Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/542 E. 2022/524 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/542 Esas
KARAR NO: 2022/524

DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/11/2020
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda müvekkil aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının — yılı devrini —-kuruş olarak yazdığını, oysaki davalının —-yılından borcu bulunduğunu, bu nedenle davalının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının —– az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının müvekkile —–borcu olduğunu ve bu kapsamda icra takibi başlatıldığını, davacının müvekkilden alacaklı olduğu yönündeki iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacının hangi ürünleri alıp sattığının belli olmadığını ve davacının alacaklı olduğunu ispat edemediğini ileri sürerek müvekkilin borçlu olmadığının tespitini, davacının takip konusu alacağın ——aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini savunmuştur.
RAPOR: —- raporunda özetle; “Davacıya ait —-yılı —-açılış kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, —-yıllarına—- açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, aynı yıllara ait—-kapanış tasdiklerinin ise gerçekleştirilmediği, bu yönüyle davacı ticari defterlerinin delil kabiliyeti ile ilgili nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalıya ait —– yıllarına ait yasal defterlerin Vergi Usul Kanunun 183-184-185 maddeleri ve 6102 Sayılı TTK’nın 64.maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak—-kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı,—– ibraz edilmediği, Tarafların birbirleri adına düzenledikleri faturaların taraf form—- beyannameleri ile —– kayıtlı bulunduğu, bu minvalde uyuşmazlık konusunun taraf —-yer alan tahsilat ve ödeme tutarlarının birbirini doğrulamamasından kaynaklandığı, İşbu raporun “Değerlendirme” başlığında yer verilen, davacının davalıya tevdi ettiğini iddia ettiği çek kopyalarının dosyaya sunulması ve ilgili bankalardan son durumlarının sorulması, ayrıca davalı nezdinde kayıtlı bulunan davacıya ödendiği beyan edilen —– tutarlı tahsilat makbuzunun dosyaya ibraz edilmesi neticesinde uyuşmazlığın çözümü noktasında denetime elverişli rapor düzenlenebileceği, bu noktada sonuca gidilemediği,” şeklinde sonuç ve kanaate varıldığı beyan edilmiştir.
FERAGAT: Davacı vekilinin mazeretli feragat dilekçesinde özetle: Davalı taraf ile haricen anlaşmaları üzerine davadan feragat ettiklerini bildirmiş olup gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Talep; Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, mahkememizde açılan “Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)” davasının devam eden yargılaması sırasında; davacı vekilinin —-tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini ayrıca —– tarihli celsede de davalı vekili beyanında davacı yanın feragat ettiğini, feragata muvafakatlerinin olduğunu, vekalet ücreti taleplerinin olmadığını ve dosyada karar verilmesini beyan ettiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK m.307 uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Taraf vekillerinin talepleri doğrultusunda vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Feragatın ilk celseden sonra yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken—-karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan —-harçtan mahsubu ile fazla alınan —- harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren — hafta içinde —- istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.