Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/483 E. 2021/402 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/483 Esas
KARAR NO : 2021/402

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket iie davalı şirket arasında ticari ilişki olup borcunu ödemeyen davalı şirket aleyhine —–dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İcra takibine 29.09,2020 tarihinde davalı şirket yetkilisince haksız itiraz yapıldığından takibin durduğunu, ancak bu konuda izah edilmesi gereken haller mevcut olduğunu, Davalı şirket yetkilisi ——tarafından yapılan itiraz içeriğinde ‘İhracat işlemi sonucunda müşterimizden gelen şikayet üzerine ürünlerin tamamının ayıplı olduğu anlaşılmıştır’ ibaresi geçtiğini, Ancak takip borçlusunun beyanı şeklinde kendilerine herhangi bir ayıp ihbarı yapılmadığını, taraflarına tebliğ olunan bir ihtarname mevcut olmadığını, Türk Ticaret Kanunu ve sair mevzuat gereğince tacirin teslim alınan emtiayı muayene ve ayıp ihbar yükümü bulunduğunu, Davalının zaman kazanmak ve alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla mesnetsiz itirazda bulunduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, Dava şartı anlamında arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını, Alacağın fatura bedeline dayalı olup, davalı tarafça kısmi ödemelerin bulunduğunu, Sonuç ve istem olarak; Davanın kabulü ile davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip konusu —– üzerinden ödenmesine ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
24.12.2020 tarihli duruşmada davalı şirkete çıkarılan tebligatın iade döndüğünü tespit etmiş, bunun üzerine davalı tarafa TK md 35 e göre tebligat yapılmasına karar vermiştir.
18.02.2021 tarihli duruşmada taraflar adına çıkarılan tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığını tespit edilmitir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 24.03.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle, Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının 2019 yılı ticari defterleri ve —–üzerinde yapılan İnceleme sonucu, yukarıda açıklanan gerekçelerle, Sayın Mahkemenin kabulü halinde, Taraflar arasında —–ticari ilişki bulunduğu, davacının ———–hesapta ise alacaklı olduğu, dönem sonunda ve/veya hesapların kesilmesi anında her iki hesabın birbirinden mahsubu gerektiği,
Davalının alacaklı olduğu hesapta son işlem tarihi olan ———— talep ettiğinden bu tutardan davalıya olan 44.196,90 TL borcu karşılığı 7.550,25 USD tutarı mahsup edildiğinde davacının talep edebileceği alacağın —–
Davalı taraf icra takip dosyasına yaptığı itirazında ‘Bahse konu olan faturanın tamamı ihraç edilmiştir, ihracat işlemi sonucunda müşterimizden gelen şikayet üzerine ürünlerin tamamının ayıptı olduğu anlaşılmıştır’ şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyanın ikrar mahiyetinde olduğu düşünüldüğünde takip konusu faturanın ve içeriği malın davalı tarafından teslim alındığı ve —————– edildiği açıkça anlaşıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı başlatılan takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,— dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının ————-alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu—– sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak — Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle ——– sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen——- anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Davacı şirketin —– ve kayıtlarının bilirkişi marifeti ile incelenmesi neticesinde oluşturulan bilirkişi raporunda; taraflar arasında 2019 yılında ticari ilişki bulunduğu, davacının 2019 yılı içinde davalı ile iki ayrı hesap açtığı davalının alacaklı olduğu hesapta ———- davalının alacaklı olduğu, davacı takipte ———– —–tutarı mahsup edildiğinde davacının talep edebileceği alacağın 5.381,61 USD olduğu, davalının icra takibine yapmış olduğu itiraz içeriğinden faturaya konu malları teslim aldığının anlaşıldığı tespit edilmiştir.
Bu nedenle hükme esas alınabilecek — olduğu değerlendirilen bilirkişi raporu hükme esas alınarak takibe konu miktar olan fatura ücretinin davacı tarafça ispatlandığı, davacı tarafın incelenen ticari defterlerinden davalının bir kısım ödemede bulunduğunun tespit edilebildiği, dava dilekçesinde de bu hususa yer verilerek davalı tarafından bir kısım ödeme yapıldığının ifade edildiği anlaşılmış bilirkişi tarafından tespit edilen 5.381,61 usd alacağın faturaya bağlı olması nedeniyle belirli likid olduğu kanaatine varılmış kabul edilen asıl alacak miktarı olan ——satış oranı ———-davalıdan alınarak davacıya verilmiştir ——- Tarihli kararı). Tarafların tacir olduğu ve alacağın——— olduğu görülmekle ——sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 5.381,61 USD üzerinden iptali ile kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz işletilerek takibin devamına karar verilmiştir. Vekalet ücreti ile harç hesaplaması—– doğrultusunda dava tarihindeki ——- esas alınarak yapılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1———- sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 5.381,61 USD üzerinden iptali ile kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 5.381,61 USD’nun takip tarihi olan—— satış —– ile çarpılması sonucu oluşan 40.516,52 TL üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının (8.103,30 TL) davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.767,68 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 1167,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.599,93 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 1167,75 TL peşin harç olmak üzere toplamda 1.222,15 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından toplam 1087,00 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 455,22 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7——- kabul/red oranına göre hesaplanan 552,80 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA, bakiyesinin davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana İADESİNE,
9-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 6.564,78 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olduğuna dair davacı davalı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.