Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/513 E. 2021/287 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/598 Esas
KARAR NO : 2021/174

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; ————- göstererek ———— resen terkin edildiğini yargılama sırasında öğrenildiğini, bu nedenle İş Mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından——– dosyası üzerinden taraflarına işbu davayı açmak için süre verildiğini, ———edilmeden önceki merkez ——— ihyasına karar verilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini karar verilmesinini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı .—– meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi gereğince ——— gayri faal olması sebebiyle re’sen terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
——yazısıyla ihyası talep edilen — 6102 sayılı Türk Ticaret kanunun geçici 7. Maddesi uyarınca—- resen terkin edildiği bildirilmiştir.
—— sayılı dosyasının—— yetki belgesiyle, davacı tarafa— davası açmak üzere yetki ve süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 26/06/2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişik geçici 7. maddesinde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde kanunda yazılı halleri tespit edilen ya da ——— kayıtlarının silinmesi ilgili kanunlardaki — usulüne uyulmaksızın bu madde hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.Aynı maddenin 15. Fıkrasında ” Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra—intikal eder. Hazine —borçlarından sorumlu tutulmaz. — sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. —- kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” düzenlemesi getirilmiş, Aynı maddenin 2. Fıkrasında Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.Yapılan incelemede ihyası istenen şirketin —- TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca —edildiği anlaşılmıştır. Davacı ….—– dava açılmış mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine—-ilamı ile söz konusu şirketin ihyası için davacıya uygun süre verilip sonucu beklenerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiğinden bahisle verilen kararı kaldırmıştır——– kararı ile davacıya iş bu davayı açmak üzere yetki ve süre verilmiş eldeki bu dava bu nedenle ikame edilmiştir.
Yapılan yargılamaya göre, —– re’sen terkin edilen şirket hakkında ihyası talep edilen şirketin halen devam eden dava bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, ancak bildirimle yapılan ilana rağmen —- başvurusu bulunmadığından, adresinin tespit edilememesi nedeni ile tasfiye edilmeksizin resen terkin edildiği anlaşılmıştır. Derdest olan davanın sonucuna göre şirket borcu ortaya çıkabileceği, tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı, — terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Davacı her ne kadar tasfiye memuru tayin edilmesini talep etmişse de söz konusun şirket TTK’nın geçici 7. Maddesi gereği sicilden—-“….TTK’ nun 547. maddesine — kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde –atanması gerekecektir. İhyası istenen şirket 6102 sayılı yasanın TTK’ nun geçici 7/15. maddesine dayanılarak resen terkin edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere hakkında açılmış dava varken terkin işlemi yapılması aynı yasanın geçici 7/2. maddesine aykırı olup —- yapılmadığından ve yapılacak —- yasaya uygun olmayacağından yalnızca taraf teşkilinin sağlanması bakımından ihya kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekip,–atanmasına gerek bulunmamaktadır.—karar sayılı örnek ilamı) “)
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın kabulüne, —yasal hasım olması sebebiyle davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜK ÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,— tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince re’sen sicilden terkin edilen ——-6102 Sayılı TTK 547 maddesi gereğince—– sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında yürütülen davanın sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA,— yeniden TESCİLİNE,
2-Kararın—– ilan edilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu harcın peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 04,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı …———- sebebiyle davacının işbu davalıyla ilgili yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, — açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı