye aykırı ayıplı hizmet ifasına ilişkin tespitleri doğrultusunda davalı … kurumu tarafından sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 124. maddesi uyarınca borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa, borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa, borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa temerrüde düşen borçluya edimini ifa için süre verilmesine gerek bulunmamaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir. Türk Borçlar Kanunu’nun 126. maddesi uyarınca ifasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.
Taraflar arasındaki ihtilafın açıklığa kavuşturulması amacıyla tanıklar dinlendikten sonra—— ara kararları uyarınca;
” Davacı —–ile davalı …—————— hizmetinin gerçekleştirilmesi amacıyla —- sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığı, sözleşme kapsamında davacı — şirketinin davalı … kurumuna nakit teminat ödeyip ödemediği, ödemiş ise bedeli, davalı —- gereği gibi yerine getirip getirmediği, davalının haklı sebeple — sözleşmesini fesh edip etmediği, davalının sözleşmeyi fesh etmesinde davacı taşıma şirketinin kusurunun bulunup bulunmadığı, kusuru var ise başka bir —– ile anlaşma sağlanmasının sözleşmeye aykırı olup olmadığı, davalı … kurumunun başka bir —- sözleşme düzenleyip düzenlemediği, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafça kesilen fatura ve davalıya ödenen nakit teminat bedelini tahsil etmeye hakkının olup olmadığı, hakkı var ise iki kalem alacak miktarının ne olduğu, davacı tarafın davalı … kurumuna kesmiş olduğu faturaları usulüne uygun tebliğ edip etmediği, söz konusu faturalara konu hizmeti yerine getirip getirmediği hususlarının irdelenmesi,” hususunda rapor tanzimi istenilmiş, denetime el verişli —- tarihli rapor incelendiğinde; ” …. gerek —-tespitleri doğrultusunda davacı firmaya yazılı bildirimlerin yapıldığı, bu şikâyetlerin devamının gelmesiyle sözleşmenin fesh edildiğinin anlaşıldığı, davacı —- yükümlülük ve sorumluluklarını yerine getirmediği bu sebeplerle takdir Yüce Mahkemenize ait olmak üzere davacı tarafın sözleşme fesih gerekçelerinin makul olduğu kanaatine ulaşıldığı…” şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma, tanık beyanları, tarafların birbirlerin keşide ettiği ihtarnameler, dava dışı— davacı —– şirketine keşide ettiği ihtarnameler, taraflar arasında imzalanan sözleşme, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında; Davacı tarafça davalının sözleşme hükümlerine yönelik ihtarnamelere ve şikayetlere karşılık aksaklıkları gidermediği, davacı —- sorumluluklarını yerine getirmediği, bu hususun tanık beyanları, taraflara arasındaki —–açıkça anlaşıldığı, davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı sebeple feshettiği, davacı tarafından davalı tarafa giderler için herhangi bir yansıtma faturası düzenlemediği, bu haliyle davacının davalıdan ne kadar bedel alacaklı olduğuna dair bir bilgi ve belgenin dosyaya kazandırılmadığı anlaşılmakla davacının ispatlanamayan davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 90,08‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre tespit edilen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6—- araculuculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.