Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/500 E. 2022/284 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/500 Esas
KARAR NO : 2022/284

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 04/11/2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkilin vermiş olduğu tamir bakım hizmeti karşılığında davalı adına fatura düzenlendiğini fakat davalının borcunu ödemediğini,bu nedenle davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını ancak takibe itiraz edildiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalı malları üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasını ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının Savunma ve Karşı Talebi: Davacının tek başına fatura düzenlemesi alacağını ispat edemeyeceğini, iddia edilen hizmetin verildiğinin ispatlaması gerektiğini, müvekkilin davacıya borcu bulunmadığını davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
—Esas sayılı takip dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
—– arasında 2019 yılına ait—— formlarının celp edildiği görüldü.
——– celp edildiği görüldü.
16/09/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 26/09/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1.Davacıya ait yasal defterlerin Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış-kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu,
2.Davalı ticari defterlerinin incelendiği talimat bilirkişi raporunda davalı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, noter açılış kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, davacının davalı adına düzenlediği faturaların davalı nezdinde kayıtlı bulunduğu, takip tarihi itibariyle davalı nezdinde davacının 17.477,76 TL alacaklı olarak göründüğü tespitlerine yer verildiği.
3.Davacı tarafından düzenlenen faturala konu ürünlerin davalıya teslim edildiğini gösterir sevk irsaliyeleri ile kargo evraklarının dosyada mübrez olduğu,
4.Davacının düzenlediği faturaların davalıya ait— beyannamelerinde kayıtlı bulunduğu, tarafların— beyannamelerinde yer alan tutarlar üzerinde mutabık kaldıkları,
— takip tarihi itibariyle davacı nezdinde davalının —- borçlu olarak göründüğü, Sayın Mahkemenin davacı lehinde hüküm kurması halinde takipteki talebe bağlı kalınarak huzurdaki dava ile davalıdan istenebilir tutarın 17.477,16 TL olabileceği, işbu tutarın davacıya ödenip ödenmeyeceği ile ilgili nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
6.Takip ile —- birikmiş faiz talebinde bulunulduğu, muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla mütemerrit olduğu (TBK.m.117/1): bu yönde temerrüt ihtarına dosyaya rastlanılmadığından birikmiş faiz talebine, mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği;” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Dava, faturaya dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
—-“Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de ……..kararın bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
—- kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla —ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu görülmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf, bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Somut dava dosyasında; davalı tarafından, davacının düzenlediği takip konusu yapılan faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilginin olmadığı görülmektedir.
Davacı ve davalının birbirlerine yaptıkları (KDV hariç) 5.000.- TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satım ve alımlarına ait faturaları —- ile beyan ettiği ve bu beyanların birbirini teyit ettiği hususu bilirkişi raporu ile sabittir.
Yapılan yargılama sırasında düzenlenen — tarihli mali müşavir bilirkişisi raporu ile davacıya ait yasal defterlerin Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış-kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun belirtildiği, davalı ticari defterlerinin incelendiği talimat bilirkişi raporunda davalı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, noter açılış kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, davacının davalı adına düzenlediği faturaların davalı nezdinde kayıtlı bulunduğu, takip tarihi itibariyle davalı nezdinde davacının 17.477,76 TL alacaklı olarak göründüğü tespitlerine yer verildiği, davacı tarafından düzenlenen faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edildiğini gösterir sevk —- evraklarının dosyada mübrez olduğu, tarafların —- formlarının birbiriyle uyumlu olduğu, her iki tarafın defterlerinin incelenmesi neticesinde davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle 17.447,16 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacının davalı tarafı takipten önce temerrüde düşürdüğüne yönelik ispat külfetini yerine getiremediği görülmekle işlemiş faiz alacağı talebinin reddine karar verilmiş, tüm bu hususlar çerçevesinde açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek 17.447,76 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
Alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına müstahak olduğu anlaşılmakla asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; — yapılan itirazın 17.477,76 TL üzerinden İPTALİNE, takibin asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Kabul edilen asıl alacak olan 17.477,76 TL üzerinden hesaplanacak olan %20 oranındaki icra inkar tazminatının (3.495,55 TL ) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 17.477,76 TL lik kısım yönünden alınması gereken 1.193,90 TL harçtan peşin alınan 217,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 976,73 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 217,17 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —— göre alınması gereken — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan — göre alınması gereken 503,72‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.550,00 TL bilirkişi ücreti ve 503,72‬ TL posta gideri olmak üzere toplam 1.612,5‬0 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.572,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.287,31 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen —- ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.