Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/5 E. 2022/733 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/5 Esas
KARAR NO: 2022/733
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/04/2019
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davalı hakkında ——-takip dosyasından örnek —–ödeme emri tanzim edilerek tebliğ olunduğunu, davalı tarafın yasal süresi içinde takip konusu borçla ilgisi bulunmadığını, ilamda yazılı çeklerdeki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını, —–borcun tarafından ödendiğini bahisle itirazda bulunduğunu, davalının itirazının bu alacakla ilgisi bulunmadığını, davalının, davacının hissedarı ve ortağı bulunduğu ticari ikametinin ———hisselerini davalıya devir ve temlik ettiğini, bu devir ve temlik işleminin hisse devrinin noterde tanzim edildiğini, hisse devrinin tescili için ortakların karar aldığını, hisse devri tescilinin gerçekleştiğini, hisse devrinin temlikinin yapıldığı ———— tarihli teslim tutağının tanzim edildiğini, teslim tutanağında şirkete ait çek defteri koçanı ve çek defterinin boş kalan çek yapraklarının seri numaralı yazılmak suretiyle çek defterinin şirket ortağı, şirket müdürü olan davalı —tüm hukuki sorumlulukları ile birlikte teslim edildiğini, davalının bu çek karnesinin boş yapraklarını doldurmak suretiyle kullandığını, ancak keşide ettiği bu çeklerin karşılıksız çıkınca banka tarafından çeklerin ibrazında sorumluluk tutarı olan miktarlar banka tarafından ödendiğini, banka tarafından ödenen bu karşılıksız çekle tanziminden dolayı sorumluluk tutarları davalı tarafından bankaya ödenmediğinden banka tarafından tahsili babında icra takibinin —— başlatıldığını, takibe itiraz sonunda– Asliye hukuk mahkemesinin (Asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) ——sayılı ilamında keşide edilen çeklerden dolayı —- alacak üzerinden takibin devamına karar verildiğini, yargılama giderleri ve geçmişe dönük faiz ile birlikte hesap edildiğinde icra takip tarihi itibariyle davacının rücu nedeniyle alabileceği miktarın —–olarak hesaplandığını ve davalıdan icra yoluyla talep olunduğunu, davacının kusuru bulunmadığını, bu çeklerin karşılıksız kalması ve banka tarafından yapılan ödemelerden dolayı da tamamen sorumlu olduğunu yazılı beyanlarla davalının kabul ettiğini belirterek, davalı tarafın itirazının iptaline, icranın devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargıla giderinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın taraflar arasında görülmekte olan —- sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır. —–sayılı görevsizlik ilamıyla mahkememize tevzi edilerek mahkememizin —- Esasına kaydedildiği, mahkememizin—tarihli duruşma tutanağının —– nolu ara kararı ile davacı tarafa son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dosyaya sunmak üzere—–hafta kesin süre verilmesine, kesin sürede sunulmazsa davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarının yapıldığı, davacı vekili tarafından arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; 6102 Sayılı TTK. ‘nın 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkeme kararlarında görevsizlik kararı verilmesinden sonra görevli mahkemede davanın esasına girmeden önce arabulucuğa başvuru dava şartının tamamlanabileceğinin açıklandığı, bu nedenlerle davacı vekiline süre verildiği, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince, alacağa yönelik ticari dava niteliğindeki dava yönünden dava tarihine göre zorunlu arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu ve mahkememizde gelinen aşama itibariyle zorunlu arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının tamamlanabilir dava şartı olmadığı anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 150,00 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, geri kalan 69,3‬0TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. Maddesi gereğince iki haftalık süre içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere herhangi bir Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile ———- Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.