Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/490 E. 2022/391 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/490 Esas
KARAR NO: 2022/391
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/10/2020
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili—- harç tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davalı işveren şirket arasında —– sözleşmesi imzalandığını, Müvekkili şirketin sözleşme ile üstlendiği ve sözleşme konusu işe ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, hakedişleri ve hakedişten yapılan — nakit teminat kesintisinin müvekkiline ödenmediğini; Taraflar arasında yapılan sözleşmelerde, sözleşme konusu işin, eksik veya hatalı yapılması halinde, geçici kabulden sonraki — süreçte müvekkiline yazılı bildirim yapılması gerektiğinin yer aldığını, İşin bitirilip davalıya tesliminden sonra müvekkilinin davalıya hakedişlerden kaynaklanan nakit teminat kesintisinin ödenmesi için teminat mektubu sunduğunu, davalının ne geçici kabulün yapıldığı — tarihinden sonra, ne de dava tarihine kadar müvekkiline herhangi bir bildirim yapmadığını ve müvekkili tarafından verilen — tutarlı ve — tarihli teminat mektubunu da iade etmediğini, sözleşmeler gereği kesin kabulün şartları oluşmasına rağmen davalı borçlunun borcunu ödemediğini; Davalı borçlunun, müvekkiline geçici veya kesin kabule veya sözleşme konusu işe ilişkin herhangi hata veya eksiklik bildirimi yapmadığını, bugüne kadar da —tutarlı hakediş-cari hesap alacağını ödemediğini, —-Sayılı dosyası ile balatılan takibe borçlu tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini; Davalı borçlunun itirazında— yılında meydana gelen iş kazası nedeniyle mevcut borcunu ödemediğini iddia ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerde nakit teminatın hangi şartlarda ödeneceğinin düzenlendiğini iş kazası nedeniyle dava açan işçiden alınacak ibranamenin davalıya sunulması bu şartlar içinde yer almadığını; Müvekkili Şirket çalışanı—- tarihinde, inşaat alanından çıkmakta iken, davalı borçlu şirketin, diğer taşeronu —- çarpması sonucu iş kazasına uğramış ve meydana gelen zararla ilgili, gerek tarafımıza, gerek davalıya ve gerekse davalı şirketin alt taşeronu dava dışı —-aleyhine dava açıldığını, davada, — inceleme raporunda, işçiye %25, müvekkili şirkete %10, davalı şirkete %40 ve davalı şirket taşeronu —–%25 kusur atfedildiğini; Davalı şirketin kaza nedeniyle müvekkiline herhangi bir bildirim ve ihtar göndermediğini, işçi tarafından açılan davada henüz zararın miktarı ve kusur durumlarının belirli olmadığını, kazanın üzerinden — yıla yakın bir zaman geçtiğini, davalı henüz bir ödeme yapmamış, herhangi bir zarara uğramamış veya zararın miktarı dahi belirli değilken, müvekkiline ödemesi gereken hakedişi uhdesinde tutmasının kötü niyetli olduğunu, sözleşmeye, usul ve yasaya da açıkça aykırı olduğunu; Meydana gelen iş kazasında, işçiye karşı müvekkille birlikte, davalı ve dava dışı—- de müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu, kazanın sorumlusu da davalının tüm ödemeleri yaparak ibra ettiği, dava dışı —-Olduğunu, bu şirketin neden olduğu zararı tazmin etmek de müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, davalı henüz muaccel olmamış, sorumlusunun ve miktarı da belirli olmayan zarar nedeniyle, müvekkilinin hakedişlerini ödemekten kaçınmasının yasaya aykırı ve kötü niyetli olduğunu; Davalı şirketin herhangi bir ödemede bulunmadığından ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabulucuk başvurusunda bulunulduğunu, davalı ile bir anlaşmaya varılamadığını belirterek — Sayılı dosyasından, davalının haksız olarak yaptığı itirazın iptali ile, —- ana para üzerinden devamına, bu alacağa takip tarihinden itibaren ticari reeskont faiz tahakkuk ettirilmesine karar verilmesini, likit ve belirli olan alacakla ilgili olarak yapılan itiraz nedeniyle borçlu-davalının alacağın %20’ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin borçlu davalıya yükletilmesini talep ettikleri ile dilekçeleri ekindeki —- görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili şirketin işveren konumunda ve davacının alt işveren konumunda olduğu alt işveren sözleşmelerinin akdedilen sözleşme hükümleri gereğince, davacı alt işveren yaptığı iş karşılığında işverenin belirlediği formatta — halinde ara hakedişlerini her ayın —- gününde ve iş bitiminde kesin hakediş hazırlayarak davalı işverene vermesi gerektiğini, hakedişlerin gerekli incelemenin yapılmasını müteakip davalı işveren tarafından onaylanacağını, davacı alt işverenin onaylı hakediş tutarı karşılığında keseceği ara hakediş fatura bedelini, fatura ve davacı işveren tarafından istenen tüm evrakların davacı işverene teslim tarihinden itibaren –iş günü içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında akdedilen —ve üçüncü şahısların zararlarından sorumluluğu”nu düzenleyen — İşverenin her türlü iş kazalarından ve — zararlarından sorumlu olduğu hüküm altına alındığını; —– ihale edilen iş esnasında alt taşeronun uhdesinde çalışan işçinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle alt işverenin her türlü maddi, manevi, cismani zarar ve ziyanlardan doğrudan doğruya hukuki, cezai, idari ve mali bakımdan tek ve yegane sorumlu olduğunu, söz konusu iş kazasına ilişkin olarak açılmış olan davanın halen derdest olduğunu, kusur oranları tespit edilip karar verilmiş olsa dahi ilk derece mahkemesinin kararının huzurdaki dava için bağlayıcı bir yönünün bulunmaması gerektiğini, davayı ve davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının dava dilekçesinde ikrar ettiği iş kazası sebebiyle işverene karşı —- maddesinde yazılı sorumluluklarını yerine getirmediğini, işbu iş kazaları ile ilgili hak sahiplerine gerekli ödemelerin yapıldığını, ibranamelerin mevcut olduğunu ve huzurdaki dosyasında iddia etmiş olduğu hususlara ilişkin evrakları ibraz etmediğini, davalı müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilen alt işveren sözleşmesi gereği davacı alt işverenin üstlendiği edimleri yerine getirmemesine karşın nakit teminatın iadesi talebi ile açmış olduğu davnın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddi gerektiğini; Davalı işveren müvekkilinin teminatları mahsup etmeye ve irat kaydetmeye yetkisi bulunduğunu, davacı alt işverenin işin bitirildiğine dair üstlendiği edimleri yerine getirmemesine karşın nakit teminatın iadesi talebi ile açmış olduğu dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddinin gerektiğini; Taraflar arasında akdedilen —-düzenleyen —gereği sözleşmede istenilen şartların alt işveren tarafından sağlanamaması halinde davalı işveren firmanın nakit teminat kesintisi iadesini sözleşme şartlarının yerine getirilmesine kadar erteleyeceği hususunda anlaşma sağlandığını; —- gereği davacı alt işveren firma sigorta yükümlülüğünü yerine getirdiğine ilişkin kanuna ve sözleşme hükümlerine riayet edilecek şekilde usulüne uygun olarak düzenlenmiş bilgi, belge ve kayıtları davalı müvekkili şirkete ibraz etmediğini; Taraflar arasında akdedilen — Sözleşmeleri gereği davacı alt işveren firmanın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesine karşın işbu sözleşmeye dayanan alacak iddiasının kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın esastan reddine, davacı tarafından kötü niyetli olarak başlatılan —- icra takibi nedeniyle yapılacak olan yargılama neticesinde alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyt tazminataına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,— Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
— esas sayılı dosyasının incelenmek üzere — sistemi üzerinden celp edildiği görüldü.
—arasına ait tüm belgelerin celp edildiği görüldü.
— sayılı takip dosyasının—– üzerinden celp edildiği görüldü.
— dosyamız davalısı —- yılları arasında herhangi bir poliçe yaptırıp-yaptırmadığı hususunun sorulduğu görüldü.
— dosyamız davacısı — tarihinde iş kazası geçiren işçi—- özlük dosyasının celp edildiği görüldü.
— Davacı şirket çalışanı — tarihli iş kazasını kapsayacak şekilde davalı —–yaptırdığı tüm iş yeri sigorta sözleşmeleri, işveren—- sözleşmeleri, sözleşmeler üzerinde değişiklik veya ilaveler yapılmışsa ilgili zeyilnameler ile yaralanan işçi —— davalı şirkete veya işçiye herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulduğu görüldü.
—– tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine ve bir nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişiler raporu mahkememize teslim etmiştir.
Bilirkişi heyet kök raporunda özetle;
“Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişi Heyetine verilen davacı ve davalı tarafların defterleri üzerinde bilirkişi inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere:
a)—-dava tarihi itibariyle iç ilişkide sorumlu olduğu miktarın mahsubu kabul edilmezse; Davacının —- alacaklı olduğu,
B) — iç ilişkide sorumlu olduğu miktarın (%15) mahsubu gerektiği kabul edilirse dava tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, Sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Mahkememizin—celse tarihli duruşmasında “Ticari Deftre incelemesi üzerinde ek rapor alınmasını gerektirecek bir uyuşmazlık olmamakla nitelikli hesap uzmanı —-tarafların tüm itirazları tek tek karşılanmak suretiyle yeni rapor alınmasına,” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosya yeni bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Yeni bilirkişi raporunda özetle:
“Hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacı tarafından davalı aleyhine olarak açılan rücuan alacak davasında:
Bu husustaki hukuki durumun değerlendirmesi ve delillerin taktiri — ait olmak üzere, alt işveren davacı — arasında görülmekte ‘dan iş bu dosya taraflar arasında imzalanan —- sayılı sözleşme, sözleşmenin ifası esnasında davacı alt işveren nezdinde sigortalı olarak çalışan — isimli sigortalı içinin —- tarihinde maruz kaldığı iş kazası sonucu % 49 oranında maluliyeti sebebiyle davalının da içerisinde bulunduğu ilgililer aleyhine dava açılması, anılan davada üst işveren davalının müştereken ve müteleslilen sorumlu tutulması, açılan icra takibinde davalı yanın cebri icraya tabi tutulması, davalı tarafından icra dosyasına sunulan teminat mektubu ile icra dosyasının durdurulması, ilamda hüküm altına alınan alacak miktarları ile icra takibinde alacak miktarının, davacının hak edişlerinden teminat olarak kesilen miktarın üzerinde olması gibi hususları birlikte değerlendirildiğinde, iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiği,
Davaya konu olayda,—- ilamında hükmedilen miktarlar üzerinden, kusur sorumluluk oranına göre değerlendirme yapılması gerektiğinin Sayın Mahkemece kabulü halinde ise bu taktirde, dava dosyasında mevcut — tarihli bilirkişi kurulu raporundaki tespitin kabulü halinde ise davacı —talep edebileceği alacak miktarının —- alacaklı olduğu,” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığın temelini teşkil eden hakedişlerden yapılan kesinlere ilişkin teminatın iade şartlarının oluşup oluşmadığını değerlendirmek üzere taraflar arasındaki — maddesini irdelemek gerekmektedir.Buna göre alt işveren (davacı ) hak edişlerinden %5 oranında nakit teminat kesintisi yapılacak ve geçici kabul şartlarının yerine getirilmesi ile teminat iade edilecektir.—tarihinden itibaren geçici kabullerin yapılmaya başlandığı ve nitekim kesin kabulün de yapılmış olduğu ;dosyaya sunulan geçici kabul tutanaklarında herhangi bir ihtirazi kaydın ya da şerhin bulunmadığı,teminatın iadesi şartlarının yerine gelmediği iddiasının —- davasına dayandığı ancak dava tarihinin kabul tutanaklarından önceki tarihli olması nedeniyle davalının teminat iadesi şartlarının yerine gelmediğini düşünmesi halinde kabul tutanaklarında en azından bu yönde bir şerh olması gerektiği ancak bunun yer almadığı görülerek teminat iade şartlarının yerine geldiği kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu mesele hukuki mesele olmakla bilirkişi raporları miktar açısından seçenekli hesap olması açısından alınmış ve bu nedenle bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek gerekçede açıklanan nedenle davanın kabulüne karar verilmitşir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile; —- sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-) Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 474.881,96 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 32.434,40 TL harçtan, peşin yatırılan 5.735,39 TL harcın düşümü ile geri kalan 26.699,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 5.735,39 TL Peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 101,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.601,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 40.794,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisinin üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8- 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2022